Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir ümidim yok. Bu sondu. Artık hiç bir şeyin değişmesine imkan yok, lüzum da yok.
Hani hep böyle çocuk kalacaktım Oyuncak saatim Hani hiç işlemeyecektin
Reklam
Yollar kıvrıla kıvrıla gitmemeye başladı artık, Bırakmak daha kolay bir yeri,daha kolay varmalar. Ama daha çabuk-çabuk kesişmeye başladı artık, Karşılaştırmadan kestirme gidiyor-dönüyor yollar. Bir su başındaki,bir dağ yolundaki ışık, Artık kedilerin yansıtan gözleriyle bakıyorlar. Kazalar da olmasa kaçamaklı,hızlı ve âşık, Belki de insanlar yollarda hiç karşılaşmayacaklar. Gittikçe çoğalıyor,artıyor bu doğasal ayrılık. Uygarlık yolunda bundan böyle insanlar, Yollarına döşendikçe bu düzlük ve kısalık, Sanırım ölümde bile birbirleriyle buluşamayacaklar.
İşin ilginç yanı, gelecekte neyin önemli ve yüksek değerde, neyin zavallı ve gülünç sayılacağını bugünden hiç bilemeyişimiz.
Bir Kez Kopunca Anlıyor İnsan
Dışarıdan sıra sıra tramvaylar geçiyordu, paltolar geçiyordu, insanlar geçiyordu, kuşlar geçiyordu, kediler geçiyordu, vapurlar geçiyordu, yıllar geçiyordu, hayatlar geçiyordu. Hiçbiri geri gelmiyordu. Ve çok yukarlardan, her şeyin üstünden, varlığın ve yokluğun ötesinden, herkese ve hiç kimseye ait belli belirsiz bir düşünce geçti. "Hikâyeler hep böyle kötü mü bitmeli?" Düşüncenin sahibi sayfayı çevirdi. Sayfa da geri gelmedi.
Frenklerin yiyeceği iyiden iyiye azalmıştı. Sadece meyve yedikleri için, bu duruma hiç alışık olmayan mideleri bozuldu.
Reklam
Kim olursan ol dünyada kendisi için hiçbir şeyi olmayan bir insanın bile başkalarına yardım edecek bir şey vardır hiç olmazsa bir tek sözü
"Dünyayı görüp tanıdıkça memnuniyetsizliğim artıyor, insan karakterinin ne kadar tutarsızlıklarla dolu olduğunu; faziletli veya akıllı gibi görünenlere bile nasıl hiç güven olmadığını gün geçtikçe daha iyi anlıyorum."
- Hiç konuşmuyorsun ,kederli bir halin var,dedi annem. Oysa yüreğimde cenneti taşıyordum.
Ve Selvihan kuytusunda buldu Muradhan'ı. Irmağın kıyısındaydı. Ayın ışığındaydı. Uçurum ağzındaydı. Selvihan'ı görünce niye geldiğini anladı. Kollarını göğe uzattı Selvihan. Kollarını yere uzattı Selvihan. Birlikte semah tuttular hiç konuşmadan. Bir sevda semahı. Kimsenin bilmediği, kimsenin görmediği. Yalnızca kendi yüreklerinin sesiyle döndüler. Bu yüzden kimse görmedi bu semahı. Kimse bilmedi. Güneş doğana dek birbirlerinin çevresinde döndüler. Kolları birbirlerinin kollarından aktı, her ikiside bir gümüş ırmağına bulandı. Birbirlerinin suretlerine böyle bir gecede nail oldular. Cümle tabiat bir giz gibi esirgedi, sakladı bu geceyi.
Sayfa 69
Reklam
Herakleitos'un işaret ettiği bir başka nokta, dünyanın her zaman karşıtlıklar tarafından belirlendiğiydi. Hiç hasta olmasak, sağlığın ne olduğunu da bilemeyecektik. Hiç açlık çekmesek, tokluğun keyfini çıkaramazdık. Hiç savaş olmasa, barışın değeri­ni bilmezdik ve eğer kış hiç gelmese, baharın da geldiğini fark et­ mezdik. Bütünün içinde hem iyinin hem de kötünün zorunlu bir ye­ri vardı Herakleitos'a göre. Karşıtlar arasındaki bu sürekli oyun olmadan dünya da var olamazdı.
Yeşil Peri Gecesi
Hayat başkalarına kavun, bize kelek yedirdiğini hiç saklamıyordu. Hayat biz olmasak da devam edeceğini het firsatta yüzümüze vuruyordu.
İki yönden birini seçsem, doğrusu diğeridir. Evden şemsiyeyi alıp çıksam onu tüm gün şehirde hiç kullanmadan yanımda gezdiririm. Öbür yanağımı çevirsem bütün ensemi patlatırlar. Şikâyet için elimi kaldırsam, muhtemelen köprücük kemiğim yerinden çıkar. En bitmek tükenmek bilmeyen kuraklığın sona ermesi için şemsiyemi kaybetmem yeterlidir.
Sayfa 12 - YKYKitabı okuyor
“Neredeyse hiç acı çektirmeden bedeni öldürmekle övünüyorlar. Manevi acının yanında fiziki acının ne önemi var.”
Aslında ruhunu değiştirmen gerek, üstündeki gökyüzünü değil! İster engin denizleri aş, ister Vergilius’umuzun dediği gibi, “Karalar denizler silinsin gözlerden,” nereye gidersen git, kusurların da peşinden gelecek. Aynı şeyden yakınan birine Sokrates şöyle demiş: “Bu gezintilerin sana hiç yararı olmuyor diye neden şaşırıyorsun, değil mi ki kendini de birlikte götürüyorsun! Seni yollara düşüren neden, seni bunaltan nedenden ayrı değil ki!”
Sayfa 114 - Jaguar KitapKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.