Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında önyargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu önyargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi önyargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.”
Sayfa 46 - İnkılap KitabeviKitabı okuyor
240 syf.
·
Puan vermedi
Hümanizm
Hümanizim en basit haliyle Batı medeniyetinin insanı Tanrı yerine koyarak ,insanı tek bir konuda mükemele ulaştırmak ve Tanrıyı yok saymaktır . Yunus Emre ve Mevlana gibi değerlerimiz toplumun bazı kesimleri tarafında hümanist olarak tanıtılmaktadır bu absürt yanlış düzeltilmelidir .
Yunus Emre
Yunus EmreMehmet Yıldız · Morena Yayınevi · 202010 okunma
Reklam
Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında önyargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu önyargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi önyargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.”
Bu hümanizm zehrini halkımızın aklına kim soktu? Yunan, Ermeni, Arap size acımaz. Buldukları ilk fırsatta atalarının yaptıklarının aynısını yaparlar. Türk'ün kini diri durmalıdır ki asla böyle bir ihtimali bile düşünemesinler.
Modernite
“Modernite varlığını Kilise kurumuna borçludur. Şunu çok rahatlıkla ifade etmek mümkündür; eğer Kilise olmasaydı mo­dern zihniyet ve hayat tarzı da olmayacaktı. Kilisenin akıl ve mantıkla çelişen inançları ve bin yılı aşkın süren baskıcı, bağ­naz, haksız uygulamaları modernitenin varlık sebebi ve meş­ruiyet referansı olmuştur. Modernite, Kilise'nin karşısında ko­numlanarak inşa oldu. Varlığını borçlu olduğu Kilise karşıtlığı üzerinden de tüm din ve aşkın/soyut tanrı tasavvur ve inanç­larına itiraz etti. Din ve Tanrı karşıtlığına dayanan inanç ve ey­lemlerini ise yaklaşık 500 yıllık bir zaman diliminde parça parça inşa etti. Hümanizm, laisizm, liberalizm, kapitalizm, pozitivizm, bireycilik, rasyonalizm. . . modern düşüncenin, inancın ve hayat tarzının parçalardan bazılarını teşkil etti. Hepsinin her bakım­dan sistematik bir bütüne dönüşmesi ise Aydınlanma ile ger­çekleşti. Aydınlanma ile parçalar birleştirilip inanç ve hayat tar­zıyla sistematik bir bütün oluşturulurken, ekseni hep aşkın/dini olana itiraz oluşturdu. Zira geleneksel anlamıyla dinler ve aşkın tanrı tasavvurları varoldukça ne hümanizmin, rasyonalizmin, laisizmin, pozitivizmin, ne de liberalizmin, bireyciliğin, kapita­lizmin. . . bir anlamı, önemi ve işlevi olmayacaktı.
Risk bilincindeki bu büyüme insanın özne olarak rolünün kü­çülmesiyle doğru orantılıdır. Son on yılda, insan türünün rolü ve in­san merkezli dünya görüşü (hümanizm) sürekli olarak eleştiri oklarına maruz kaldı. Politik deneyimler, totaliter yönetimlere yol açtıkları iddiasıyla lanetlendi. Bilim ve teknolojinin toplumsal yararını savunanlar gezegendeki ekosisteme karşı sorumluluklarını gö­zardı etmekle suçlandı. Benzer bir biçimde, insan aklının hayvan içgüdüleri karşısında üstün olduğunu savunmak "tür ayrımcılığı" olarak damgalandı. İnsanın özne rolünün küçültülmesi bizim insanlığımızın da ye­niden tanımlanmasına yol açar. Son yıllarda insanın aktif değil pa­sif yönünün öne çıkarılmasıyla birlikte, insanın yıkıcı ve zarar ve­rici potansiyeline dair kaygılar artmıştır. Risk yaratan bireyin ken­disi de risk altındadır.
Reklam
Sosyalizm, oldukça benzer bir şekilde, sadece dünyanın en alçak insanları diye damgalanmış, tehlikeli ve yoksul insanlarla birlik olduğumuzda tarihi yeniden yazabileceğimizi iddia eder. Freudculuk bilinçaltının Medusa kafasına çekinmeden gözlerini dikebilir. Ancak bu, söz konusu doktrinleri, alt etmek için meydana çıktıkları barbalıkla aynı seviyeye indirmez mi? Şeytanla kol kola yürüyüp zehirlenmeden sıvışmak mümkün mü? Daha iyi bir hayat için dünyayı liberal hümanizm döküntülerinden temizlemeli miyiz yoksa daha büyük bir tehlikeye giden yol bu temizlik işlemindeki molozlarla mı örülür?
Doktor Faustus'ta, sözü edilen sanatsal meselelere ek olarak daha derin politik bir soruna değinilir. Faşizme karşı konmalıdır ama bakalım geleneksel liberalizm ve hümanizm bu işte yetkin midir? Saygın bir doktrin olsa bile liberalizm de faşizm kadar omurgasız değil mi? Kibar bir hoşnutsuzlukla insan eylemlerindeki gerçek şeytanlıktan gözlerini kaçıran bir doktrin faşizmle başa çıkabilir mi?
"Milliyetler, dinler olmasa insanlar bu yeryüzünün üzerinde kardeş gibi yaşayacaklardı."
Sayfa 126Kitabı okudu
Heidegger’e göre modern hümanistik düşünce ile hümanizm arasında tam bir uyuşma vardır. Özneye yaptığı aşırı vurguyla Varlık ve varolanlar arasında ayrım yapan Batı metafiziği, gerçek ontolojik ayrımın ve dolayısıyla da Varlığın unutulmasına neden olmuştur. İnsani özneye yapılan aşırı vurgu ile hümanizm, varlığı oluşun dışına iterek varlığın rasyonel olarak insan bilincine içkin bir şekilde kavranabileceği düşüncesinde olmuştur.
Reklam
Demokrasi, insan hakları, hümanizm, müzakere, diplomasi, bunların hepsinin gelip dayandığı bir sınır vardır. Sınırın bir tarafında iletişim mümkündür, diğer tarafında değildir. İletişim mümkün olmadığında bunların hiçbiri olmaz.
412 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Okumaya başlamadan önce, eser hakkındaki incelemelere göz attığımda; tabuları, ön yargıları olanların bu kitabı okumamalarının daha iyi olacağına dair ifadelere rastladım. Bilimin var olması ve gelişmesi için vazgeçilmez bir gereklilik olan eleştirel düşüncenin kendini bilimin, objektifliğin ve açık görüşlülüğün yanında olarak değerlendirenler
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,4bin okunma
81 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
Hümanizm(!) +18
“Son günlerde Ermenilerin tarihî emellerini gerçekleştirmek için dünya kamuoyu­nu aldatmaya yönelik sözde Ermeni soykırımı iddialarını yoğun bir biçimde tekrar gündeme getirdikleri gözlemlenmektedir. Biz bu çalışmamızla tarihi süreç içerisinde Ermeni meselesinin ortaya çıkışını özlü bir şekilde bilimsel olarak özetlemeye ve bu konudaki
1. Dünya Savaşı Sırasında Ermenilerin Türklere Yaptığı Katliam
1. Dünya Savaşı Sırasında Ermenilerin Türklere Yaptığı KatliamKolektif · Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları · 20005 okunma
hümanizm, "duygularınıza kulak verin!" diye buyuruyordu, dataizm ise "algoritmaları dinleyin!" diye emrediyor.
"Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında ön yargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu ön yargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi ön yargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı."
Sayfa 46 - İnkılap kitabeviKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.