Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Boğazlıyan Kaymakamı Mehmed Kemal Bey:
" Sevgili vatandaşlarım. Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!" Bu girizgâh, meydanda homurdanmaların başlamasına neden olmuştu. Mehmed Kemal konuşmaya devam etti: " Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum. Bu kahraman millet, elbette onlara bakacaktır. Vatan uğrunda cephede ölen bir insan gibi şehit gidiyorum. Allah, vatanımıza ve milletimize zeval vermesin. Âmin.
Sayfa 199 - Masa kitapKitabı okudu
Kemal Bey
“Sevgili vatandaşlarım, ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki ben masumum, son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun adalet!” Meydan yığılan on binler hep bir ağızdan bağırır: “Kahrolsun böyle adalet!..”
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Tüm demokrasilere, tüm diktatörlüklere ve tüm bilimlere inandıktan ve hepsinde düş kırıklığına uğradıktan sonra benim son sosyal adalet umudum sanatta ve sanatçılardaydı. Kitleler üzerindeki büyük etkilerini gördükten sonra başkaldıran devlerin edebiyatta ortaya çıkmasını ve sokaklardaki herkesi hayvani medeniyetimize karşı açılan Haçlı Seferinin
Sayfa 18 - ÖtükenKitabı okudu
Tan gazetesi baskını
Üniversite öğrencileri bağırıyor, ellerindeki demir çubuklarla Tan gazetesinin bulunduğu binaya saldırıyordu. Bazılarının elinde balyozlar vardı, içeri girip makineleri tahrib ediyorlardı. Bir yandan da “Kahrolsun komünistler, kahrolsun kızıl uşaklar” diye bağırıyorlardı. Halk da karşı kaldırımda toplanmış seyrediyordu. Kâğıt bobinleri dışarı çıkarılmış, aşağıya yuvarlanıyordu. Barbarca bir gösteri vardı karşımda. Oysa ben de Tan gazetesini okuyordum. Serteller faşistlere, vurgunculara karşı bir savaş veriyordu. Demek ki, onun da karşılığı buymuş... Seyreden halkın bir kısmı pek bir şey anlamıyordu, bir kısmı “eğer bir suçları varsa, adalet var, cezalarını verir” bir kısmı da “iyi ediyor delikanlılar, öldürmeli bu komünistleri” diyordu. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Bu ülkede muhalif olmanın, doğru şeyler söylemenin bedeli hep böyle acı, böyle yıkım mı olacaktı... Sessizce oradan ayrıldım, yürüyerek eve geldim. s.97
Ben İşçiyim
Ben İşçiyim
Biraz Bunları Hatırlayalım
Tarih 10 Nisan 1919'u gösteriyordu. Vakit ikindiyi biraz geçmiş, onbinlerce insan Beyazıt Meydanı'nda toplanmıştı. İdam sehpası kurbanını bekliyordu. Biraz sonra silahlı bir manganın arasında, üzerinde idam gömleğiyle 35 yaşı nda Kemal Bey göründü. İdam sehpasına çıkarılıp, boynuna yağlı ilmek geçirildi. Kemal Bey'e son sözleri sorulunca: "Sevgili vatandaşlarım! Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir... Beni ecnebilere yaranmak için asıyorlar. Eğer adalet buysa, kahrolsun böyle adalet!" dedi ve devam etti: "Vatan uğrunda cephede ölen bir Mehmetçik gibi şehit gidiyorum. Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum. Allah vatanımıza ve milletimize zeval vermesin!" Halkın "âmin" sesleri arasında bir ihanet sesi duyuldu: “Söyletmeyin bu alçak herifi!.. Hemen asın bu köpeği. Ne duruyorsunuz..." İngiliz iş birlikçisi Sait Molla'nın sesiydi bu. Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, vatanını savunduğu için işgalciler ve yerli iş birlikçileri tarafından idam edilmişti. Daha sonra Kemal Bey'i yalnız bırakmayan Tıbbiyeli gençlerden biri mezarı başı nda şunları söyledi: "Dinle ey Türk Milleti! Müslümanlar dinleyin! Kemal'i şehit ettiler. Bilmiyorlar ki iş ehitlik mertebesine ulaşmak isteyen binlerce Kemal i rada bekliyor. Ne bekliyoruz? Felaketimizi hazırlayan İngilizleri vatandan atmak borcumuzdur..."
DP Dönemi Siyasetle İlişkisi Demokrat Parti’nin 1950-1960 yıllarında iktidarda bulunduğu dönemde Serdengeçti dergisinin 11. sayıdan başlamak üzere 32. sayıya kadar toplam 22 sayısı çıkmıştır. Aşağıda da örnekleriyle incelendiği üzere bu sayılarda CHP’ye yönelik eleştirilere devam edilmekle birlikte, ilk dönem DP’ye karşı destekleyen ve
Reklam
Kemal Bey'e son sözleri sorulunca, binlerce Türk'e bağırarak: "Sevgili vatandaşlarım! Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. (...) Beni ecnebilere yaranmak için asıyorlar. Eğer adalet buysa, kahrolsun böyle adalet!" dedi. BOĞAZLIYAN KAYMAKAMI
"Doğru," dedi Ferhat. "Kahrolsun ölüm , falan filan." "Sizin sorununuz," dedi Higazi , "ölümden korkuyor olmanız. Onun için Hunfis sizi kontrol altında tutabiliyor, Bayumi sizi yönetebiliyor ve İlhab sizi soyabiliyor." "Peki, sen ölümden korkmuyor musun?" Higazi yere tükürdü." Hepimizin böyle zayıf bir yönü var. Cebel güçlüydü, bizim korkaklığımızla kaybettiğimiz hakları gücüyle ve eylemleriyle kazandı." Rıfat çivi çakmayı aniden bıraktı, ağzındaki çivileri çıkardı." Cebel haklarımızı adalet yoluyla kazanmak istedi. Güce başvurmasının nedeni kendini korumak içindi." Higazi alaycı bir şekilde güldü, "Söyle bana çocuk , güç olmadan çivileri çalabilir misin?" "İnsanlarla tahta bir değildir, efendim," dedi Rıfat büyük bir içtenlikle. .. "Biz güçten yoksun değiliz,"dedi Rıfat yüksek sesle iç geçirerek. " Gece gündüz, herhangi bir saatte insanların dövdüğünü, kavga ettiğini, hatta cinayet işlendiğini görüyoruz. Kadınlar bile tırnaklarıyla birbirlerinin kanını akıtıyor, ama adalet nerede? Herşey o kadar iğrenç ki !" .. "İşin doğrusu şu ki sokağımızın merhamete ihtiyacı var," diye ısrar etti Rıfat..
3 MAYIS'I ÜÇ İSİMDEN DİNLEMEK Hakan Paksoy, Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu Hakan Paksoy (HP): Millî Düşünce Youtube kanalı izleyicilerini selamlıyorum. Bugün önemli bir konuyu, Türk siyaset ve fikir hayatında ve devlet hayatında önemli olmakla birlikte çok da fazla üzerinde durulmayan bir olayı
Kudüs İşte Böyle Kurtulur!
01- Müslümanlar, “Başımı veririm, imanımı vermem!” derecesinde kâmil imana sahip olacaklar. İslâmiyet’i tam öğrenip eksiksiz yaşayacaklar. “İslâmiyet, yaşam biçimi” olacak. Bir Müslüman camide neyse dışarıda da o olmalıdır; “Camide “Allah dostu”, “Cami dışında şeytan dostu” olamaz. 02- Sadece namaz kılmakla, oruç tutmakla, Müslüman olunmaz.
Reklam
222 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Alıntılar
Alıntılar; İsmet İnönü, görüşmelerde usule aykırılık olduğu gerekçesiyle anayasa Mahkemesi’nde “karara iptal” davası açtı. (Sayfa 18.) Avukatlara da sanık gözüyle bakılmış ve hatta savunmalarında geçen bir sözcüğün suç olduğu gerekçesiyle davanın 11 avukatı hakkında T.C.K.266.maddesi gereğince dava açılıp, Ankara 3 Nol’u Sıkıyönetim Mahkemesi’nce
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç FidanNihat Behram · Everest Yayınları · 201911,8bin okunma
Boğazlıyan Kaymakmı Mehmed Kemal Bey'in darağacındaki son sözleri: "Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer buna adalet diyorlarsa kahrolsun böyle adalet! Yaşasın Millet!"
58 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.