Hani şiir gibi şarkılar yakan
Fikret Kızılok'a ‘Bu kalp seni unutur mu?' demeyecektik,
biliriz, unutmaz, dünyanın bu son/baharına, sondan sonraki kışına ne kalırsa kalbimizden, kalırsa yani kalbimiz, unutmaz!
" Öyleyse ben de hayatımın sonuna kadar aynı yerde kımıldamadan oturacağım, herkes istediği kadar koşsun. Beni anlayacak insan oturduğum yerde de beni bulur. "
İnsan, kusurunun farkına varmıyor ya da varmak istemiyor. Fark etse bile bazen itiraf edemiyor. Biri ona kusurunu söyledi mi, bin dereden su getirip kendini savunuyor.
Eğer bir şehirden göç ettiysen,
Karşılamazmış seni hiçbir şehir,
Bazı şeyler değil, her şey olmuyormuş eskisi gibi,
Gidilmiyormuş yani,
Tahmin edemedik.
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp,
parmaklarımı kanatarak
Kırası ya
Çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...