Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türk Milletinin yokluk içerisinde ki asaleti…
"Ahmet Haşim, 1919 Anadolusunun İçler Acısı Halini Anlattığı Mektubunu" dönemin Manisa milletvekili Refik Şevket Bey'e göndermişti. Bu mektubu her Türk vatandaşının defalarca okuyup beynine kazıması lazımdır! “sevgili refik, ihtimal sana fazla yazıyorum. fakat ben bundan memnunum. bulunduğum noktalardan sana doğru uçurduğum bu
502 syf.
8/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Genco Marcel'in Önlenemez Düşüşü
Ön Not: Kitapların ön sözleri oluyor da incelemenin de ön notu neden olmasın değil mi sayın, pek sayın, en sayın okur? Şimdiden uyarayım bu incelemeyi üç şekilde okuyabilirsiniz ey okuyan ve okumayanlar. İncelemenin ilk bölümü kitaptan esinlenerek yazılmış bir kurmaca metindir. İsteyen o metni göz ardı edip direk incelemenin kendisine dalabilir.
Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde
Çiçek Açmış Genç Kızların GölgesindeMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20212,368 okunma
Reklam
113 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Benim de hatıram var Asım Abiyle ama...
“sevgilerimi emanet bıraktım acılarımı alıp gidiyorum bu ruhsuz ve cinayetler çağından senin çağına” (Mahur Şarkılar\ 8, Arif Ay, Asım Gültekin’e rahmetle…) Güzel insanları ölümleriyle tanımak ve kavuşmaları daima mahşere bırakmak alınlarımıza yazılmış kaderlerimiz midir? Yoksa kederlerimiz mi demeliydim… Asım abi… Muhit’in bu sayısında Asım
Muhit - Sayı 9 (Eylül 2020)
Muhit - Sayı 9 (Eylül 2020)Muhit Dergi · Turkuvaz Yayınları · 2020108 okunma
İsimsiz.
E-book olarak okumak İsterseniz. drive.google.com/file/d/1upa9t7o... Her son yeni bir başlangıca gebedir. Bitmek; kimine göre bir son, başkasına göre yeniden doğuştur. Her şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu vardır. Geç olsa da öğrendim artık. Şimdi baktığımda geride ne bırakabiliyorum ve siz
İtiraf ediyorum! Mesleğe başlayalı 2-3 yıl olmuştu. Yaşım 24 bilemedin 25. Gazetedeki amirim belediye başkanının programından bahsetmiş, beni orada görevlendirmişti. Mesafe uzak olunca belediyenin tahsis ettiği araç gelip muhabirleri aldı. Ben dahil dört kişiydik. İki kız iki erkek. Gittik haberi yaptık. Haber dediysem ciddi bir olay
Müjgan’ın son mektubu
"Sevgili babacığım, Sakın benim, Jeanne d'Arc'lik tasladığımı sanmayınız. Her aklı eren bir Türk gibi, vatanım için dövüşmeye Anadolu'ya gidiyorum. Zaten bunca hadiseden sonra Talip'le Istanbul'da kalmamız hepimiz için tehlikeli olurdu. Milli Mücadele Grubu, bizim Anadolu'ya geçmemizi uygun gördü ve gidebilmemizi temin etti. Önceden size haber verecektim. Fakat sizi de bu işe karıştırmış olmaktan çekindim. Pek yakında ordularımızla birlikte İstanbul’a dönebileceğimizi sanıyoruz. Sevgili annemin, sizin ellerinizden hürmetle öperim. Benim için üzülmeyiniz. Hem yanımda Talip var. Zafer; Türk milletinin, yurdumuzun, bizimdir. Müjgan"
Reklam
Galata'da Gün
Burayı bir günlük edasıyla kullanmak hoşuma gidiyor. Bu yazı da onlardan biri olacak. Elimde
Samiha Ayverdi
Samiha Ayverdi
’nin Yolcu Nereye Gidiyorsun adlı kalınca kitabını tutarken, içimden, sanki bana soru soruyormuşçasına Şişhane’ye diye ona cevap veriyorum. Kalınlığından mütevellit bir noktadan sonra parmaklarıma hücum eden kasılma ve yorgunluk yer yer el
NFK, 11 yaşında iken Benim mahallemde kalmış …
Pendik veya TUZLA’dan gidilir<<AYDINLI>>diye bir köy…Orada cici annemin akrabasından <<Hacı Baba>> yeni yaptırdığı evin altında dükkan açmış,basma,patiska,her türlü tuhafiye eşyası ,çocuklara defter kalem,lokum ve akide şekeri satıyor. Çanakkale’deki müdafaanın her ân kırılabileceği ve düşmanın İstanbul’a yürüyebileceği ihtimali karşısında sinirleri bir kat daha bozulan Cici Annem tutturuyor: “ -AYDINLI köyüne ,bizim hacı babanın yanına!..Şu Çanakkale vaziyeti belli oluncaya kadar orada kalabiliriz.” Sanki payitaht işgal edilecek olursa cici annem bu köyde (AYDINLI köyü) tehlikeden kurtulacak!.. ••••• (Üstad Aydınlı köyüne gidiş anısını anlatıyor:) Gidiyoruz.Onlar arabada ,ben at sırtında… Kaynak suya kadar saf ve temiz bir bahar havası … Karabaşlar,Kır çiçekleri,kekik ve lavanta bitkileri… Onlar havayı,hava onları kokluyor.İLK DEFA GERÇEK BİR KÖYE GİDİYORUM.(AYDINLI KÖYÜ) Küçük bir tepeden iniş ve her defa,bir köye girer yahut bir köyden çıkarken görüldüğü gibi,bir mezarlıktan geçiş ve köy…
Sayfa 126 - Nfk 11 yaşında iken ,yıl 1915,benim de doğup büyüdüğüm ve yaşadığım Tuzla Aydınlı mahallesini anlatıyor.Kitabı okudu
Özledim bu yolları yürümeği..
Sirkeci’den sahile inip yol boyunca Eyüp’e doğru yürüyorum. Eyüp, İstanbul'un kalbi... Kalabalıklardan ona doğru gidiyorum. Ya da belki İstanbul'un bütün güzelliklerini geçip asıl olana; kalbine yürüyorum. Eskiler Eyüp semtine uğramadan ne İstanbul’a girerlermiş ne de İstanbul’dan giderlermiş. Yani İstanbul'un kilidi Eyüp...
Sayfa 108 - Pdf- Nesil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
240 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
ZAMANIN KAPILARI || AYŞE ÖVÜR Merhabalar bugün sizlere kıymetli bir doktor arkadaşımın önerisi üzerine okuduğum ve kalemi ile ilk defa tanıştığım yazarımızın #zamanınkapıları kitabı ile geldim. Sinan; babası o çok küçükken ölmüş annesi ve dayı diyerek tanıştırılan bir üvey baba ile büyüyen ve sonunda her şeye rağmen yazılım dünyasında bir dahi
Zamanın Kapıları
Zamanın KapılarıAyşe Övür · Remzi Kitabevi · 2022106 okunma
:D
Bir gün Mekke’de bir tavaf çakmaya gidiyorum. Baktım yerde mevta bir çekirge. Aldım cebime koydum. O yıl dış avlu full çekirgeydi. Ölü çekirgeyi cebime hatıra olsun niyetiyle alıp tavaf ettim. Dönüşte çekirgeyi aldığım yere yaklaşırken birden aklıma geldi. “ Ya bu çekirge ben İstanbul’a döndüğümde büyümüş bir şekilde rüyamda görürsem ve bana ulan beni ne getirdin buralara. Ne güzel Mekkedeydim.” derse diye korktum ve mevta çekirgeyi aldığım yere bıraktım.
Genco Marcel'in Önlenemez Düşüşü
Duygularım, duygu, duy… Adım Marcel benim, gerçi ismim Mahmut, Marcio ya da Matthias olsa ve başka bir kültürde büyümüş olsam da hiçbir şey fark etmezdi tıpkı aşık olduğum kızların görünüşlerinin benim harikulade hayal gücümden tek tip çıktığı gibi. Çünkü benim bu yüce hassas gönlüm her toprakta, her coğrafyada çiçek açabilir tıpkı çiçek açıp
istanbul’da istanbul’a gidiyorum hala. belki de bir anlamda istanbul kalmadığı halde, ben istanbul’a gitmeye çalışıyorum. istanbul’u arıyorum, ama istanbul boyuna kayboluyor, sanki anlamıyla, venedik’in fizik olarak battığı gibi batıyor. sanki gün elimizde, kaybolan, batan bir kuştan kalan tüyler gibi bir kaç şey kalacak istanbul’dan diye bir duygu yiyip bitiriyor içimizi.
Feda edilmiş kadın
Bu bunalımlı hava içinde aylar ayları kovaladı: Kasım, Aralık 1922, Ocak 1923. Ve Ocak ayının son günü, hemşirelerden biri elinde bir gazeteyle Fikriye’nin odasına koştu. Bildiği Fransızca birkaç sözcükle, “Madam,” dedi, “bakın Mustafa Kemal Paşa İzmir’de evlenmiş!” Fikriye gazeteyi kapıp aldı hemşirenin elinden, gerçekten de gazetenin birinci
Sayfa 254 - Remzi KitabeviKitabı okudu
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.