Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bak ya! Oldu mu şimdi bu? :D hayalkırıklığına uğradım :)
"Sonra kenarları pembe mavi çiçek desenleriyle süslü kâğıdı özenle katladı, yine süslü bir zarfa koyup kapattı ve masanın çekmecesini açarak bu mektubu da değişik çekmecelerde gönderilmeyi bekleyen yüzlerce mektubun yanına koydu. Bütün zarfların üstünde aynı ibare yazıyordu: Nabizade Melahat Hanım - Kıbrıs. Hepsi bu kadar, çünkü Doktor gündüz hayalinde gece düşünde yaşattığı Melahat Hanım'ın Kıbrıs adasında olduğundan başka hiçbir bilgiye sahip değildi. Zaten mektupları da göndermek için yazmıyordu."
Sayfa 39 - İnkılâpKitabı okuyor
Karşındakini yargılamayı bırakırsan ‘bana zarar verdi’ yargısından kurtulursun. ‘Bana zarar verdi’ yargısından kurtulursan zarar dediğin şeyden de kurtulmuş olursun. İyi de ben güçlü filan değilim ki! Böyle vir vir vir konuştuğuma bakma. İnsan başka çaresi olmayınca öyleymiş gibi yapıyor.” “Bazen insan, konuştuğu kişi daha ağzını açmadan neler
Reklam
Kızın biri arayıp, "Ölmek insanın canını çok yakar mı?" diye soruyor. Bak tatlım, diyorum, evet yakar ama, yaşamaya devam etmek çok daha fazla acıtır. "Sadece merak etmiştim" diyor. "Kardeşim geçen hafta intihar etti de." Bu kız, Fertility Hollis olmalı. Kardeşinin kaç yaşında olduğunu soruyorum. Sesimi elimden
Sayfa 235Kitabı okudu
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Derviş
Șimdi gül deyince insanın aklına tuhaf şeyler geliyor. Ben mahallede iki tur dolanıp mezarlık duvarından aşınca gül mü kopardım Ayșe'ye vermek için? Değil. Ayşeler çoktur da onlara çiçekçiler de çoktur, benim işim olmaz. Hayatta bi kere çiçek taşımışlığım var, onu da poșete koydum da yürüdüm. Lisede hem de rezillik. Okulun müdürüne
Reklam
''Bir el çantası el çantası değildi sadece, bir para cüzdanı para cüzdanı değil çiçekler çiçek, yelpazeler yelpaze değildi; hepsi de sevginin, büyüselliğin, uyarıcılığın malzemesiydi, elçiydi hepsi, karaborsacıydı, silahtı, savaş çığlığıydı.''
Sayfa 137Kitabı okudu
Tsinandali'de esir alınan Prensesler ve Madam Drancy, acı ve korku dolu bir diyara doğru yol alıyordu. Başlarındaki dağlılar, esirleri kendi malı gibi görüyorlardı. Onları İmam'a teslim ettik­lerinde büyük bir mükafat alacaklardı. Fakat dağlılar, esirlerinin önemi ve konumunun farkındaydı. Son derece gaddar tavırlar sergileseler de kimse
Temmuz ayının başlarında kırsal bölgeler, Şamil'in bizzat dağ­lardan ineceği ve Telav'a saldırı düzenleyeceği dedikodularıyla çalkalanıyordu. Fakat Prenses Anna endişeli değildi. Yağan yağmurdan dolayı Alazani o kadar kabarmıştı ki nehri geç­menin imkansız olduğunu düşünüyordu. Ayrıca milisleriyle birlikte görevde olan kocasından haber
Şamil'in oğlu Cemaleddin esir alınıp St. Petersburg'a getirileli on üç yıl olmuştu. Bu on üç yıl içerisinde Şamil, Zümrüdüan­ka gibi Ahulgo'nun küllerinden yeniden doğmuş ve Kafkasya'ya hakim olmuştu. Rus askerleri, akın akın bu dev gibi adama sal­dırmış ancak geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bu on üç yılda, esir olarak St.
Reklam
Hacıbey ilinin Odessa oluşu ve Vorontsov'un rolü:
Parlak idari yeteneklerini sergileyen Vorontsov, verimli ama imar edilmemiş bir yerde yeni bir Rus kolonisi kurmayı başar­dı. Odesa'da ticareti geliştirerek limanlar, okullar, hastaneler, bir opera binası ve yollar yaptırdı. Etrafında aristokratlardan olu­şan bir grup toplayarak bu kişileri şehre yönetici atadı. İzlediği politikalar sayesinde
(...) İlkbahar ışıltılı bir gece gibi Thomas'yı sardı, mutlulukla dolup taşan bu doğa tarafından usulca çağınldığını hissetti. Bir meyve bahçesi onun için toprağın bağrından boy atıp serpildi, kuşlar hiçliğe uçtular ve uçsuz bucaksız bir deniz ayaklarının dibine serildi. Yürüyordu. Işığın yeni parıltısı mıydı bu? Yüzyıllardır beklenen bir
Birkaç susineğinin daha sahici kanatlarla uçtuğu görüldü _çünkü öleceklerdi_ hepsi o kadar.Kitabı okudu
Bir el çantası el çantası değildi sadece, bir para cüzdanı para cüzdanı değil, çiçekler çiçek, yelpaze yelpaze değildi; hepsi de sevginin, büyüselliğin, uyarıcılığın malzemesiydi, elçiydi hepsi, karaborsacıydı, silahtı, savaş çığlığıydı.
İç dünyamdaki görünüm kırıyordu kolumu kanadımı. Bütün geçmişim geçiyordu gözümün önünden, bir ruh perişanlığı görünümü, vahasız bir çöl. Soğuğa dayanamayan bir çöl demek daha doğru olur. Bir ufuktan ötekine, kapağın şu kenarları, hiçbir şey yok, bir çiçek bile, kimi yerde kupkuru toprak, kimi yerde toz, kimi yerde çamur. Benim suçum mu bu? Yalnız
Sayfa 83 - Yapı Kredi Yayınları, Çevirmen: Bertan Onaran, 2. Baskı, Nisan 2022
Bir el çantası el çantası değildi sadece, bir para cüzdanı para cüzdanı değil, çiçekler çiçek, yelpaze yelpaze değildi; hepsi de sevginin, büyüselliğin, uyarıcılığın malzemesiydi, elçiydi hepsi, karaborsacıydı, silahtı, savaş çığlığıydı.
109 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.