Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
288 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Kitap Rum bir ailenin kızı olan Niki’nin günlüğünün Margarita isimli kızkardeşi tarafından okunması ile gün yüzüne çıkan olayları anlatıyor. Bu olaylar 1950’li yıllardaki siyasi hava içinde anlatılıyor. Hayat gibi dedirtiyor bu kitap hem hüzünlü hem komik hem acı birçok hikaye anlatılıyor. Bir ailenin tüm fertlerini tanıyıp arkadaşlık ediyorsunuz her birine. Her biri ayrı bir pencere oluyor. Ama hepsini anlamamızı istiyor sanki yazar. Karakterlerin hepsi ayrı telden çalıyor ama bir ailenin sıcaklığını da veriyor size anlatılanlar. Siz de anlatılanların bir parçası gibi hissediyorsunuz kendinizi. Belki de günlükten yola çıkan hikayeler bu samimiyeti veriyor. Hiç es geçilmeyecek konular var kitapta. Kadınlar hep ön planda bu kitapta aslında. O yüzden kitabın adı bile çok hoş. Ama asıl üstünde durulan konu Rumlar ile Türkler arasında 1950’li yıllarda yaşanan siyasi sorunlar ve bunların insanlara etkileri. Hep anlatılan tarihin farklı noktasında yer alanlar tarafından olayların aktarılması kitabın etkileyiciliğini arttırıyor. Tavsiye edilir.
Pedal Çeviren Kadınlar
Pedal Çeviren KadınlarRea Stathopulu · Metis Yayıncılık · 200685 okunma
114 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Uzun Hikaye ( spoiler içermez)
Mustafa Kutlu'dan ilk okuma kitabım... Hikaye anlatımında çok farklı bir biçim ile karşılaştım. Buna Mustafa Kutlu anlatım biçimi demişler... Buradaki hikaye, adı gibi uzun hikaye...Ana hikaye içerisinde yan küçük küçük hikayeler mevcut..... hikayede tanıtmadığı kimse yok...ama nasıl tanıtım ...Örneğin kahveciden mi bahsedecek. O kahvecinin anne ve babası kimdir, kişilikleri nasıldır, kahvecinin yaşadığı ortamdan kahvecinin kişiliğine anlatıp sonra olay döngüsüne geçiyor...hikayede geçen tüm kişiler bu şekilde anlatılmış....bu yüzden hiçbir karakter size yabancı gelmiyor, her biriyle yazar tarafından tanıştırıyorsunuz... Hikayede hayatın her aşaması var, mutlu, hüzünlü, öfkeli, heyecanlı...Mustafa Kutlu bu anları öyle bir anlatmış ki...güzel anları tasvir ederken satırları doldurmuş, anlattıkça anlatmış...olumsuz anları ise birkaç cümle ile derine dalmadan dile getirmiş...iyilikleri övüp kötülüğü fazlaca bahsetmeyip düşüncede fazla yeretmemesini sağlamış...hikayede ölümler, ayrılıklar, mücadeleler yoğunlukta olmasına rağmen okuyucuyu bunlara takılıp bıraktırmamış, bu durumları atlatabilmeyi, hayata umutla bakabilmeyi, yeni başlangıçları ön planda tutmuştur. İlgimi çeken bir nokta ise; Saka kuşu ve küpe çiçeği...hikaye kahramanları bir yere yerleştiğinde ilk fırsatta sahiplendikleri saka kuşu ve küpe çiçeği oluyor...o yerden ayrılırken onları götürmeyip yeni yerde tekrardan alıyorlar...Hayvan ve bitki...yeni yerlere yanlarında insan götürmedikleri gibi hayvan ve bitki de götürmüyorlar....Yeni yerlere yeni başlangıçlar....
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,2bin okunma
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
İnsan kendini bir tavuğun yerine koyup onun hislerini anlamaya çalışabilir mi? Evet yazar tam olarak bunu başarmış. Kitaba başlarken eğlenceli olacağını düşünmüştüm fakat beklemediğim kadar duygusaldı. Çok tatlı çok akıcı sıcacık ve hüzünlü bir hikaye...
Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk
Uçabileceğini Hayal Eden TavukSun-mi Hwang · Genç Timaş · 20202,082 okunma
Merhaba kitapseverler #suretlerizlergölgeler#aşk#dram#hüzün#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#alıntı "Ne çok düşünmüş,ne çok beklemiş,ne çok bekletmişti Aysel'ini. Koskoca bir ömrün son demlerinde ,tam da sevdiğine kavuşmuşken böyle yapayalnız kalmak,bu derin pişmanlıklarla boğulmak, dayanılır gibi değildi." İstanbul'un
116 syf.
8/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Anton Çehov'un 1892 yılında yazdığı, yarı-otobiyografik bir hikayedir. Hikaye, 19. yüzyılın sonlarında Taganrog adlı bir Rus kasabasında yaşayan Misail Poloznev adında bir öğretmenin gözünden anlatılır. Poloznev, evliliği, işi ve toplumdaki yeri ile ilgili hayal kırıklıklarını ve mücadelelerini anlatan bir günlük tutar. 19. yüzyıl Rus toplumunun karanlık bir portresidir. Aynı zamanda umut ve hayallerin hikayesidir. Çehov'un ustalıklı yazarlığıyla, bu hikaye hem hüzünlü hem de ilham vericidir.
Hayatım
HayatımAnton Çehov · Maviçatı Yayınları · 20211,920 okunma
Kendisiyle, kediler ve İsmail Sâib Efendi arasında uzlette olmak bağlamında bir ilişki kuruyor. Gri, hüzünlü, tutarsız bir ilişki.
Sayfa 46 - Dergah Y.Kitabı okudu
Reklam
Arkamda yaylılar çalıyor. Biri bir filmde ya da dizide gururla yürüdüğünde çaldığı gibi. Hep hüzünlü şeyler çaldığını bildiğim yaylılar, ben gülümserken bambaşka duyuluyor. Sonunda hüzünlü şeyler çalmadıkları için mi gülümsüyorum, yoksa gülümseyebildiğim için mi hüzünlü şeyler çalmıyorlar?
Sayfa 53 - Holden yayınlarıKitabı okudu
168 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Masal ve efsaneler arasında yaşanan hüzünlü bir hikaye...Dede ile torunun,geçmiş ile geleceğin öyküsü Beyaz gemi,özlemin hikayesi yalnızlığı dost edinmiş çocuğun saf hayalinin ürünü ve arkadaşı. Hüzünlü biten hikaye her ne kadar kötülerin zaferi ile bitse dahi bizlere kötülüğü bir kez daha kınama fırsatı ve çocukluğun içimizde bıraktığı saf vicdanın farkına varmamızı sağlıyor. Dede burada her ne kadar iyiliği temsil etsede kötülere karşı koyamayan pasif bir iyilik gibi gözüküyor kendi değerlerine dahi sahip çıkamayan pasif bir iyilik,tabi burda yitirilen saygı ve sevgi gibi yiten değerlerde söz konusu. Anlatımın dili gayet sade ve betimlemeri ile güzel bir hikayeydi.Herkese iyi okumalar.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,3bin okunma
196 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
9/10 . Yaşar Kemal'in "Zülfü Livaneli, büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir." dediği, ütopya olarak başlayıp distopya olarak biten hüzünlü bir hikaye. . "Son Ada adını takmıştım. Evet evet son ada,son sığınak,son insanî köşeydi burası. Tek istediğimiz bu dinginliğin bozulmamasıydı." . Sır gibi saklanan 40 ailenin,adanın
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,3bin okunma
210 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
adı yaşamak
İnceleme yazılarını okuyup karar vermemeniz gerektiğini belirteyim. Çünkü insanlar her kitaba hep aynı duyguyla başlayacaklar ve zevkler ve renkler tartışması kitaplar için asla geçerli değildir. Yeni modern klasik diye adlandırılan bu kitap için bir çok insanın sevdiği, duygularını harap eden bir kitap. Gerçi bizim ülkede katarsisi izlersiniz de bu duyguları yaşarsınız. Kitabın ana karakteri Fugui'nin hayatını bize halk türkülerini araştıran bir araştırmacı tarafından aktarılıyor. Fugui çok zengin bir ailenin cocuguyken hazıra dağ dayanmaz misali varını yoğunu kaybediyor. Yaptığı arsızlıklarda ömür boyu hayatını etkiliyor. Bazen düşününce evet Fugui çok çile yaşasa da bir çok sıkıntı da çektirmiş annesine, babasına, eşine ve kayinbabasina. Jiazhen nasıl sabırlı bir eşmiş. Nasıl hep eşinin yanında olmuş takdire şayan . Youging ve Fengxia nin hikayeleri de ayrı bir içler acısı. Kızın hastalık sonrası konuşmaması, geçim derdinden evlatlık verilmesi, geri geldiğinde ailesine en çok yardımı dokunması. Yıllar sonra evlenmesi ve hayatını kaybetmesi. O kadar acı ki. Kitap aşırı hüzünlü ve üzücü. Ama dili çok akıcı, sayfalar üst üste yormadan bitiyor. Yani okuması zevkli fakat hikaye yaralı. Tavsiye ederim.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,3bin okunma
Reklam
90 syf.
8/10 puan verdi
Zamana Yenilen Hayaller, Yıkılan Mutluluklar
Vanya Dayı, Çehov'un en bilinen oyunlarından biri ve bence de haklı olarak. Hikaye, 19. yüzyıl Rusya'sında geçiyor ve sıradan hayatların monotonluğuna sıkışmış, hayallerini gerçekleştirememiş bir grup insanı konu alıyor. Ana karakterimiz Vanya Dayı, profesöre hayranlık duysa da zamanla adamın kibirli ve bencil tavırlarından nefret etmeye başlıyor. Profesörün güzel karısı Yelena ise bu kasvetli ortamdan ve kocasının sevgisinden uzaklaşmak için çırpınıyor. Oyunda kayıp zaman, umutsuzluk ve pişmanlık gibi temalar ön plana çıkıyor. Vanya ve Sonya gençliklerinde kurdukları hayalleri gerçekleştirememiş ve geriye sadece pişmanlık kalmış. Profesör ise kibir ve bencilliğiyle çevresindekilere zarar veriyor. Yelena ise mutsuz bir evlilik yaşıyor ve umutsuzluk içinde. Vanya Dayı'nın en etkileyici yönlerinden biri ise atmosferi. Çehov, kasvetli ve hüzünlü bir ortam yaratmayı başarıyor ve bu da izleyiciyi oyunun içine çekiyor. Karakterler de çok iyi işlenmiş ve izleyiciyle kolayca empati kuruluyor. Eğer hüzünlü ve düşündürücü bir oyun arıyorsanız Vanya Dayı'yı kesinlikle okumanızı veya izlemenizi tavsiye ederim. Bu eser, size insan hayatının kırılganlığı ve güzelliği hakkında çok şey öğretecektir.
Vanya Dayı
Vanya DayıAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20168,7bin okunma
96 syf.
5/10 puan verdi
“Doksanıncı yaşımda, kendime bakire bir yeniyetmeyle çılgınca bir aşk gecesi armağan etmek istedim” diye başlıyor Benim Hüzünlü Orospularım. Sinir bozucu bir kitap. Aynı derecede de güçlü, unutulup gidecek bir hikâye değil. Aşk hikayesi diyenlere çemkirebilirim. 90 yaşındaki bir kişi 14 yaşındaki bir çocuğa aşık olmasın arkadaş. Sevmenin yolu sadece aşktan mı geçiyor? Yoo. Sen yine sev. Bağlan. Boşa geçmiş ömrünün son deminde kalbini kocaman aç. Ama buna aşk deme. Marquez’in bize bunu aşk diye sunduğunu da düşünmüyorum zaten. Adamla hiçbir empati kuramıyoruz. Delgadina -adı bile kendine ait değil- bir eşya gibi sessiz, kimliksiz bütün kitap boyunca. Aşk da, sevgi de öyle uzanıp yatmakla doğmuyor. Böyle hastalıklı, kusurlu sevme biçimleri edebiyatta da, sinemada da, gerçek ilişkilerde de gereğinden uzun süre prim yaptı. Artık yeter. Sevmeyi ve bağlanmayı zayıflık sayan ya da ondan korkan bu ihtiyarın tutkusu da kendisi kadar hastalıklı, kusurlu. Onu romantikleştiremem. Marquez de romantikleştirmiyor. Yaşlılık hâli, göçüp gitmeye az kalması her şeyi mübah hâle getirmiyor. Ahlak bir zaman sorunu da değildir bence. Velev ki o dışardan dayatılan kurallara, tabulara, kabüllere bağlı işliyor olmasın, içten gelsin. Sinir bozucu bir Marquez kitabı okuyayım dersen, yavaş yavaş oku. Zira hızlı akıyor. Öylesi geriye hiçbir şey kalmaz.
Benim Hüzünlü Orospularım
Benim Hüzünlü OrospularımGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 201920,8bin okunma
240 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ben hoşuma giden animelerin genelde anı kalması için mangasının sadece ilk ciltlerini alıyorum. Bunu da tek cilt olduğu için ve konusu ilgimi çektiği için aldım. Genel olarak hüzünlü bir hikaye, abartı karakterleri saymazsak. Başlangıç kısmı çok hoşuma gitti, aynı tutarlılıkta gitseydi fena olmazdı. Hikaye sonradan karmaşık bir hale geliyor, daha doğrusu gereksiz diyalog çok. Yakuza olan kardeşin de ayrıntılarını okumak isterdim, hikaye biraz daha uzun tutulabilirdi bu açıdan, her şey çok çabuk çözüldü, anlaşıldı. Çizimleri göz yormadı, ayrıntılar - özellikle meleğin kanat tüylerinin çizimi - çok hoşuma gitti. Keyifliydi okuması.
One Room Angel
One Room AngelHarada · Komik Şeyler Yayıncılık · 202366 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Her hikaye de mutlu bitmez
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat yayımlandığı dönemde evlilik ve ahlaka dair birçok dersi okuyucuya aktarmaktadır. Çok fazla ahlamaları ve vahlamaları dönemin koşullarında kullanılan dile verip, beklentimin üstünde bir bir kitapla karşılaştığımı söylemek isterim. Olay kurgusu iyi. Özellikle kitabın ilerleyen bölümlerinde sizi şaşırtacak gelişmelerle karşılaşmış olacaksınız. Kitabın beni asıl etkileyen kısmı, beklenmedik ve gayet hüzünlü sonuydu. İlk dönem eserlerini okumaya başlamak için güzel bir tercihtir diye düşünüyorum.
Taaşşuk-ı Talat Ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat Ve FitnatŞemseddin Sami · İş Bankası Kültür Yayınları · 028,6bin okunma
296 syf.
1/10 puan verdi
Her şeyden önce uzak hatıralarım vardı benim, onu önce rüyalarımda yaşadım, sonra yıllar içinde sözcüklerimi buldum, gerçeğimi buldum, bulduğum anda tüm anılarım hikâyelere dönüşmeye başladı. Hangisi gerçek, hangisi hayal artık bilemiyordum. Kâh unuttum kâh hatırladım. Unutulmaya yüz tutan tüm hikâyelerimi derin sulara batırdım, göklere saldım, üzerine topraklar attım. Böylece kaybettiğimi sandım ya da kaybettiğimi umdum. O gece kendi içime uzandım, orada uzun süre sere serpe yattım. Ve nakış işlercesine kendimi yeniden yarattım. Kıymetli bir cevher çıkarırcasına, zahmetle, kanımla, canımla içimden çekip çıkardım. İşte anlatılmaya değer yegâne hikâyem de bu oldu.” Neylan, narsist heykeltıraş Levent’in hünerli elleriyle acılı, eksik, hüzünlü, seven ama sevilmeyen, yaralı, kırgın bir tanrıça olarak şekillenirken, kendi hikâyesinin çok uzak topraklarda, nergis kokulu bir kasabada yazıldığını bilmiyordu. Bir gün annesinin verdiği bir haber, Levent’ten koşar adım uzaklaşan adımlarını o kasabaya çevirdi. Hayatla hikâyenin iç içe geçtiği bu büyülü topraklarda Neylan köklerini, kendisinden gizlenen gerçekleri bulacaktı. Her yeni yolun sonunda yeni bir insan, yeni bir hikâye vardı.
Uzak Bir Masal
Uzak Bir Masalİrem Uzunhasanoğlu · Doğan Kitap · 2023184 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.