Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Doğru bir strateji ve inançlı bir kararlılıkla kutsal ema­netimiz Cumhuriyetimizi daha aydınlık bir geleceğe taşı­mak mümkündür. Bunun için de yapılacak tek doğru iş, inançlı bir kararlılıkla öncelikle sahada bıkıp usanmadan çalışarak, seçimle geleni seçimle uğurlamaktır. Ertuğrul Kumcuoğlu - YENİ SİSTEM İSTİKRARSIZLIK GETİRDİ
Sayfa 76
139 syf.
10/10 puan verdi
Silahlı kuvvetlerin hazırladığı enfes bir kitap. Her sayfası, her bölümü özenle okunmalıdır. Asker disiplini dediğimiz olgununda güzel bir his olduğunu düşündürttü. İnsanlar günlük dillerinde yazarken dahi kolayına ne geliyorsa öyle yazmaları onları kötü bir alışkanlığa doğru itiyor. Özellikle komik olduğunu düşündükleri kelimeleri yazmaları ve sosyal medyadaki içeriklerde kelimeleri kırparak yazmaları sanki onları havalı yapacakmış gibi bir tavra takınıyorlar. Düşkün ve zayıf karakterlerini tatmin ederken onlara uymaya çalışan zekasının onlarla eşdeğer olduğu kişilerinde diline ne kadar zarar verdiğini umursamaması ya da bilmemesi utanç duyulacak bir mesele gibi geliyor. Okullarda, iş yerlerinde hatta geri kalan her yerde dile sahip çıkılmalıdır. Keşke tüm ülke askeri disiplinden geçirilebilse ve diliyle alay eder gibi kullanan insanlara doğrusunu öğretene kadar eğitim uygulansa. Ülkenin eğitim sistemindeki düşük bilinçte ne yazık ki önlenemez bir düşüş sağlıyor. Denetimsiz ilerleyişinin sonu birçok alanda olduğu gibi dilde de büyük kayıplar vermiştir. Yabancı kelimelere bu kadar fırsat verilmesi de birçok "şeye" zemin hazırlamaktadır. Okuyunuz!
Türkçenin Doğru Kullanımı
Türkçenin Doğru KullanımıS. Ömer Erenoğlu · Genelkurmay Başkanlığı Yayınları · 200712 okunma
Reklam
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Bir de tahtacılar var.Tahtacılar Toroslarda ağaç kesmek,tahta biç. mekle geçinen bir obadır.Yazın dağda kışın sahilde yaşarlar. Tahtacılık öldü iş kalmadı.İyi ki yirmişer dönümlük tarla almışız Onuda almasak halimiz dumandı 1937 yılından önce orman yoktu. Devlet dikili olarak ormanı müteahhide satardı.Müteahhit bize işçi olarak tutardı.Müteahhitler büyük küçük ağaçları kesiyorlardı.Şimdi Orman İşletme Müdürlüğü kuruldu ğundan bu yana damgalı ağaçları kesersin.Dikili ağaçları kesemezsin. Düz yerde kesim yapamıyoruz. Sarplara çıkmak için yol yok.Katırlara iki tomruk yüklüyorsun.İşletme canımızı okudu.Biz orman yakmayız.Ormanı müteahhitler yaktırı yorlar.Biz işliyoruz.1937 yılından önce müteahhitler ormanları traş etmişler.Güney ormanlarını müteah. hitler bitirmişler Ve Suriye’ye, Mısıra satmışlar.Bütün Araplar yıllarca Güney ormanlarını haraç mezat kullanmışlar.Bir rivayete göre Süveyş Kanalının kereste ihtiyacı güney ormanlardan temin edilmiş.Bu nedenle güneyde orman kalmamış.
Sayfa 157 - YkyKitabı okuyor
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
“Bu iş bir tek senin başına geldi sanıyorsun; sanki yeni bir şeymiş gibi, neden bunca gezip tozmadan, bunca değişik yerlerde dolaşmaktan sonra içindeki kederi, sıkıntıyı bir türlü söküp atamadın diye şaşıp kalıyorsun! Aslında ruhunu değiştirmen gerek, üstündeki gökyüzünü değil! İster engin denizleri aş, ister Vergilius'umuzun dediği gibi, "Karalar denizler silinsin gözlerden," nereye gidersen git, kusurların da peşinden gelecek. Aynı şeyden yakınan birine Sokrates şöyle demiş: "Bu gezintilerin sana hiç yararı olmuyor diye neden şaşırıyorsun, değil mi ki kendini de birlikte götürüyorsun! Seni yollara düşüren neden, seni bunaltan nedenden ayrı değil ki!" Yeni ülkeler görmen neye yarar, ya da yeni kentler, bölgeler görmen? Bu çırpınışların sonu bir hiçtir yalnızca. Bu kaçışların sana neden yararı olmuyor diye soruyorsun: Kendi kendinle birlikte kaçıyorsun da ondan!”
Ahlak Mektupları
Ahlak Mektupları
,
Seneca
Seneca
Sınavlardan nefret etmemizin nedeni riskli olması. Yeni durumlardan, iş değişikliklerinden, ülkenin başka bir bölgesine taşınmaktan kaçınıyoruz. Kadınlar, hata yaptıkları ya da "yanlış bir şey yaptıklarında" cezalandırılmaktan korkuyor.
Reklam
Dostunu düşmanını bilseydin zaten başına bu iş gelir miydi..."
biryudumkitap.com
Günaydın. Şu çağın en büyük derdi insan. Dostu, sevgilisi, iş arkadaşı, akrabası... Seçebildiklerimiz de seçemediklerimiz de dert olabiliyor. Her şey yolunda gitse, insanlar zaman zaman can sıkıyor. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi soruyorlar, neyin var? Paul Auster cevaplıyor: "Benim bir şeyim yok. Doğru insana rastlamadım, hepsi bu." Yeni bir haftaya girerken doğru insanlar diliyoruz sevgili okur. Doğru dürüst insanlar... Var olun.
İnsanın ruhu, evrenin çıbanı ve tümörü olduğunda kendine saygısızlık eder, zira insan çoğu şeyi bizzat kendisi için yapar. Çünkü meydana gelenlerden hoşnut olmamak, diğer her şeyin özünü içinde barındıran doğaya karşı is­ yandır. Ruh, bir insandan tiksintiyle uzaklaştığında, ya da sinidenenlerde olduğu gibi karşısındakine zarar vermeye niyedendiğinde de kendine saygısızlık eder. Üçüncüsü zevk ya da acının hakimiyetine girdiğinde de ruh kendine say­ gısızlık eder. Dördüncüsü rol yaptığı, gerçeğe aykırı, sahte bir şeyi yaptığı ya da söylediğinde ruh kendine saygısızlık eder. Beşincisi herhangi bir teşebbüsünü ya da tutkusunu amacı olmayan bir şeye yöneltirse ve hesapsız, tutarsız bir şekilde herhangi bir şeye çaba harcarsa, ruh yine kendine saygısızlık eder; en ufak şeylerin bile belli bir nizama göre sonuna kadar yapılması gerekir. Düşünebilen bir canlı için amaç, saygın kentin ve devletin sözüyle, kanunlarıyla hare­ ket etmektir.
265 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Gece Sesleri
Gece Sesleri
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin okuduğum bütün kitaplarında toplumun bazı yaralarına parmak basmış bir yazar . Bu kitapta da çarpıcı gerçekler var. Çoğu insan tarafından çok eleştirilmiş ama bunlar yaşanan şeyler maalesef .. Kitap bir anne ile kızın bir türlü kurulamayan bağlarından yola çıkmış aslında ama derinlere indikçe çok farklı şeyler çıkıyor
Gece Sesleri
Gece SesleriAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20124,807 okunma
Reklam
Yirmi birinci yüzyıl, bir tarafta giderek daha fazla zenginleşen insanlar, bir tarafta işsizler, bir başka tarafta kısa çalışma süreleri ile iş bulup düşük gelir elde eden insanların yaşadığı toplumların yüzyıl olacak. Bir başka ifadeyle, toplumlar düşük eğitimli insanların yaptıkları işleri yapan robotlar, Karl Marx'ın burjuva ve proleteryaları ve Guy Standing'in perakaryalarından oluşan toplumlara dönüşecek. Orta sınıf bütün dünyada kaybolacak. Bu gelişme büyük olasılıkla çatışmaların artmasını, uluslararası savaşların uluslar içi savaşlara dönüşmesine getirecek.
Sayfa 142
Hayattan alıntılar...
"Öğrencilerden ezber alıyorum ihlas,felak,nas ve ayetel kürsiye gelince üzerime doğru bir üfleme yapıyorlar." Nazar is nakavt.😌💪😁
Hazret-i Ali (k.v.) buyurdu ki: Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e “Hakkında açıkça bir emir veya nehiy bulamadığımız bir iş, başımıza geldiği zaman ne yapalım? diye suâl ettim, buyurdular ki: “Fakîh ve âbidlerle istişâre ediniz. O husûsta, şahsî bir fikirle amel etmeyiniz.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat) 06 Mayıs 2024 Fazilet Takvimi
Yaptığı şeylerden asla memnun olmayan ben, sürekli kendinden şüphe ederken birlikte sunum yapmam gereken iş arkadaşımın attığı mesaj: "Her konuda sana danışmak istediğimden mi bölüşerek yapma fikri aklıma geldi? çünkü senin görüşünü de almak istiyorum çok daha başka bi açıdan bakıp bi üst boyuta çıkarırsın gibi geliyor. Çok özenle yapıyosun çok da iyi fikir veriyosun o açıdan danışarak ilerleyeyim."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.