"Ben sana kürk alamam doğrusu
Güzel bileklerine bilezik alamam.
Bir kap yemek, bir elbise.
Öyle bir tad var ki fakirliğimizde
Başka hiçbir şeyde bulamam..
Sokağımız arnavut kaldırımı,
Evimiz ahşap iki oda.
Daha iyisi de olabilirdi ya,
Şükür buna da.
- Ama Hamdi beylerin..
- Hamdi beylere bakma sen,
Tancere maltızda, fasulye tencerede
Çocuklar kapının önünde oynuyor mu?
Ona bak sen..
- Perdemiz kadife olmalıydı..
- Basma da güzel olur, sevince.
Biliyorsun ancak boğazımıza,
Olmuyor ha deyince.
- Kimbilir bir gün belki..
- Adam sen de, aldırma,
Bunlar düşünmeye değmez
Hem hayat dediğin ne ki?.."
Bunu yapması gerçekten de bir hataydı.
Gecenin geç bir vaktiydi - kuşkusuz.
Zor bir gün geçirmişti - kuşkusuz.
Geminin ses sisteminde içli bir müzik çalmaktaydı - kuşkusuz.
Ve kuşkusuz, bir parça da sarhoştu.
Diğer bir deyişle, kişiyi ruhunun derinlikleri bakma nöbetine sokacak bütün şartlar mevcuttu, ama yaptığı yine de kesinlikle hataydı.
...hayat insanın her yaşta zehirleyebilirdi. Vapura gelirken peşleri sıra konuşan iki fakir çocuğun geçim sıkıntısından bahsedişini duymuştu. O yaşta konuşulacak şeyler miydi?
- Adamın parası yok... Olsa iş değişir. Elinden gelse canını verecek. Baktım sonu çıkmıyor, ben okumak istemiyorum, diye tuturdum. Zaten hocalar işin farkında değiller, "Bundan adam olmaz!" diye söylenip duruyorlardı. Girdik çıraklığa. Haftada yüz elli kuruş, bozdur bozdur harca... Ne ise kitap, vapur parasından kurtuldum. Öğle yemeklerim de oradan çıkıyor. Fakat yağ kokusuna tahammül edemiyorum. Midem hep ağzımda. Annemin hamilelik hâline benzedim...
- Başka iş yok muydu?
- Vardı ama hesabıma gelmezdi. Sanat olduğu için başta para vermiyorlar. Bakma, aşçı dükkânında bahşiş falan gene on lirayı buluyoruz. Babam iyi olsun kunduracılığa gireceğim... Ama iyi olacak mı?
(Mümtaz) Başını çevirip bakmıştı. On iki on üç yaşlarında, zayıf, üzüm gözlü bir delikanlıydı. Elinde taze kesilmiş bir çubuğa dayana dayana yürüyordu. Hâlinde üzüntü, alay, yaratılıştan gelme zarafet birbirine karışıyordu.
VAİZ SOKAĞI NUMARA 70
Ben sana kürk alamam doğrusu
Güzel bileklerine bilezik alamam
Bir kap yemek, bir elbise
Öyle bir tad var ki fakirliğimizde
Başka hiçbir şeyde bulamam..
Tüm kaçışlar özneldir. Şehirden mi kaçıyorsun , işinden mi kaçıyorsun , yoksa seni sevenden mi? Bir balıkçı kasabasına mı gidiyorsun , artık avukat değil , balıkçı olmaya mı karar verdin , yoksa güzel bir yeme bağlı kancanın ucunda avlanmış bir balık mı olmak istiyorsun? Dert değil , ol hepsini , git hepsine! Sadece önemli tek kuralı göz ardı etme , gitmeden önce. Gidişinin hesabını kimseye vermek zorunda değilsin. Hepsi unutulur. Ama kendine veremeyecek bir hesabın oldu mu , bunun temyizi , iyi hali , affı yok. Sor kendine: '' Neden gidiyorum? '' O mesleği yapmak için doğmadığını mı fark ettin? Git , yolun açık olsun. Bir an bile dönüp bakma geriye.
Bir basık meyhanedir köşedeki, kemerli
Yol boyunca keşkül uzatır sıska çocuklar.
Trahomlu ve sıtmalı bir viski içerim
Sahilde zencefil yüklü gemiler uyuklar...
Ne denmişse yalan hayat için,
İşte o, yaşandığı gibi sokaklarda.
Cümle geçmişimi aziz bileceğim
Turnam bir gün bırakmıyacağım seni
Yaşamak ve sevmek için ardarda,
Ömrüm oldukça peşinden geleceğim...
(...) Ne denmişse yalan hayat için,
İşte o, yaşandığı gibi sokaklarda.
Cümle geçmişimi aziz bileceğim
Turnam bir gün bırakmayacağım seni
Yaşamak ve sevmek için ardarda,
Ömrü oldukça peşinden geleceğim ...
Ne denmişse yalan hayat için,
İşte o, yaşandığı gibi sokaklarda.
Cümle geçmişimi aziz bileceğim
Turnam bir gün bırakmıyacağım seni
Yaşamak ve sevmek için ardarda,
Ömrüm oldukça peşinden geleceğim...
Gönül âyînesin silmek gerekdir kalb-i âgâha
Muhabbet şemsi doğmuşken ne lâzım Mihr ile mâha
Ne müşkil hâcetin varsa hemân arz eyle Allâh'a
Der-i Mevlâ dururken bakma Lütfi başka dergâha
Felekde hâsılı insân isen bir canı incitme
Günâhkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme
Uyanık kalpli kişinin gönül aynasını temizlemesi lazım. Aşkın güneşi doğduktan sonra ay ve güneş doğmasa ne gam. Hayat bitse ne gam. Ne kadar sıkıntın varsa bunları Allah'a arz et. Allah'ın kapısı duruken Lütfi başka kapıyı çalma. İnsan olana insanı incitmek yaraşmaz. Günahkâr olup da Hazret-i Peygamber (aleyhissalâtü vesselâm)'ı incitme.