Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yerli Malı Haftası
I. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğazın ardından yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi ve toplumsal tutum bilincinin oluşması amaçlanmıştır. Bu amaçla Atatürk başkanlığında, 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi toplandı. Bu kongrede yurdun bağımsızlığının korunması, yerli mallar üretilmesi ve kullanılması kararlaştırıldı. Dönemin başbakanı İsmet İnönü 12 Aralık 1929 tarihinde TBMM’de bir konuşma yaptı. Konuşmasında ulusal ekonomi, yerli malı ve tutumlu olma konularını anlattı. 1946 yılından itibaren Yerli Malı Haftası olarak kutlandı. 1983 yılında adı Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası olarak değiştirildi
ATATÜRK DEVRİMLERİ LİSTESİ
Siyasi alandaki devrimler • Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922) • Ankara'nın Başkent olması (13 Ekim 1923) • Cumhuriyetin ilânı (29 Ekim 1923) • Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924) • Çok partili rejim denemeleri (1924 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkası) • Kadınların seçme ve seçilme hakkının tanınması (1930
Reklam
Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi
Şu kararlar alındı... Özel teşebbüse kredi veren devlet bankası kurulmalı. El işçiliğinden fabrikaya geçilmeli. Yabancı tekellerden kaçınılmalı. Ecnebi sermayeye aleyhtar değiliz, ancak, kendi kanunlarımıza uymayan müesseselerle münasebet kurulmamalı. İş erbabına amele değil, işçi denmeli. Sendika hakkı tanınmalı. Türk halkı kullandığı eşyayı kendi üretmeli. Servette, ithalatta israftan kaçınmalı. Ormanları evlat gibi sevmeli, orman yetiştirmeli. Hazine üzerinde oturduğumuz unutulmamalı. Madenlerimiz işletilmeli. Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik, en büyük düşmanımız. Yenilikleri severek benimsemeliyiz. Ecdat mirası olan denizcilik yayılmalı. Hayvanlara insan gibi dikkat etmeli, çoğaltmalı. Meslek, zümre, el ele vererek birlik kurmalı. Türk kadını, çocuğunu milli iktisada göre yetiştirmeli.
Sayfa 357Kitabı okudu
İzmir İktisat Kongresi/1923
Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz. M.K.ATATÜRK
Tarih: 17 Şubat-4 Mart 1923. İzmir İktisat Kongresi'nin açılış konuşmasını İstiklal Savaşı'nı başarmış Mustafa Kemal yaptı: "Tarihin ve tecrübenin süzgecinden arta kalmış bir gerçek vardır. Türk tarihi incelenirse, gerileme ve çöküntü nedenlerinin iktisadi sorunlara bağlı olduğu görülür. Tam bağımsızlık için şu kural vardır: Milli egemenlik, mali egemenlikle desteklenmeli­dir. Bizleri bu hedefe götürecek tek kuvvet ekonomidir. Siyasi ve askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça payidar olamaz."
Sayfa 95 - Kırmızı Kedi Yayınevi 1. Basım 2016Kitabı okudu
Gazi Mustafa Kemal - İzmir İktisat Kongresi, 1923
"Siyasî ve askerî muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsun iktisadî muzafferiyetlerle taçlandırılmadıkça semere (istenilen sonuç) vermez. Netice devamlı olmaz."
Sayfa 325 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Cumhuriyet dönemi, başlangıçta “milli burjuva yaratma” özlemi ile yola koyulmuştur. 1923 İzmir İktisat Kongresi bu özlemleri taşımaktadır. 1929 yılında bütün dünyayı sarsan büyük bunalım, Atatürk ve yakın arkadaşlarını “himayeci” ve “müdahaleci” bir ekonomi modeli izlemeye zorlamıştı.
250 syf.
·
Puan vermedi
Atatürk ve Türk Devrimi'nin eğip bükmeden yaşımca bir kitleye anlatmak istediklerimin özeti yapılmış. Böyle bir kitaba daha fazla bir söz söylenemez. Çok keyif aldım. Uygarlığımızı bize emanet eden, Ümmet bilincinden millet bilincine, çok uluslu saçmasından Türk olmaya giden antiemperyalist ve halkçı tutumla 17 Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi ile ekonomik bağımsızlığımızı temin eden, Medeni dünyanın göbeğine ulaştıran, Aşırı yakışıklı sarışın bozkurt, Mavi Gözlü Kemal Mete'ye O yüce Başbuğ 'a selam olsun.
10 Yıla Sığan Dünya: Kurtuluş ve Kuruluş
10 Yıla Sığan Dünya: Kurtuluş ve KuruluşKemal Tayfur · Beşiktaş Belediyesi · 20201 okunma
67 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
halk müreffeh, müstakil, zengin olmak istiyor. komşularının refahını gördüğü halde fakir olmak pek ağırdır. -ön bilgi- -18 eylül 1922de türk ordularının kesin zaferi ile sonuçlanan büyük taarruz sonrası milli mücadelenin/kurtuluş savaşının silahlı mücadelesi itilaf devletlerinin tbmmye
Atatürk Zamanında Türk Ekonomisi
Atatürk Zamanında Türk EkonomisiFeridun Ergin · Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı Yayınları · 03 okunma
Gerçeğin sırlarını çözmek, yasalarını ortaya çıkarmak, insanoğlunun bilim ve sanattaki yaratıcılığına yolları açmaktır, ülkeler fethetmek değil. Bu anlayışını Atatürk 1923 yılında İzmir'de Türkiye 1. İktisat Kongresi'ni açış söylevinde daha açık, daha somut bir biçimde dile getirmiştir: "Fatihler Türk ulusunu peşlerine takarak kılıçla ülkeler alırken, kılıç sallayıp dururken ele geçen ülkelerin halkı kazandıkları bağışlar ve ayrıcalıklarla sabana yapışıp toprak üzerinde çalışıyorlardı. Kılıçla toprak alanlar sabanla toprak işleyenlere yenilmek ve sonunda yerlerini onlara bırakmak zorundadırlar. Osmanlıların başına gelen de budur işte! Bulgarlar, Sırplar, Macarlar, Romenler sabanlarına yapışmışlar, varlıklarını korumuşlar, güçlenmişler, bizim ulusumuz da böyle fetihlerin arkasında sergerdelik etmiş ve kendi yenik ve bitik düşmüştür. Bu, bir gerçektir ki tarihin her döneminde ve dünyanın her yerinde böyle olagelmiştir. Nitekim Fransızlar Kanada'da kılıç sallarken oraya İngiliz çiftçisi yerleşivermiştir. Bu uygar sapan'la döğüşçü kılıç savaşmasında en son kazanan sapan olmuştur. Saban, Kanada'yı kılıcın elinden almıştır. Kılıç kullanan kol yorulur, ergeç kılıcı kınına koyar ve kılıç da kınında paslanır gider, ama saban kullanan kol gün geçtikçe daha da güçlenir, güçlendikçe de daha çok toprağı alır ve işler"
Sayfa 63 - Cumhuriyet, Ağustos 1997Kitabı okudu
Reklam
17 Şubat 1923 İzmir Iktisat Kongresi Mustafa Kemal Atatürk
"Türk tarihi incelenirse gerileme ve çöküntü nedenlerinin iktisadi sorunlara bağlı olduğu görülür. Kazanılmış zaferlerin ve uğranılmış başarısızlıkların tümü iktisadi durumla ilgilidir."
Sayfa 167 - kripto yayıncılık
Köylü - Ağa romanlarını hatırlayınca hak vermiyor değilim
Bonapartist rejimlerde Bonapart, tüm toplum kesimlerinin ataerkil kurtarıcısı, tüm toplum sınıflarının "iyiliği" için ortaya çıkmış toplum sınıflarından "bağımsız" ve onların "üstündeymiş" gibi görünerek, kitleleri yanıltmayı amaçlar. Diktatör tüm sınıfların üstünde ve sınıflar karşısında tarafsızmış izlenimi yaratmaya gayret eder. Rejim aynı zamanda, toplumsal sınıflar arasında bir çıkar çatışması değil, fakat çıkar ortaklığı bulunduğu görüşünü de yaymaya çalışır. Mustafa Kemal, 17 Şubat 1923 İzmir İktisat Kongresi'nde yaptığı konuşmada şun­ları söylüyordu: "Bizim halkımız, çıkarları birbirinden ayrı sınıflar halinde değil, tersine varlıkları ve çalışma sonuçları bir­birine lazım olan sınıflardan ibarettir. Bu dakikada dinleyici­lerim çiftçilerdir, sanatkarlardır, tüccarlardır, işçilerdir. Bunların hangisi ötekisine karşıt olabilir? Hepsinin birbirine muhtaç olduğunu kim inkar edebilir? " Uzlaşmaz çıkarlara sahip olan sınıflar arasında hakem rolü oynamak kesinlikle olanaksızdır. Aslında sınıfları uzlaştırma görüntüsü altında yapılan, burjuvazinin sınıf temellerini koru­mak ve güçlendirmektir. Egemen sınıfın palazlanma koşulları yaratılıp, burjuvazinin kendine güveni artınca, diktatör de sahneden çekilir, Milli Şef İnönü'nün savaş sonrasında sahne­den çekilmesinde olduğu gibi ...
Topyekûn modernleşme sürecinde, en ciddi ve en zor iş modern bir milli ekonominin ihdas edilmesiydi. Bağımsızlık Savaşı'ndan beri hem sağ hem de sol siyasetçiler Türkiye'nin en önemli sorununun iktisadi gelişme olduğunu ileri sürmekteydiler. 1923'te, Mustafa Kemal İzmir'de, Türkiye'nin hemen her tarafından binden fazla delegenin katıldığı bir iktisat kongresi düzenledi. Açılış konuşmasında, milli bir iktisat olmaksızın milli egemenliğin mümkün olamayacağına vurgu yaptı ve yabancı sermayenin sömürüsünü eleştirdi..
Sayfa 101 - Kronik KitapKitabı okudu
Kur'an ile hatırlatmak
İlim ve irfanı aramaya mecburuz.... Kur'an ile hatırlatmak istiyorum ki, bu nerede ise oraya kadar gidilecektir... İzmir İktisat Kongresi konuşması, 2 Şubat 1923
Sayfa 42
Bağımlı Osmanlı'nın yapamadığını bağımsız Cumhuriyet yapmıştır. 1923'te İzmir İktisat Kongresi'nde hangi dinden olursa olsun bütün Türk vatandaşlarının cuma günü tatil yapmasına karar verilmiştir. 2 Ocak 1924 tarih ve 394 sayılı 14 maddelik Hafta Tatili Kanunu ile Müslim-gayrimüslim tüm Türk vatandaşları için hafta tatili cumaya
Sayfa 316 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
103 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.