Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
...Sadece para ve kazanç için çalışırsak kendimize bir hapishane inşa eder ve münzevi gibi kendi kendimize içeriye kitleriz.Para sadece cüruftur ve hayatı yaşanası kılan hiçbir şey cürufla yaratılamaz...Seni daha zengin kılacak olan, sadece dönüşecek olduğundur, çünkü sen tohumsun. Cömertlik ruhumuzu o hapishanelerden azat etmek ve içimizdeki iyilik tohumunu büyütmektir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Haydi, mübarek Cuma hürmetine herkes birini affetsin.***
“O (takvâ sahibi) olanlar, bollukta ve darlıkta (Allah rızası için) sarf ederler, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah iyilik yapan (ve güzel davranan)ları sever.” Ali İmran Süresi 134.Ayet Takva sahipleri yani Allah'ın emirlerine uygun yaşayanlar, dünya malına karşı olan tutumlarında çocukluk safhasını geçmiş fazilet safhasına ulaşmıştır. Çünkü çocukluk safhasındaki insanlar ihtiyacı olsun olmasın, azıcık fayda umduğu şeyi elde etmek için çırpınırlar ve onu elde etmeyince rahat edemezler; aç gözlü ve bencildirler, elindekini kimseye vermemeye ve göstermemeye çalışırlar. İkinci safhadakiler gözünü dünyaya dikmeyip kanaate ulaşanlardır. Üçüncü safhadakiler ise takvâ sahipleri olup maddeye bağımlılıktan kurtulup İslâmî ölçüde kendisine yetecek olandan fazlasını Allah rızası için bollukta ve darlıkta sarf ederler. Işte bunlar muhsinlerdir.2
Reklam
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
104 syf.
10/10 puan verdi
Hiçimden Gelenler Kitap 100 adet sözden oluşmaktadır. Okurken düşünceye sevk eden ve değinilen konularda kimi yerde sizin de düşündüğünüz sözlere denk geleceksiniz. Yol alırken pes etmek gibi düşünceler gelir insana. Okurken birisi yakamdan tutup şöyle bir güzel silkeleyecek hissi uyandırdı kimi sözler. Okurken gözüm açıldı sanki. Tekrar perde inmemesi umuduyla. Genel anlamda geçen konulardan bahsetmek gerekirse kitabın ilk başında iyilik ile devamında saygı, özsaygı, sevgi,değer verme, yalnızlık, insanlığa ait düşüncelerden oluşan yazarın 100 birbirinden güzel sözü bulunmakta. Kitapta benim okurken aklımda kalan, beğendiğim ve en güzel diye nitelendirebileceğim söz: Yakınlara uzak, uzaklara yakın olmak istiyorum. Tıpkı düşlerde kalan uzak diyarlara sevdalı, yanı başındaki çoğu insandan hisçe uzakta olmak ister gibi. #"İstediğin hâlde yapamamaktansa istemediğin hâlde yapmak evladır." İlerleyen zamanlarda bu söze bakış açım nasıl olacak diye bunu da not etmek istiyorum.
Erdal Fidan
Erdal Fidan
kaleminizin ruhu hiç bitmesin, başarılarınız daim olsun:))
Hiçimden Gelenler
Hiçimden GelenlerErdal Fidan · Mergen Yayınları · 202410 okunma
ANNEYİ ÖLDÜRMEK SURETİYLE KARISINA DERS VERMEK
Qingshan komününde dört kişilik bir aile yaşıyordu: Anne Wang, oğul Wang, karısı Tarçın Çiçeği ve küçük oğulları. Bay Wang, bölgenin tarım makineleri fabrikasında çalışıyordu. Anne Wang ile gelini Tarçın çiçeği arasındaki ilişkiler, havadaki pozitif ve negatif elektrik yükleri arasındaki ilişkiye benziyordu. Bir araya geldiklerinde şimşekler
İnternet Güç Sahiplerinin Önüne Taş mı Koyuyor?
İnternetle birlikte artık hayatımız daha hızlı akıyor. Sayesinde fiziksel mesafeler önemini büyük ölçüde yitiriyor. İnternetle bilgiye ulaşmak artık çok daha kolay fakat bunların ötesinde değiştirdiği pek bir şey yok. Hatta bazı durumlarda onun sayesinde yaptığımız tek şey hatalarımızı daha önce hiç olmadığı kadar hızlı tekrar etmek oluyor. Bu
Sayfa 309-311
Reklam
Paranın da değeri yok. İnsanlar para için ruhunu hiçe sayıyor, oysa sizin için bir anlamı yok. Sanki birilerine iyilik etmek için bulunduruyorsunuz yanınızda parayı.
Sayfa 214 - Can YayınlarıKitabı okuyor
İyilik eden iyilik bulur.
'' Kötülere iyilik yapmak demek iyilere kötülük etmek demektir. ''
Sayfa 17 - Kum Saati YayınlarıKitabı okuyor
İyilik yapmak yardım etmek fedakar olmak hep olumlu anlamlar cagristirsa da sürekli bir hale geldiginde olumlu ozelligini kaybederler iyilik yada yardim zaten yapmaya mecbur olduğunuz özellikler olarak gorunur kaliteli ve dengeli bir iletişim için ilişkilerde bu alışveriş dengesini hiç bozmamaya dikkat edin yapilanlar her zaman */* 50 - */*50 olamasa dahi denge çok uclarda sasmamali baktınız fedakarlikla ilgili beklentiler çok yukseldi ve her zaman bekleneni yapmadığınızda vicdani olarak birileri sizi kötü hissettiriyor ve kötü bir tutumla karşılaşıyorsunuz sırtınızdan bu yükü tamamen atın gercekten faydanizin dokunduğu ve bunun takdir edildiği aynı zamanda alışkanlık haline getirilmemiş iyi niyetinize devam edin ama iyi niyetininizin suistimal edildiğini hissettiginiz an sınırı koyun hayır deyin. .
RUH Aristo ve descartesin dediği gibi Ruh bedeni idare eden genel bir ruhtan ve fikirden oluşur.Fikirde bir cevherdir.Gustav jungun bahsettiği anima erkekteki dişil yan animus kadındaki eriiliktir bilinçaltıdır buda ruhtur. Cevher fiile muktedir varlıktır. Eğer cisimde bir cevherse daha katı madde halidir. Maddenin en katı hallerinden. Peki Cevherle maddeyi ayrıştıran şey nedir Ruhun Bu haliyle Bölünemez cismin bölünebilir olduğudur Ruhta başkalaşım olur Hakiki manada bir olan bölünemez Bölünmez cevherler olmasa cisimler gerçek olmaz Eğer ruh bölünebilseydi onun bir parçasının bir şeyi bilip diğerinin bilmemesi mümkündü.Tek yerde iki zıddın olması çelişkidir.Ruh için uygun değildir Çakra Auralar Ruhun katmanıdır.Eğer ruhun bütün kıvrımlarını açabilseydik kendisi ve Dıştaki katmanlarla sonsuza kadar temaşa ediceksek onun katmanlarına inmemiz ayrıştırmamız gerekecek ve sadece birkaç şeyden anlamlandırdığımız ruha sayısız zerrelerle temaşa etmek zorunda kalacağız Ruh sonsuz iyilik ışık üzerineyse bedende zulmeti emredecek bir karanlığıda zorunlu kılar buda nefistir Nefis Çakralara letaiflere(Ruha) uzanan ve bu letaiflerin kontrolünü ruhtan almaya çalıştığına göre Işığın yanında zulmeti karanlığıda temaşa etmiş oluruz.O vakit Nefis ve Ruh bu savaşı kazanmak için savaşmak zorundadır Ve açıktır ki Ruh ihtirasların üstüne yükseldiğinde galip geldiğinde güçlenecektir
Reklam
Çorak toprak sümbül yetiştirmez; işini ve tohumunu bu toprakta ziyan etme. Fena insanlara iyilik etmek, iyilik edenlere karşı fenalık etmek gibidir.
İçinde biraz iyilik taşıyan bir düşmandan nefret etmek, tamamen kötü olan bir düşmandan nefret etmekten daha kolaydır.
Sayfa 124Kitabı okudu
Doğuştan çıkarcı insanlar vardır ki, dostlarına, yakınlarına iyilik etmek boyunlarının borcu olduğu için, hiçbir yardımda bulunmazlar onlara; buna karşılık, yabancılara iyilik eder, bundan bir onur kazancı sağlarlar; sevgi halkası ne kadar yakınlarındaysa o kadar az sever, halka ne kadar yayılırsa, o kadar yardımsever olurlar.
Sizce de Bence mi?
Hayatta çocukluktan beri başarılı olmuş bireyler ve bu başarısıyla çok güzel şeyler kazanmış bireyler var. Yani bir şeyleri emeğinin hakkıyla gelmiş ve almış… Bu başarısı ikili ilişkilerinde de devam edeceğini düşünebilir. Yani iyilik yapmak, birine yardım etmek vs. Bunun sonucunda da karşılık bekleniyor. Bir teşekkür veya yardımına yardımıyla karşılık. Ama gelin görün ki iş hayatında olduğu gibi sosyal ilişkilerde herkesin matematiği ve karşılığı farklıdır. Kimi teşekkür eder kimi etmez kimi senin yardımını beğenir kimi ise şöyle olsa daha iyi olurdu der… Karşılık almak güzel bir şey ama bizim yaptığımızda dışarda bir karşılığı olmayabilir. Yardım etmek istiyorsan yardım et ama karşılık beklemeden yapmak gerekir iyilik yap ama neden bir teşekkür bile etmedi deme… dışardan onay beklemek bir karşılık beklemek gibi bir şeydir. İki kere iki dört olabilir fakat ilişkilerde bu ya katlanır ya da sıfırlanır. Ben bir şeyler yaptım bunu istediğim için öyle doğru olduğuna inandığım için ve hiçbir geri dönüş beklemeden… Kimseden onay beklemedim çünkü kendi yaptığımdan en başta ben tatmin oldum.
İnsan, Allah rızâsı için yaptığı her işten sevap kazanır. Hanımıyla birlikte yemek yerken, onu memnun etmek için ağzına bir şey vermek, görünüşte şakadan ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ama insanın ben onunla mutlu olmak, güzel geçinmek istiyorum, düşüncesiyle eşine verdiği her lokmayı, Allah Teâlâ bir tür iyilik sayıyor ve onu sevap olarak değerlendiriyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.