Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
... o halde akıllı insan, hep ölümü düşünen kimsedir. O, hep ölümden söz eder. Sadece ölüm ve sonrası için hazırlık yapar, tedbir alır.
İnsan dostlarının acılarına onlarla bir olup ağlayıp Sızlanmakla değil, yardım ve bakım ile katılmalıdır….. epiCross demiş
Reklam
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Bu Dünya'dan inanın bir beklentim yok. İnsan bir hana girer, yemek yer dinlenir ve devam eder. Dünya bu zaten ötesi için niye fazla gayret. Gayretse eğer, handa bir yoksul da doyur o da sana yeter.! Anonim
din sınırlıyor mu?
İnsan şunu düşünmeli: Benim düşünen aklım ve seçme yetkim neden var? Eğer bir sınırsızlık olacaksa bunlar ne işe yarayacak. Sınırsızlık içinde ben neyi düşünüp ve neyi tercih edeceğim? Daha da ötesi aslında sınırsızlık içinde bunların hiçbirine gerek yok.O zaman bizi insan olarak ayrıcalıklı kılan bu akıl ve irade gereksiz mi? Acaba bizim diğer canlılardan hiç farkımız olmasa, daha mı iyi olur?
İnsanın özgürleşmesi, yani özünü gürleştirmesi ile Nebi arasındaki irtibat kendi başına önemlidir. Nebi sayesinde her bir insan mensubu bulunduğu toplumun kültürü ile eleştirel bir irtibat kurarak, kendi ferdiyetini kazanır. Nebi'nin teklifine/davetine müspet bir şekilde cevap vererek mükellef olan insan, verili zamanın ötesi ile irtibatlandığı için, diğerlerinden temayüz eder. Nebi'ye ittiba kitle içerisinde anonimleşerek kaybolmuş insan tekinin, kitleden temayüz ederek ferdiyet kazanması anlamında, ferdi olarak başlar, toplumsal boyut kazanır ve kurumlar tarafından tanzim edilir.
Sayfa 63 - Tahsin GörgünKitabı okudu
Reklam
"Demek hayat böyle iki adım ötesi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi..."
Sayfa 41 - YKY
Jung'a göre, yeni bir hayata doğuş, sadece ölüp bir başka âlemde var olmakla gerçekleşmez. İnsan ölümsüzlüğe aday olmak suretiyle de dönüşüm sürecine girebilir. Kendi içindeki bilmçdışına girebilen insan, bilinçdışının içerikleriyle bilinci arasında bağ kurabilir. Böylece her birey kendi içerisinde taşıdığı mağaraya girmiş olur. Jung'a göre, âyette (18/17) tasvir edilen mağara, Ashâb-ı Kehfin bir kereliğine girmiş olduğu bir mağara olmayıp herkesin girebileceği bir yerdir. Her insanın içinde bilinç ötesi süreçlere ilişkin bir alan vardır. İnsan yeter ki, oraya girmek istesin ve girmeyi bilsin. Jung, bu suretle, Kur'an'ın gaip diye nitelediği metafizik alana ilişkin oluş ve süreçlerin insanın benliğinin derinliklerinde yer bulduğunu ileri sürmüştür.
İnsan, elindeki dünyâlık, âhirete oranla bir hiç durumundadır ve o da kir ve pas ile dolmuştur. Âhiret mutluluğu yanında insan hiç Dünyâ mutluluğuyla sevinmek ve bununla yetinmek ister mi?
Âhiretle ilgili işlerini hep yarınlara erteleyen şu zavallı insan, farkında değil ki, o ertelediği yarında ölüm de beraberinde gelmiş olabilecektir. Bunun farkında değildir.
Reklam
İnsan Dünyâ’ya bir kere alışmasın, onunla bir dostluk oluşturmasın, Dünyâ’nın şehvetine ve lezzetine bir kez dadanmasın ve onunla olan bağlarını sıklaştırmasın; artık bundan sonra gönlünü kaptırdığı bu Dünyadan ayrılması oldukça zordur. Dünya sevgisi böylesine gönlünde yer eden bir kimseye ölümden söz etmek, ona ağır gelir.
148 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Türk geleneklerinde ilk sırada aile gelir. Toprak Ana romanı da ailenin önemini göstermesi bakımından bana çok önemli gelmiştir. Cengiz Aytmatov bu eserinde aile kavramı üzerinde durmuş savaşın aile ve toplum üzerindeki etkilerini dile getirmiş. Olayın baş kahramanı Tolgonay ana üzerinde olayı anlatmış ve Tolgonay ana gözlemleri ile yaşananları bir bir dile getirmiş. Mükemmel ötesi olduğunu düşündüğüm bu eserde yer yer duygulandım yer yer ağladım yer yer hayaller içine daldım. Tolgonay ananın toprak ile dertleşmesi toprağın ona cevap vermesi bu ikili diyaloglar inanılmaz güzel ve can alıcıydı. Gerçekten her duyguyu bende resmetti. Türklerde toprak her zaman ana olarak görülmüş, Zira ölünce bu ana yavrusunu kucağına alıp sarıp sarmaladığı eserde sık sık dile getirilmiş. Bir ana gibi toprak da insanı besler. Nasıl bir ana evladı için elinde avucunda ne varsa verir ise toprakta insan için aynısını yapar denmiş, Cengiz Aytmatov, bu romanında hem kendi gerçek yaşamımda temel kaynağını ele aldığı için topraktan sık bahsederken hem de toprağın bu kutsallığından dolayı eserine Toprak Ana ismini vermiş. Toprak Ana romanında asıl anlatılmak istenen ise savaşın yokluk, sefalet, felaket ve insanların onuru ile oynayan bir durum olduğunu dile getirmesidir.
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 202161,2bin okunma
Insan ki, her şeye ad koyandır;
..Fizik, astronomi, felsefe, psikoloji ve diğer bütün bilim dalları insanın kendini ve varlığı anlama ve anlamlandırma çabasının birer tezahüründen ibarettir.
..direkt olarak ruh üzerinde acı hissettiren bir olay nedeniyle çekilen ızdırap, insan bedenindeki yara sebebiyle duyulan acıyla aslâ kıyaslanamaz.
İnsan ve Ötesi
İnsan yaratıkların en zavallısı, en cılızıdır; öyleyken en mağruru da odur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.