Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
16 Mayıs 1919
Mustafa Kemal Paşa, İzmir’in işgalinden bir gün sonra, yani Mayıs’ın 16. günü Anadolu’ya hareket etti. Bu tarih, Millî Mücadele’de bir dönüm noktasıdır. Padişah ve Damat Ferit, onu Doğu’yu yatıştırmak için göndermişti. Görünüşte hükûmetin emrini kabul etmiş gibi davranırken, gizliden gizliye Ali Fuad Paşa (Ankara’da On İkinci Ordu Kumandanı),
Yunanistan’daki İngiliz Elçisinin bir raporundan: “Yunanlıların şahsiyeti ilgi çekici değildir. Türk karakteri ise İngiliz duygularına daha yakındır.” Bilhassa İngiltere Harbiye Nezareti’nde Mustafa Kemal’e karşı hürmet duygusu süratle yayılmaya başlamıştı. Lord Curzon şöyle diyordu: “Şu menhus İzmir çıkarmasından beri, her Türk, Mustafa Kemal’in temsil ettiği yurtseverlik davasına derin sempatiden başka bir duygu besleyemez.”
Sayfa 391 - Remzi Kitabevi, 1987Kitabı okudu
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Vatan Sevdalıları…
Halide Hanım’ın Sultanahmet konuşmasını bilmeyen yoktur. Bir çok eserini de çocukluk yaşlarımızdan itibaren okumuşuzdur. Ateşten Gömlek, Sakarya Ordusu’na ithafen yazılmış bir eser. Harbiye Nezaretinde görevli Peyami’nin, Harp-i Umumi’de zabit olan Cemal ve kardeşi Ayşe’nin, Cemal sebebiyle tanıştığı İhsan’ın, Seyfi’nin, Kezban’ın, Mehmet Çavuş’un ve Vatanın müdafasında şehit düşmüş, gazi olmuş ecdadımızın anlatıldığı bu eserin dilinin ağır olduğunu söyleyebilirim. Lakin çok akıcı bir kitap olduğu da kanaatimdir. Harp meydanında aşk.. Memleket Sevdalılarının destanı.. Ayşe’nin gururu ve İhsan’ın inadı ile konuşulamayan her şeye rağmen, son nefeste kavuşmak için pervane olan vatanperverlerin hikayesi. Vatanı kurtarmanın, İzmir’e Türk askeri girdiğinde sancaktar olmanın hayali ile koşan binlerce Mehmetçik. Daima sonsuz minnet, saygı ve rahmetle…
Ateşten Gömlek
Ateşten GömlekHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201923,5bin okunma
sonra hüzzam makamından bir beste ki tıbbiyelilerin boğdurulduğu abdulhamid sarayının uğursuzluğu tüy kalemlerinin üstündeki kaiser bıyıklarıyla ve genç osmanlılar zilkade gözlüklerinde kar suyu paris'te ahmed rıza grubu boulevard des italiens'de or*spular sonra doktor sabiha iki miyop bir yerde bırakmış doktorluğunu harbiye nezaretinde tutuklu ölümünü görüyor sinemaskop karanlıkta çaktığım sonra o kibrit meşveret gazetesini aydınlatıyor uykularım kıvamsız çabuk dağılıyor zincirini koparmış içimdeki it sonra kürt mustafa divanharbında ölüm gömleğimiz en padişah mor bir kadın Cezayir'de ud çalıyor işlek bilekleri kurtuluş komitasında sonra doktor sabiha'nın ebonit ağızlığı yaşamak oldum olasıya böyle zor özgür olmadı mı insan yaşamıyor boylu boyunca viyolonsel yalnızlığı
İngiliz yüksek çevrelerinde, hattâ Parlamento ve Kabinede, Türklere karşı yürütülen siyaseti uygun bulmayan insanlar vardı. Kars ve İzmir olayları, yani arkalarını İngiltere'ye dayayarak Ermeni ve Yunanlıların giriştikleri toptan öldürmeler, Ermeni ve Rumların Ingiliz hayranlığına lâyık varlıklar olmadıkları kanısını gittikçe yaygın hale
Sayfa 391 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Albay İsmet Beyin, Harbiye Nezaretinde ve daima değiştirilen vazifelerinin şöyle böyle devam ettiği günlerdedir. Mustafa Kemal'in seyrek ve pek göze çarpmaması istenen ziyaretçileri arasındadır. Bir gün onu Mustafa Kemal davet eder. Şişli'deki evde buluşurlar. Perdeler gene iniktir. İsmet Bey odaya girince sorar: - Gene ne var? - Ya sende? - Bildiğin gibi… Bu sırada Mustafa Kemal masanın üstüne bir harita serer. Sağ elini Anadolu parçası üzerine basıp sorar: - Meselâ hiçbir sıfat ve salahiyet sahibi olmaksızın Anadolu'ya geçmek ve orada kurtuluş çareleri aramak için en müsait bölge ve beni o mıntıkaya götürecek en kolay yol neresi olabilir? - Karar verdin mi? - Şimdilik bundan bahsetme. Bana memleketi, halkı ve orduyu anlamış, vaziyeti yakından görmüş, tehlikenin büyüklügünden şüphesi kalmamış bir arkadaş gibi cevap ver! - Bölgeler çok, yollar çok!…
Sayfa 356 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
_Mustafa Kemal, bir Türk’tü; Türk olmaktan gurur duyuyor; “Türkiye Türklerindir” parolasıyla yaşıyordu. Ne Tanrı’dan, ne bir kişiden ne de kurumdan çekinmeyen, tam bir devrimciydi. Onun için resmi ya da kutsal olan hiçbir şey yoktu. Türkiye’yi Padişah’ın ehliyetsizliğinden ve despotizminden olduğu kadar, yabancıların pençelerinden kurtarmakla
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba, bugün ilk defa Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bir kitabına inceleme yazıyorum. Biliyorum haddime değil iyi ya da kötü eleştirmek. Ki öyle yapmayacağım. Kitaptan ve Atatürk’ten bahsedeceğim. Nasıl bir kitap olduğunu söylememe gerek bile yoktur zaten. Kitabı anlatmaya geçmeden önce, Ulu Önderimizden, Atamızdan biraz bahsetmek
Vasiyetim
VasiyetimMustafa Kemal Atatürk · Örgün yayınevi · 2019100 okunma
Mustafa Kemal’in eleştirileri bazen sertleşebilmekte, hatta açıkça hakaretamiz bir hal alabilmektedir. Yıldırım Ordular Grubu komutanı iken 7 Ekim 1009 18’de İstanbul’a çektiği telgrafta Cihan Harbinin kaybedilmesinin kabahatini Enver’e yıkarken bakın nasıl ifadeler kullanmıştır: “Enver Paşa gibi bir ahmak müdir-i harekât-ı umumiye olmasaydı…” Bundan birkaç ay önce Enver Paşa ile Harbiye Nezaretinde yaptığı görüşmede de benzer sertlikte ifadeler kullanmış olmalıdır ki, iş ikilinin tabancalarına sarılmasına kadar gitmiştir. Ama İttihatçılıkta bunlar olağan şeylerdir.
Sayfa 34
Rauf Bey, İstanbul’dan Ankara’ya giderek orada Ali Fuad Paşa ile birleşip Amasya’ya hareket etmişti. 9 Haziran’da Amasya’da, Mustafa Kemal Paşa, Ali Fuad Paşa, Miralay Refet ve Rauf beylerin imzasıyla bir protokol imzalandı. Miralay Arif, Anadolu İnkılâbı adı altında yayımladığı kitapta bu protokolün diğerleri tarafından da tasdik edilen şeklini şöyle tarif ediyor: “Mustafa Kemal Paşa, Amasya’dan muhtelif kimselere mektup yazmıştır. Ben, onun ilk mektubunu oradan aldım. Hususî bir kurye ile gelir, eğer aceleyse, Kemaleddin Sami Paşa’ya bir şifre ile gönderir, o da Harbiye Nezareti’nde ismini bilmediğim bir zabite tevdi ederdi. Meâli şudur: “Merkezî hükûmet tamamen ecnebi kontrolü altındadır. Türk milleti, ecnebi hâkimiyetini reddetmeye karar vermiş ve bunu memleketin her tarafındaki teşekküllerle isbat etmiştir. Bu, muhtelif teşekküllerin faaliyetleri birleştirilmelidir. Sivas’ta bir kongre toplanmalı ve bunun yeri ve tarihi –açılıncaya kadar– gizli tutulmalıdır. İstanbul’dan gönderilen ve millî nokta-i nazardan kanaatleri şüpheli olan kumandanlar kabul edilmemelidir.”
Reklam
II. Mahmud Rus ve Fransız tesirleri arasında bir iki gün bocaladıktan sonra kaybedecek vakit olmadığından Rus teklifini kabul etmiş ise de ertesi gün bunun tehlikesini düşünerek sözünü geri almıştı. Fakat ocak ayı başında Londra'dan gelen haberler maddi bir yardımın temin edilemediğini bildirdiğinden, II. Mahmud bunun neticesi olarak devlet ricalini, 3 Ocak'ta, Harbiye Nezaretinde bizzat hazır bulunduğu bir içtimaya (toplantıya) davet etti. II. Mahmud, bu içtimada hazır bulunanlara vaziyetin çok tehlikeli olduğunu izah ederek bu azgın asiye karşı ne gibi bir vasıta kullanılacağını sordu. Bu hususta elde artık hiçbir şey kalmadığından meclis susmuştu. Bunun üzerine II. Mahmud elde mevcut az kuvvetin başına geçerek vatanı müdafaaya gideceğini bildirdi. Nihayet mecliste bulunanlar Mahmud'dan Rus Çarının yardım teklifinin kabul edilmesini rica ettiler. İşte Hünkâr İskelesi Muahedesi ile neticelenen Rus yardım teklifi bu şartlar içinde kabul edilmişti.
Sayfa 67
Ben de Harbiye Nezaretinde birçok kişi tanırdım. Fakat harpten sonra orası bir neferin, eşiğinden adım bile atamayacağı korkunç bir üniformalar sarayı olmuştu. … Sivil askerliği tercih ediyordum.
Cülus töreni ecdadı gibi Topkapı’da Babüs’saade önündeki altın tahtta değil, Harbiye Nezareti’nde oldu. Bu da bir ananesizlik ve hatta bir skandaldı (Daha önce V. Murad için benzer tören söz konusuydu).
V. Mehmed ReşadKitabı okudu
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Enverland!
Olabildiğince kısa tutmaya çalışacağım. Belki bu kitap Osmanlı'nın son dönemlerini gerçekçi ve objektif bakış açısıyla en duru, anlaşılır ve yalın haliyle anlatan nadir kitaplardan. Sıkmayan bir anlatım tarzı var. Bir solukta gönül rahatlığıyla okunabilir ve okunmalıdır da. Kitabın yazarı Falih Rıfkı ATAY, 1894 yılında İstanbul'da
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 201110bin okunma
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.