Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir çöl efsanesi, vaha değiştirmek üzere devesini yüklemekte olan bir adamın öyküsünü anlatır. Halılarını, mutfak kap kacaklarını, giysi sandıklarını deveye yükler adam, devenin durumu iyi görünmektedir. Tam yola çıkacakken, babasının kendisine armağan ettiği mavi kuştüylü güzel kalemini anımsar adam. Onu da götürmeye karar verir ve tüy kalemini devenin üzerine koyar. O anda, ağırlığın altında olduğu yere yığılır hayvan ve ölür. "Devem bir tüyün ağırlığını çekemedi" diye düşünmüştür adam hiç kuşkusuz. Bazen, yaptığımız şakanın belki de ıstırap kâsesini taşıran damla olduğunu anlamaksızın, aynı şeyi başkaları için söyleriz.
Sayfa 184Kitabı okudu
Herkesin bir süresi vardı …
“ adam! “ “Efendim.” “İçime yerleştiğinden beri hayat daha güzel.” “Böyle iyi değil mi?” “Hem de nasıl! Ama sık sık aklına bir şey takılıyor.” “Nedir O ?“ “Sen ölmeyeceksin, değil mi?” “Hayır. Ölmeyeceğim. Ben asla ölmem.” Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. “Günün birinde alıp başını gider misin?” “Olabilir. Ama ancak bana ihtiyacın kalmadığına inanırsam.
Reklam
"Hiç kötü bir şey yaptın mı?" dedi bu kez adama. "Çok kötü bir şey? "Ne gibi," dedi aklı karışan adam. "Yani çok iyi biriyim diyemem. Kimse çok iyi değildir herhalde. Ama sen nasıl bir kötülükten bahsediyorsun? Mutlaka yapmışımdır bir şeyler. Bilerek ya da bilmeyerek."
Sayfa 273 - Pukka Yayınları, Bahar, OzanKitabı okuyor
Köse Hasan’ı kara bir düşüncedir almıştı:Demek iki gün hastalınınca yerine adam alıvermişlerdi? İyi ama keyfinden mi hastalanmıştı? Allah’ın bir derdi,iletti. Hasta demedeniz mi ? Yusuf:”Dedik” “Ne dedi?” Pehlivan ali,”aboooo”dedi,adamı aldı.Fabrika orası fabrika!Sen sen olacaksın, sımsıkı tutunacaksın işine.Hastalık neymiş?
Everest YayınlarıKitabı okuyor
"Benim hiç mi değerim yok? Bende hiç iyi bir taraf bırakmıyorsun. Beni ezip lapa ediyorsun. Oysa ben, ağır çalışan, karısını ve çocuklarını besleyen, yaşamını namuslu biçimlendirmeye çalışan, yurduna hizmet eden bir insanım! Yani o kadar da kötü biri olamam!"
Sayfa 122Kitabı okudu
Adam gözlerini yumdu mu, kulağı daha iyi işitiyor ne hikmetse.
Everest YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Satranç hayat gibidir David," demişti babası. "Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu. Satrancın güzelliği budur işte. İşler her an tersine dönebilir. Kazanmak için yapman gereken tek şey tahtanın üzerindeki olası hamleleri ve anlamları iyi bilmek ve karşındakinin ne yapacağını kestirebilmek."
Karakterlere üzülmekten kitaba odaklanamıyorum...
Elbiselerini çıkarmadan kendisini dağınık bırakılmış yatağına fırlattı, yastığı heba olan gözyaşlarıyla sırılsıklamdı. Kederli kederli yükseldi güneş; güneş ışıklarının vurduğu hiçbir şey, yüreğindeki iyi niyeti ve sahip olduğu yetenekleri doğru kullanma becerisinden yoksun, kendi iyiliği ve mutluluğuna zerre kadar hayrı olmayan, kendi çürüyüşünün farkında olduğu halde bu çürümenin onu yiyip bitirmesine izin veren bu adam kadar kederli olamazdı.
İyi bir yaşam nelerden oluşur? Sorusunun bir başka şekli , "nasıl bir insan olmak istiyorum?" sorusudur.
Bazı insanların kendilerini daha iyi hissetmesini sağlayan bir hikaye ve hikaye anlatma tarzıdır psikanaliz.
Reklam
"Görünüşte iyi yürekli, yüce gönüllü, capcanlı bir adam, ama can sıkıyor işte. Hem de tahammül edilemeyecek derecede."
- İnsanın bir tutamağı olmalı. -Anlamadım. -Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez.. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın.
Üstün Akıllı Bir Adam
Benim için kızıllar, karalar, aklar veya maviler tarafından idare edilmişim, vız gelir. Onların da, bunların da hürriyetimi kemirdiklerini, servetimi yonttuklarını pekala biliyorum. Baştaki parti hangisi olursa olsun, iyi vatandaş bir kafese girecek, vergi vermeye zorlanacaktır.
Sayfa 134 - GOG (2. KİTAP)Kitabı okuyor
Etrafını bu kadar iyi tanıyan, karşısındakinin ta içini bu kadar keskin ve açık gören bir insanın heyecanlanmasına ve herhangi bir kimseye kızmasına imkan var mıydı? Böyle bir adam, önünde bütün küçüklüğü ile çırpınan birine karşı taş gibi durmaktan başka ne yapabilirdi? Bütün teessürlerimiz,düş kırıklıklarımız, hiddetlerimiz, karşımıza çıkan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarınadır. Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?
"Sana hayatını nasıl yaşaman gerektiğini söyleyemem," dedi Samuel, "her ne kadar şu anda söylemekte olsam da. Şöyle olsaydı, böyle olsaydıların kovuğundan dünyanın rüzgârlarına çıksan senin için daha iyi olacağını biliyorum. Ve sana söylerken ben kendi anılarımı eliyorum; tıpkı çatlaklardan dökülen altın tozunu toplamak için barların döşeme tahtalarının altındaki toprağı yıkayan adamlar gibi. Küçük çaplı madencilik, küçük çaplı. Sen anı elemek için henüz çok gençsin Adam. Yeni anılar edinmelisin ki, yaşın geldiğinde daha zengin bir maden olsun eleyecek."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.