Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu bilinçliliğin başkalarıyla aramıza soktuğu mesafe, dışımızın başkalarına kendi gözlerimize göründüğü gibi görünmediğini anladığımızda bir kez daha büyür.Evler,ağaçlar,yıldızlar gibi görmeyiz insanları.Onları,belli bir biçimde karşılama ve böylece kendi içimizin bir parçası yapma beklentisiyle görürüz.
Vakit nasıl muhafaza edilir? 1) Sahih niyet: İbadet olsun, genel olarak yaptığın şeyler olsun ya da dünyevi bir iş olsun ya da yemek veya da uyku olsun veya baş ka bir iş olsun bunların hepsinde Allah'ın rızasını kazanıp emrini yerine getirmeye niyet edersen bunların hepsi Allah'ın izniyle ibadet olur. Bir hadiste şöyle geçer:
Reklam
Nefes alamayacak kadar kötü olunan anları, içinden çıkılabilir hale getiren ruhlar var. Felaket zamanlarında onlara sığınıyoruz. Bilerek ya da bilmeyerek. Hayatı karşılama biçimi hepimizden farklı, yola devam etmek için bir neden daha sunan ruhlar. Yalnızca, bu hayatta onlar da var işte, diyebildiğimiz için bizi canlı hissettiren ruhlar.
Sayfa 79 - Holden
Evet... Selâmete ermenin yolu güzelce teslim olmaktan geçiyor. Güzelce teslim olanlar "müslim" denilmeyi hak ediyor. İşte her daim birbirimize verdiğimiz selâmda geçen "es-Selâmünaleyküm (selâm sizin üzerinize olsun)" ifadesi hem birbirimizi hoşça karşılama hem bir dua hem de "Kalb-i selîm sahibi olmaya çalış, bunların dışındaki hiçbir şeyin faydası yok." diye bir hatırlatmayı da içinde barındırıyor.
"Mantık piramit satrancı oynarken iyidir ama sağ kalmak için gerekenleri karşılama konusunda genellikle fazla yavaştır'
Sayfa 400 - İTHAKİ YAYINLARIKitabı okuyor
6.cilt
1581. Vâsile İbni'l-Eskâ radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Kardeşinin uğradığı felâketi sevinçle karşılama! Allah onu rahmetiyle o felâketten kurtarır da seni derde uğratır." Tirmizî, Kıyamet 54.
Reklam
Teorik açıdan Müslüman bireyler, canlı bir cahilî topluma entegre olmaları hâlinde her zaman için o toplumun isteklerine tâbî olmak mecburiyetinde kalacaklardır. Bir cüzünü oluşturdukları bu toplumun varlığını sürdürebilmesi için lüzumlu ihtiyaçları karşılama, bütünlüğünü müdafaa, varlık ve bütünlüğüne yönelik tehdit unsurlarını yok etme yolunda -isteyerek ya da istemeyerek, bilinçli ya da bilinçsiz- çalışacaklardır. Zira canlı bir varlık, isteklerine bağlı olmaksızın, tüm organlarına bu vazifeleri yükler. Öyleyse teorik açıdan Müslüman bireyler, yine teorik olarak bertaraf etmeye uğraştıkları cahiliye toplumunu bu şekilde bizzat kuvvetlendirmeyi sürdüreceklerdir. Bu toplumun vücud yapısına giren, onu, varlık ve sürekliliğini sağlayacak besinlerle beslemeye devam eden birer canlı yapıtaşı, yani hücre görevini üstleneceklerdir. İmkânlarını, görev ve sorumluluklarını bu toplumun yaşayıp kuvvetlenmesi doğrultusunda kullanacaklardır. İslâmî bir toplumun kurulabilmesi için, bu cahiliye toplumunu ortadan kaldırma yolunda hareket etmeleri gerekirken varıp buraya dayanacaklardır.
Sayfa 61 - Beka YayınlarıKitabı okudu
Bu arada Amerika ile ilişkilerin gelişmesinde her olay birer sebep olarak görülüyor ve değerlendiriliyordu. 1946 yılında Amerika'daki Elçimiz Münir Ertegün ani bir kalp krizi ile hayata gözlerini kapıyordu. Amerika aradığı fırsatların en büyüğünü yakalamıştı. Jest olsun diye Elçimizin cenazesini "Missouri" adlı savaş gemisiyle, Türkiye'ye göndermeye karar verdi. Gemi, Amerika'dan yola çıkar çıkmaz, Hükümet de karşılama hazırlıklarına başladı.
Ergen temelde kendini tecrit eden kişidir. Ergenlik çağındaki bir kız ya da oğlan çocuğu, sonuçta çeşitli ilişkilere dönüşebilecek bir şeyleri tecrit konumundan çıkış yaparak yaşar...Ergen, temel bir bebeklik evresini yineler; çünkü bebek de, en azından tılsımlı denetiminin dışmda kalan nesnelerle iyi geçinme kapasitesini geliştirene dek tecrit konumunda sayılır. Bebek, bebeğin bir parçası olmayan nesnelerin varlığını tanıma ve bu varlığı iyi bir biçimde karşılama becerisini edinir; bu ise bir başarıdır. Ergenlik çağındaki çocuk bu mücadeleyi yineler.
Sayfa 45
Şuan daha da az emin olabilirsiniz
Ülkemizin kaba yem ihtiyacı 52 milyon ton. Kaba yem üre­timimiz ise (sap, saman, anız hariç) 36 milyon ton. Yani kaliteli kaba yem açığı 16 milyon ton... B u verilere göre, ülkemizde kaba yem üretiminin ihtiyacı kar­şılama oranı yüzde 69.2. Yani yem ithalatına mecbur bırakıldık. Hayvanlar kuru kaba yem ve fabrika yemi ile besleniyor. Ha­zır yemin girdisi ise dolar. Dolar artınca büyükbaşların beslenme maliyeti de artıyor. Hayvancılıkta öne çıkan ülkelerde beslenmede mera payı yüzde 50. Kaba yemde tarım kaynaklı kaba yem payı yüzde 25. Bu nedenle o ülkelerde büyükbaş fiyatı ucuz. O zaman gelsin et ithali... Neymiş Türkiye'de et fiyatları yüksekmiş! Çok geriye gitme­ yeyim: 5 yıl önce besiciler 1 kilo et satarak 32 kilo hayvan yemi alabiliyordu. Şimdilerde 1 kilo et karşılığı 18-20 kilo besi yemi alabiliyorlar.
Reklam
Özgürlüğünden vazgeçmek, insan olma niteliğinde, insanlık haklarından, hatta ödevlerinden vazgeçmek demektir. Her şeyden vazgeçen insanın hiçbir zararını karşılama olanağı yoktur. Böyle bir vazgeçme insanın yaradılışıyla uzlaşmaz. İnsanın isteminden her türlü özgürlüğü almak, davranışlarından her çeşit ahlak düşüncesini kaldırmak demektir.
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
her insanın ihtiyacını karşılama
Dünya, her insanın ihtiyacını karşılamaya yetecek kadarını sağlar, ancak her insanın açgözlülüğünü karşılayamaz. ------------Mahatma Gandhi
İLAH KAVRAMI
İlah kavramının başkalarının ihtiyaçlarını karşılama, onları himaye etme ve koruma, musibet ve sıkıntılardan feraha erdirme, yücelik, tüm bunları yapacak otorite ve güce sahip olma, bir şekilde gizemli olma veya insanoğlunun gözünde gizli olma ve insanın ona iştiyakla bağlanması sıfatlarına sahip olduğu sonucuna varırız.
Eski bir zaaf bu. Kuyruğu dik tutma telaşı. Yenen yumruğu dahi acımadı ki tebessümüyle karşılama inadı. Ne uğursuz tebessümdür o, ne fena histir , insanı kendi cehenneminde zebani yapar.
Freud'un sözcükleriyle, "Kadının ihtiyacı sevme yönünde değil de sevilme yönünde olduğundan, bu şartı yerine getiren erkek onun tercih ettiği kişi olur". Kadınlar sadece hayran olunmaya değil, kendilerine takdir edildiklerinin ve değer verildiklerinin söylenmesine de ihtiyaç duyarlar. Hayatlarının ilk evrelerinde narsisiz onaydan yoksun kalan kadınlar bu yüzden ancak ötekinin hayranlığının sağladığı aşk aynasında güvenlik bulurlar. Erkeklerin bu gereği karşılama konusunda, kadın erotizmini yanıtlamakta oldukları kadar donanımsız olduklarını söylemeye gerek yok. İşte bu yüzden kadınlar sıkça erkek partnerlerinin hantal olduğundan. onları neyin tatmin ettiğini anlamadıklarından vb'den şikayet ederler.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.