Dışarıdan sıra sıra tramvaylar geçiyordu, paltolar geçiyordu, insanlar geçiyordu, kuşlar geçiyordu, kediler geçiyordu, vapurlar geçiyordu, yıllar geçiyordu, hayatlar geçiyordu. Hiçbiri geri gelmiyordu.
Ve çok yukarlardan, her şeyin üstünden, varlığın ve yokluğun ötesinden, herkese ve hiç kimseye ait belli belirsiz bir düşünce geçti. "Hikâyeler hep böyle kötü mü bitmeli?"
Düşüncenin sahibi sayfayı çevirdi.
Sayfa da geri gelmedi.