Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendini hatırlamak denen şey, sağlıklı ilişkileri ya da bir insanda saygı duyduğum merhamet, cömertlik, bağışlama, doğruluk gibi özellikleri garantilemiyordu. Aksine, kendimde insanlara karşı mesafe koyma ve ahlaki değerlerden sapma eğilimini tespit ettim.
Reklam
Mantık dışı davranırlar, ellerindeki en iyi şeyleri hiçbir karşılık beklemeden verirlerdi. Bu insanlar sevgi frekansında yaşarlardı....
"Evvelâ rıza-yı İlahî ve iltifat-ı Rahmanî ve kabul-ü Rabbanî öyle bir makamdır ki; insanların teveccühü ve istihsanı, ona nisbeten bir zerre hükmündedir. Eğer teveccüh-ü rahmet varsa, yeter. İnsanların teveccühü; o teveccüh-ü rahmetin in'ikası ve gölgesi olmak cihetiyle makbuldür, yoksa arzu edilecek bir şey değildir.. çünki kabir kapısında söner, beş para etmez!" Mektubat - 413
وَ فِي الْجَهْلِ قَبْلَ الْمَوْتِ مَوْتٌ لِأَهْلِهِ فَأَجْسَامُهُمْ قَبْلَ الْقُبُورِ قُبُورُ وَ إِنَّ امْرَأَ لَمْ يَحْيَ بِالْعِلْمِ مَيِّتٌ فَلَيْسَ لَهُ حَتَّى النُّشُورِ نُشُورُ "Cahiller daha hayatta iken ölmeden ölmüş insanlardır. Onların bedenleri kabirlerden önce kabir olmuştur. İlimle dirilmeyen bir kişi ölüdür. Kıyamet kopuncaya kadar onun dirilme imkânı da yoktur"
"YA RABBĨ! CEBRAİL, MİKÂİL, İSRAFİL, AZRAİL HÜRMETLERİNE VE ŞEFAATLERİNE..." Bir gün bir duâda, "Ya Rabbil Cebrail, Mikäil, İsrafil, Azraîl hürmetlerine ve şefaatlerine, beni cin ve insin şerlerinden muhafaza eyle" meâlindeki duâyı dediğim zaman, herkesi titreten ve dehşet veren Azrail námını zikrettiğim vakit gayet tatlı ve
Reklam
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
münafıkların hali de böyledir. Mü'minlerden iman ateşini yakmalarını isterler. Ama bu, onlara has bir vasıf olmaz. Derken geçici bir süre bu ateşten yararlanıp aydınlaırlar. Böylelikle canları muhafaza edilir, malları korunur. Dün yada bir çeşit emniyete kavuşurlar. Derken üzerlerine ölüm hücum edip nuru ve ondan elde ettikleri faydaları onlardan çekip alır. Birden her türlü gam, keder ve azabın içine düşüverirler. Kabir karanlığı, küfür karanlığı, münafıklık karanlığı. her çeşidiyle günahların yol açtığı karanlıkla başbaşa kalırlar. Bunlardan sonra bir de cehennem ateşinin karanlığı vardır ki orası ne kötü bir duraktır!
Kâfirlere ve müminlerden bazı asi kimselere kabir azabı olacağı haktır. Bunun böyle olacağını, Muhbir-i Sadık Resulüllah S.A. efendimiz haber vermiştir. Kabirde, müminlere ve kâfirlere Münkir Nekir meleklerin suali de haktır. Kabir, dünya ile âhiret arasında bir berzahtır. Kabir azabı bir bakıma dünya azabına benzer ki, inkıta (kesik kesik aralıklı olmayı) kabul eder. Bir bakıma da âhiret azabına benzer.. Amma, hakikatta âhiret azabına benzer.. Bu manada gelen şu âyet-i kerime kabir azabı hakkındadır: «Sabah akşam ona uğrarlar..» (40/46)
Sayfa 641
Ramazanda oruç tutmanın, cumaları namaza gitmenin Müslüman olmaya yeteceğini düşünen gafillerdendi. Güya Müslüman diye geziyorlardı ortalıkta bunlar. Bilmiyorlar ki aslında hepsi mahşer gününün kabir ahalisidir. Hoca'nın dediği gibi, "Dua öğrense bile göğsünün kafesinde onu üfleyecek nefes bulamaz böylesi. Kuran okumuşsa bile kalbine işlememiştir." Her zaman midesini bulandırmıştı böyle insanlar.
Reklam
Gelir bir gün ölüm meleğim, Tutulur dilim; Kesilir sesim, Yazamaz olur artık kalemim, Verilir benim son nefesim, Terk eder seni rûhum, ey cesedim! Kabre konur cansız bedenim, Toprağa boyanır beyaz kefenim; Toprağı üzerime ilk atan En yakınım olur benim, Hepsi teker teker giderler; Kabirde kalan benim. Gelir hemen sorgu meleğim, Dünyadaki amellerim orda olur hecelerim, O kabir ki artık ya çukur-u cehennemim, Ya da bahçe-i cennetim.
İmam Gazali
'Kişinin en sevgili dostu, kendisiyle beraber kabir çukuruna girip ona arkadaşlık edendir.'
Sayfa 170 - Destek Yayınları
"Meğer insanın ömrü çocukluğundan ibaret imiş. Meğer ondan sonrası hep kabir azabı, cehennem ateşi."
Sayfa 25
Elbette en bahtiyar odur ki: Dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, malayani şeylerle ömrünü telef etmesin; kendini misafir telakki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin; selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin... (Mektubat 71)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.