yalnız insanların başucu eseri.
dostoyevski bu romanında insanların beyin kıvrımlarında neşter dolaştırıyor diyebiliriz. kulak verin dostoyevski'ye, o insanlık adına tüm gerçekleri söyleme cesaretini gösteriyor. insanlık...hani şu kibrinden geçilmeyen, hani şu her şeyi bildiğini sanan, hani şu sen, ben, bizler, hepimiz...
kafası karışık bir
Yıllar boyunca övünüp durduk insanın "düşünen" bir varlık olmasıyla. Öleceğini bilen, irade sahibi, özgür, kendini konuşarak ifade edebilen bir varlık. Tarif edilemeyecek ayrıcalıklar değil mi?
Kimi ayrıcalıklar aynı zamanda tarif edilemeyen acıları da getirir beraberinde.
Sevdiğiniz birini düşünün meselâ, hasta yatağında, belki ona
YouTube kitap kanalımda Beyza Alkoç'u ve Karantina kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/2Ia6xxuNANg
Nasıl ki "boş yapma, yıkık, duyar kasma, kral, düştüm, yorma reis" gibi kelimeler Z kuşağı turnusolü ise Beyza Alkoç'un Karantina serisi de bir o kadar Z kuşağı turnusolüdür arkadaşlar.
Bu incelemeye özel
Evet Yüzyıllık Haz diyorum çünkü gerçekten öyle. Bana göre kitap yüz yılın değil tüm zamanların en iyi kitabı. Okurken yaşadığım hazzı anlatmam için yeni bir kitap yazmam gerekir. Çünkü kitabı anlatmaya inanın kelimeler yetmez. Kitabı hala okumayan varsa dünyanın en şanslı kişisi olabilir bence. Böyle bir kitabı sıfırdan okumaya başlamak için
Vay anam vay!
Ben böyle roman okumadım kardaş. Böylesine güzel betimlemeylen, bu kadar güzel içine alan cümleleriylen hikâyesini yaşattıran, hissettirebilen bir roman okumadım. Hele romanı bitirdikten sonra yüzümü yudum da öyle kendime geldim, birçok sayfasında duygularımlan yaşadım da okudum işte. İpil ipil ışık gibi parlıyor kitabın cümleleri,
Kitabı yorumladığım video yayında bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz :) youtube.com/watch?v=7oQC4XK...
Bana çok uzun süredir mesaj atılıyordu Sineklerin Tanrısı gibi edebi eserleri yorumlar mısın diye. Ben biliyorsunuz aslında tarih üzerine kitap yorumlayan biriyim ancak tarih kitaplarının fazla ilgi görmemesinden dolayı ben de farklı bir türe zaten geçiş yapmak istiyordum ve bu kitabı yorumlamayı karar kıldım. Fakat şunu da belirtmek istiyorum edebiyat kitaplarını incelerken ben sürekli sorun halinde görüyorum kendimi ve kelimelerin sihirli dünyası olan edebiyat eserlerine karşı tarihin düz tabanında seyretmeyi seviyorum bundan dolayı ifadelerimde yanlış kelimeler kullanırsam şimdiden mazur görün ve affedin :)
Kitap aslında bir adada cumhuriyetin oluşmasını ve kabile devletinin nasıl teşekkül ettiğini bizlere gösteriyor. Bununla birlikte ada içerisinde çocuklarda görülen iktidar ve güç mücadelesine şahit oluyoruz kitabı okurken.
Kitap sanırım İkinci Dünya Savaşından sonra yazılmış ve İngiliz toplumun ve yazarımızın da siyasi ve sosyal görüşlerini yansıtıyor. Bundan dolayı kitabı okurken o savaşın izlerini ve çocukların zihinlerini bizlere gösterme imkanı sağlıyor. Ayrıca şunu da belirtmek gerekiyor kitabı okuduğunuz sırada toplumların ve kişiliklerin ne kadar değişebileceğini ve bir çocuğun bile nasıl bir kişiliğe bürünebileceğini gösteriyor bundan dolayı kesinlikle okunması ve üstüne düşünülmesi gereken bir eser.
Tabii burada yazıya bir ara vermek ve sizi videoya yönlendirmek istiyorum çünkü burada anlattıklarım videodan yazıya aktardığım şeyler. Umarım beğenirsiniz videoyu :)
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080bin okunma
Kemal Gökmen Genç
.
Aşka, insanlığa, vefaya, fedakarlığa, emeğe, saygıya, sevgiye ve daha pek çok konuya değinen harika bir şiir kitabı okudum. Özenle seçilen kelimeler şiir kitaplarını demlene demlene okumayı seven beni, bir çırpıda bitirmeye zorladı. Şiir başka bir aşk ve şairimiz bu kitapla bunun hakkını vermiş bence. Güzel kitaplarla,
Okuduğum üçüncü Aytmatov eseri... Ben daha Beyaz Gemi'nin boğazımda düğümlediği yumruyu oradan çıkartmaya uğraşırken, nereden bilebilirdim ki asıl öldürücü darbenin bu kitap ile geleceğini?.. Evet kabul ediyorum, baya bir hazırlıksız yakalandım, ağır nakavt oldum bu sefer. Hakemin saymasına da gerek yok, direkt havluyu atabilirsiniz ringe...
Her
YouTube kitap kanalımda İlyada'yı nasıl daha bilinçli okuyabileceğinizi anlattım: ytbe.one/djxOYqRqf8I
Oku 1000kitap, Aktürkoğlu Oğuz'un İlyada yorumunu oku.
Kitap üstüne kitabı hep burası getirdi ona.
Bazı kitaplar ikinci kez okunmak için yazılır derdi o,
İlyada'yı okuduktan sonra öğrenmişti,
Düzenli ve sistemli bir okur
YouTube kitap kanalımda Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim : ytbe.one/Rclj5apawe4
Cringe = Başkası adına utanmak
Ölmeden önce okunması gereken değil, okumadan önce ölünmesi gereken bir kitaptı benim için.
Şimdi, bir kitap düşünün. O kitabın içinde küçük bir kız çocuğu için "Orospuyu çok
“İnsanın insandan başka dayanağı yok. Yalnızlık bile başka insanların varlığı bilindikçe bir anlama kavuşuyor. Öyleyse bizim yalnızlık dediğimiz şey, bir kendini ayırmadan (tecrit etmeden) çok, kendine yönelme, kendini daha yakından inceleme yetisi olmalı.”
Bazı yazılar vardır. Okumaya başladığınız zaman kelimeler yavaşça kıpırdaşıp canlanmaya,
Oscar Wilde , diyince benim ilk aklıma Ramiz Dayı nın meşhur şiiri geliyor.
Herkes öldürebilir sevdiğini, Ama herkes öldürdü diye ölmez!
diye devam eden o güzel şiir.
Oscar Wilde , sadece 46 sene yaşamış ve çok önemli eserlere imza atmış bi İrlandalı Yazar. Babası bir şövalye. Wilde, Amerika, Fransa ve İngiltere yi çok iyi bilip, incelemiştir. Hayatı