Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
240 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
“Her şekilde kaybediyorsan acını diri tut, Esav. Yolda karşılaştığın bütün insanlar sadece suratına bakarak dahi çektiğin zulmü anlasınlar. Her şekilde kaybediyorsan, öyle bir kaybet ki yeryüzünde hiç kimse senin mertebene erişemesin. Serüvenin asırlar sonra bile dilden dile dolaşsın. Her şekilde kaybediyorsan, bırak seni kötüleyen ağıtlar
Peygamber
PeygamberOkan Çil · İthaki Yayınları · 05 okunma
Reklam
Tüm tutkuların, sadece felaket getirdikleri, kurbanlarını aptallığın ağırlığıyla aşağıya çektikleri bir dönemleri vardır — bir de, tinle evlendikleri, “ tinsel leştik 1er i ” , ileri, çok ileri bir dönemleri. Eskiden, tutkudaki aptallık yüzünden, tutku nun kendisine savaş açılmıştı: onu yok etmeye yemin edil mişti — tüm eski ahlak-canavarları “ il
Sayfa 27
Ortasında hapsolduğumuz güncel olaylarla kaygılarımız arasında çift yönlü bir neden-sonuç ilişkisi vardır. Nasıl savaşlar, krizler ve politik olaylar "endişe"yi yaratıyorsa, taşıdığımız türlü kaygılar da bu çalkantılara neden olmaktadır. Başka bir deyişle, kaygılarımız ve sonu gelmeyen sarsıntılar aynı sebepten kaynaklanır. Sebebin/Batı toplumunda yaşanan köklü değişimler olduğu su götürmez bir gerçektir. Faşizm ve Nazizmin güç kazanmalarının tek nedeni Mussolini ve Hitler'in iktidar hırsı değildir. Bir ulus ekonomik yokluğa yenik düşmüşse ve psikolojik olarak da boşluğun ve bunalımların eşiğindeyse, totaliter rejimler her zaman boşluğu doldurmak için harekete geçerler. İnsanlar artık dayanamadıkları endişelerden kurtulmak uğruna özgürlüklerinden vazgeçmeye dünden razıdırlar.
Sayfa 36 - Kuraldışı Yayıncılık, İstanbul 1997Kitabı okudu
İnsanoğlunda, doymak bilmez bir iktidar hırsı yaratan şey nedir? Yaşamsal enerjilerinin gücü mü, yoksa temelde yaşamı kendiliğindenliği içinde, sevgiyle yaşama yetersizliği ve zayıflığı mı? Bu karşı durulması güç isteklerin gücünü oluşturan ruhbilimsel koşullar nelerdir? Bu ruhbilimsel koşulların dayandığı toplumsal koşullar nelerdir
176 syf.
·
Puan vermedi
Manastır mezarından çıkan kızıl renkli Rapunzel saçlı küçük kız cesedi ile kuduz olarak ölen kızın masalından esinlenen yazar, kızıl saçlı kız üzerinden cehalet, yozlaşma, iktidar hırsı için inancı alet edenler hakkında kısa bir roman yazmış. Roman kasvetli ama ibretlik öykülerden.
Aşk ve Öbür Cinler
Aşk ve Öbür CinlerGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20166,8bin okunma
Reklam
Çocuk kitaplarının güçlü itiş etkisi
2016'da dünya algım Brexit ve Trump'la, Avrupa'da yayılan milliyetçilik ve dar görüşlü­lük dalgasıyla, terörist saldırılarıyla tepetaklak oldu. Hemen sonrasındaki dönemde yetişkin edebiyatının bana faydası olmadı, ne yapsam kar etmedi. Kitapların yapabileceklerine dair inancımı tazeleyen şey çocuk edebiyatıydı. Yaşı kaç olursa olsun, kulak veren herkese an­latılan o eski hikayeler -İzlanda halk masal­ları, Grimm masalları- imdadıma yetişti. Bu hikayeler, her şeyin sonu gelmiş gibi hissetsem de aslında öyle olmadığını söylüyordu. Ben­cilce ihtiraslar, kırıcı hırçınlıklar, yanlış an­lamalar, iktidar hırsı, budalalık, iyilik, tutku öteden beri vardı. Peri masalları bütün insani kusurları dolaylı da olsa zaten bünyesine kat­mış ama hiçbir zaman sessiz bir umutsuzluğa gömülmemişti
Sayfa 51 - Domingo
Anarşi ve insanlık
Ecce Homo [Işte İnsanı adındaki son çalışmasında Friedrich Nietzsche, insanlığı "geliştirmek" idealinın felsefesinin en son amacı olabileceğini söylemıştı, uzerine basa basa. Bu duruş, insanlığı kuçuk görmekten kaynaklanıyor değildi; daha ziyade ahtımam retoriğinin ardında sınsı (zıra ikrar edilmemiş) bir iktidar hırsı olduğu fikrinin
Fa­şizm ve Nazizmin güç kazanmalarının tek nedeni Mussolini ve Hitler'in iktidar hırsı değildir. Bir ulus ekonomik yokluğa yenik düşmüşse ve psikolojik olarak da boşluğun ve buna­lımların eşiğindeyse, totaliter rejimler her zaman boşluğu doldurmak için harekete geçerler. İnsanlar artık dayanamadıkları endişelerden kurtulmak uğruna özgürlüklerinden vazgeçmeye dünden razıdırlar.
Reklam
Çalışmak
Çalışmadan geçinenler Bizden değildir. Hacı Bektaş Veli (k.s) Çalış, kazan, ye yedir, bir gönül ele getir, Yüz Kabe'den yeğrektir, bir gönül ziyareti.
Bir ada arıyorum. Politikadan uzak. İktidar hırsı yok. Kendinden başka düşünene tahammülsüzlük yok. Herkes eşit adasever. Kimi kıyısını, kimi yamacını, tepelerini, çamlıklarını... "Madem ki benden değilsin, öyleyse bana karşısın" ham görüşü uğramamış adaya. Seçim sorunu, oy dalgalanmaları, partiler, koalisyon, Çince sözcükler ada sakinlerince. Siyaset yok ki siyasi suç kalsın.
Haldun TanerKitabı okudu
İKTİDAR HIRSI KATLİAMI III. Murat 1595'de öldü. Ayasofya Camisi avlusundaki türbede 54 kişi yatmaktadır. Bunlardan 20'si oğlu, 23'ü kızıdır. Türbede yatan oğulların yaşı küçüktür, hatta altı aylık olanları bile vardır ama hepsinin ölüm tarihi 1595'tir. Peki 1595'de ne oldu? Saraya kıran mi girdi?.. Hayır, salgın da olmadı, kıran da... III. Murat öldükten sonra oğlu III. Mehmet tahta çıktı ve ilk işi de kardeşlerinin hepsini boğdurmak oldu. Babasının tabutu saraydan çıkarken gerisinden 39 tabut daha geliyordu. III. Mehmet, 19 erkek kardeşini ve 20 kız kardeşini öldürtmüştü! Bununla yetinmemiş babasının gebe eşlerini öldürtmüş ve ergenlik çağındaki iki kardeşinden gebe kalmış yedi cariyeyi denize attırmıştı. Genç şehzadelerden biri: "Beni kestanelerimi yedikten sonra boğun" diye yalvarıyordu! Kaynak /Evliya Çelebi "Bir şehzadenin daha emzirilirken annesinin kucağından sökülüp alındığını boğulduğunda emdiği sütün burnundan geldiğini" yazar. Saraydan tabutlar çıktığında Evliya Çelebi'nin naklettiğine göre "İstanbul halkının feryatlarını gökteki melekler duymuştu". III. Mehmet sadece bununla yetinmemiş 16 yaşındaki oğlunu da öldürtmüştür! III. Mehmet öldüğünde, I. Ahmet tahta oturdu. III. Mehmet'in cenazesi Ayasofya'ya götürüldü. Cenaze namazı kılınacaktı. Ama genç padişah gelmemişti! "Taht sahibi olmak için 39 kardeşini ve bir oğlunu öldüren adam babam da olsa katildir. Ben katil bir adamın cenazesini kılmam! Varın siz kılın!" diyerek daveti reddetti. [Alıntı) Kaynak Evliya Çelebi Seyahat Name
''Mevki ve makam düşkünlüğü, iktidar hırsı, çıkarcılık, şehvet düş­ künlüğü, kibir, öfke, intikam... Bunların hepsi saygı görü­yordu. Kendimi bu tutkulara kaptırdığımda yetişkin birine benziyordum ve takdir edildiğimi hissediyordum.''
En içten isteklerimi oluşturan bir şeyi, yani ahlak açısından iyi bir insan olmak istediğimi ne zaman göstermeye çalışsam küçümsemelerle, alaylarla karşılaşıyordum; oysa ne zaman iğrenç tutkulara kapılsam beni övüyor, teşvik ediyorlardı. Mevki ve makam düşkünlüğü,iktidar hırsı, çıkarcılık, şehvet düşkünlüğü, kibir, öfke, intikam... Bunların hepsi saygı görüyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.