Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tamamen Ücretsiz ve Ödüllü Online Dijital Pazarlama Eğitimi
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası tarafından sağlanan ücretsiz ve ilk 100 kişi için D&R'dan 250TL değerinde hediye çeki ödüllü eğitim için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz. Katılımla alakalı teknik sorun yaşayan arkadaşlar iletişime geçebilir. ebrdknowhowacademy.com/learn/signin
Tabii ya fay hattını şehrin dışına çıkarmak çok dahice bir fikir
Politikacılarımızın sorunlar karşısında bulduğu Türk usulü çözümler de dillere destandır, 17 Ağustos depreminden sonra ünlü mimar Ahmet Turan Altıner'in anlattığı bir olay bu konuda iyi bir örnek sayılabilir. İller Bankası, Altıner'i imar planı çalışmala- rına katılmak üzere, Konya'nın Zincirlikuyu kazasına gönderir. Belediye tarafından yapılan imar planında Ticaret Merkezi'nin tam fay hattı üzerinde olduğunu gören Altıner, Belediyenin yet- kililerini uyarır: "Bu merkezin altından fay hattı geçiyor, sonra başınız belaya girer." Bunun üzerine Belediye Meclisi şöyle karar alır: "Ticaret Merkezi kalsın, fay hattını kentin dışına çıkarın." Bu bir fikra değil, yaşanmış gerçek bir olaydır.
Reklam
Politikacılarımızın SORUNLAR karşısında bulduğu Türk usulü çözümler de dillere destandır, 17 Ağustos depreminden sonra ünlü mimar Ahmet Turan Altiner’in anlattığı bir olay bu konuda çok iyi bir örnek sayılabilir. İller Bankası, Altıneri imar planı çalışmalarına katılmak üzere, Konya’nın Zincirlikuyu kazasına gönderir. Belediye tarafından yapılan imar planında ticaret merkezinin tam fay hattı üzerinde olduğunu gören Altıner, belediye yetkilerini uyarır: “Bu Merkezin altından fay attı geçiyor sonra başınız belaya girer.” Bunun üzerine Belediye Meclisi şöyle karar alır: “ Ticaret Merkezi kalsın, fay hattını kentin dışına çıkarın.” Bu bir fıkra değil, yaşanmış gerçek bir olaydır.(s.105) Türk Usulü Başarı//Mümin SEKMAN
Üsküdar'dan Eminönü'ne geçtiği bir sabah gözleri Galata Kulesi'ne takıldı. İçinde eski bir dostu görmüş gibi sıcak duygular uyanırken, bu yaşlı kuleye yıllardır dikkatle bakmadığını fark etti. Sanki kulede bir tuhaflık vardı. Yaklaşık üç yüz elli yıl önce kuşlara özenen Hezarfen Ahmed Çelebi'nin kanat takıp havalandığı o görkemli anıt şimdi, Hürriyet, Nescafe, Ülker, AEG, Banco di Roma, Türkiye İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, T.C. Ziraat Bankası, İmar Bankası, Oerlikon, Kale Kilit, Güven Sigorta, Başak Sigorta, Anadolu Sigorta, Olips, Mc Donalds, CocaCola, Marshall, Kodak yazılı, ışıklı ışıksız, rengarenk dev panolar arasında kaybolmamak, sanki birazcık daha soluk alabilmek için temellerinin üzerinde doğrularak inatla başını gökyüzüne doğru uzatıyordu. Kulenin bu umarsız direnişinin insanı kederlendiren bir yanı vardı. Ne tuhaf, bir zamanlar dünya ticaretini elinde bulunduran Cenevizliler tarafından dikilen bu kule, şimdi yine ticari kuruluşların panoların arasında silikleşiyor, yok oluyordu.
Sayfa 118 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1954 yerine 2020 yazsak çok da bir şey değişmez herhalde
1954 sonundan başlayarak birkaç sene süren kuraklık, genel bir ekonomik krizi başlattı. Söylemeye bile gerek yok, ilk kurban, Türkiye'deki önemi bilinen tarım oldu. Sadece kuraklık değil, üç dört sene önce ithal edilmiş olan traktör ve makinelerin bakımsızlıktan yıpranması da tarım işlerini aksatır hale geldi. Bu traktörler ve bu makineler dışarıdan, bakım ve tamirleri için gerekli yedek parçalar hiç düşünülmeden ithal edilmişti. Bu ise hükumetin ileri görüş ve organizasyon eksikliğini gösterir. Tarımdaki kriz ihracatın durmasına yol açtı, bu ise ödemeler dengesinin bozulmasından ötürü ithalatın aniden yavaşlamasını doğurdu. Döviz yokluğundan Merkez Bankası sayısız yabancı alacaklıların taleplerini karşılayamıyordu. Krizin hızla yayılması iç piyasayı tamamiyle rayından çıkardı. Kamu yatırımlarının durması ve böylece işsizliğin alıp başını gitmesi bundan kaynaklanıyordu. Birkaç sene önce uygulamaya konulan liberal sistem yerini çarçabuk dengeleme sistemine bıraktı ve ithalat en gerekli maddelere indirildi. O kadar ki, iç piyasada ilaçlar gibi zorunlu maddeler bulunamaz oldu. insanlar senelerce kahveden mahrum kaldı ve mesela aspirin karaborsaya düştü. Durum, Türkiye'nin son dünya savaşında yaşadığı o korkunç 1940 ila 1944 yılları arasındakinden bile vahim hale geldi. Ülkenin taze ürünlerini tüketmeye alışmış olan halkın büyük hayal kırık­lığı içinde, ABD'den buğday ve dondurulmuş et, tavuk ithal edilmeye başlandı. Bu acınası hale bir çare aramak yerine hükumetin başı olan Menderes, İstanbul veya Ankara gibi büyük şehirlerde devasa çapta imar hareketlerine girişti.
"... burada, gerçeği hesaba katmayan bir cehalet söz konusu."
"Türk Usulü Başarı, yazarı Mümin Sekman (...) Politikacılarımızın sorunlar karşısında bulduğu Türk usulü çözümler de dillere destandır, 17 Ağustos depreminden sonra ünlü mimar Ahmet Turan Altıner'in anlattığı bir olay bu konuda iyi bir örnek sayılabilir. Iller Bankası, Altıner'i imar planı çalışmalarına katılmak üzere, Konya'nın Zincirlikuyu kazasına gönderir. Belediye tarafından yapılan imar planında Ticaret Merkezi'nin tam fay hattı üzerinde olduğunu gören Altıner, Belediyenin yetkililerini uyarır: "Bu merkezin altından fay hattı geçiyor, sonra başınız belaya girer." Bunun üzerine Belediye Meclisi şöyle karar alır: "Ticaret Merkezi kalsın, fay hattını kentin dışına çıkarın." Bu bir fıkra değil, yaşanmış gerçek bir olaydır. (s. 105)."
Reklam
" (...) Bu anlaşma, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün taşınır ve taşınmaz mallarına Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası'nın «ipotek koyma» yetkisi tanımaktadır! Bir devletin bütün varlıkları, bir arsa, bir ev ipoteği gibi bir yabancı bankaya böylesine ipotek edilir mi hiç? "
Sayfa 57 - Tekin Yayınevi - Dünya Bankası ile imzalanan 28 Mayıs 1982 tarihli anlaşma/" Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar. Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi. "
"Hıram Usta" adındaki bir yahudinin kurmuş bulunduğu iddiâ edilen masonluğun târihi pek eskidir. Esâsen "mason" kelimesi de "usta" demektir. 1957 yılında, rahmetli Adnan Menderes, İstanbul'da bir îmâr hareketine girişmiş, meydanları genişletmiş, yeni caddeler açmıştı. Genişletilmek istenen meydanlardan biri de Karaköy'dü. Burada bugünkü Tatlıcılar müessesesinin bulunduğu yerde iki katlı, minyon, çinko kaplı kadîm bir câmî vardı. O, yıkılıp yok edildi. Fakat, onun önünde, sâhil tarafındaki Ziraat Bankası yıkılamadı. Hatta Ziraat Bankası'nı takiben, rıhtım istikametinde bir binâ yıkıldığı hâlde (şimdi yeniden yapıldı) Ziraat Bankası tek başına ve ortada uzun müddet sağı-solu boş olarak ortada kaldı. Menderes, bu binayı yıkmaya muvaffak olamadı. Çünkü, bu binanın balkonunda Hıram Usta'nın elinde çekiç bulunan devâsa bir heykeli vardır. Galata köprüsünden bakıldığında, ayan beyan görülen, dört-beş metre boyundaki bu heykel sebebiyle bu binanın yıkılamamış olduğunu acabâ bir bilen var mıdır? Üstelik bu heykelin oraya Osmanlılar zamanında dikilebilmiş olduğunu da düşünürsek, masonluğun Türkiye'deki gücünü anlayabiliriz.
Sayfa 37 - Sebil YayıneviKitabı okudu
"Neden Sağ kesim iktidar ve kazanıyor fazla söze gerek yok! Adnan Menderes'in İcraatları -Dönemin cumhurbaşkanının resimlerinin paraya basılması maddesi değiştirildi ve bütün paralara Atatürk’ün resimleri basılmaya başlandı. -Okullarda din dersi zorunlu hale getirildi (21 Ekim 1950) -Türkçe okunmaya başlanmış ezan, yeniden Arapça
Masonluğun Türkiye'deki Gücü
1957 yılında, rahmetli Adnan Menderes, İstanbul'da bir îmâr hareketine girişmiş, meydanları genişletmiş, yeni caddeler açmıştı. Genişletilmek istenen meydanlardan biri de Karaköy'dü. Burada bugünkü Tatlıcılar müessesesinin bulunduğu yerde iki katlı, minyon, çinko kaplı kadîm bir câmî vardı. O, yıkılıp yok edildi. Fakat, onun önünde, sâhil tarafındaki Ziraat Bankası yıkılamadı. Hattâ Ziraat Bankası'ru tâkîben, rıhtım istikametinde bir binâ yıkıldığı hâlde (şimdi yeniden yapıldı) Ziraat Bankası tek başına ve ortada uzun müddet sağı-solu boş olarak ortada kaldı. Menderes, bu binayı yıkmaya muvaffak olamadı. Çünkü, bu binanın balkonunda Hiram Usta'nın elinde çekiç bulunan devâsa bir heykeli vardır. Galata köprüsünden bakıldığında, ayan beyan görülen, dört-beş metre boyundaki bu heykel sebebiyle bu binânın yıkılamamış olduğunu acabâ bir bilen var mıdır? Üstelik bu heykelin oraya Osmanlılar zamanında dikilebilmiş olduğunu da düşünürsek, masonluğun Türkiye'deki gücünü anlayabiliriz.
Sayfa 37 - Sebil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İsrail'in işgal ve tecrit politikalarının sus payı!
BM Gazze'de faaliyete başladığında temel amaçlarından biri Filistinlilere ev ve imar yardımı yapmaktı. Fakat bu yardımlar sadece 1967 sonrasında Gazze'ye iltica eden Filistinlileri kapsıyor. Yani İsrail saldırılarını mağdurları BM'nin konut veya tadilat yardımından yararlanamıyor. BM adeta İsrail'in işgal ve tecrit politikalarının sus payını veriyor. Üstelik bunu büyük oranda İslam Kalkınma Bankası tarafından sağlanan fon ile yapıyor!
Sayfa 228Kitabı okudu
432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Baba Kemal Uzan'ın Ali Sami Yen ve Olimpiyat Stadındaki olaylarından itibaren başlayan ve Cem Uzan'ın bütün şirketlerine el konuşmasına kadar devam eden süreci belgeleriyle anlatan güzel bir araştırma eseri. Yeni İstanbul gazetesi ile ilk kez medyaya girişleri, burada yaptıkları basın etiğine uymayan davranışlar, Türkan
Uzanlar
UzanlarNedim Şener · Güncel Yayıncılık · 200426 okunma
Uluslar Arası İmar ve Kalkınma Bankası
Bretton Woods kapsamında yer alan kurumlardan bir diğeri olan Uluslar Arası İmar ve Kalkınma Bankası (IBDR) ise uluslararası yatırımların, kapitalist sistemin gerektirdiği biçimde düzenlenmesi amacına hizmet eder.
İmar Bankası olayı, hakkında birden fazla kitap yazılacak cinsten; dünyadaki bankacılık suçları ve banka içi boşaltma operasyonlarında literatüre girmiş bir olaydır. Dünya bilimine bilimsel çalışmalarımız ve buluşlarımızla giremedik ama İmar Bankası yolsuzluğu ile bu alanda dünyada hatırı sayılır bir yer edindik.
Üsküdar'dan Eminönü'ne geçtiği bir sabah gözleri Galata Kulesi'ne takıldı. İçinde eski bir dostu görmüş gibi sıcak duygular uyanırken, bu yaşlı kuleye yıllardır dikkatle bakmadığını fark etti. Sanki kulede bir tuhaflık vardı. Yaklaşık üç yüz elli yıl önce kuşlara özenen Hezarfen Ahmed Çelebi'nin kanat takıp havalandığı o görkemli anıt şimdi, Hürriyet, Nescafe, Ülker, AEG, Banco di Roma, Türkiye İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, T.C. Ziraat Bankası, İmar Bankası, Oerlikon, Kale Kilit, Güven Sigorta, Başak Sigorta, Anadolu Sigorta, Olips, McDonalds, CocaCola, Marshall, Kodak yazılı, ışıklı ışıksız, rengârenk dev panolar arasında kaybolmamak, sanki birazcık daha soluk alabilmek için temellerinin üzerinde doğrularak inatla başım gökyüzüne doğru uzatıyordu. Kulenin bu umarsız direnişinin insanı kederlendiren bir yanı vardı. Ne tuhaf, bir zamanlar dünya ticaretini elinde bulunduran Cenevizliler tarafından dikilen bu kule, şimdi yine ticari kuruluşların panoları arasında silikleşiyor, yok oluyordu.
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.