Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hastalığı tarif etmek için duygusal yönden acı çekmek kavramının kullanılmasını da pek çok açıdan hatalı buluyorum. İnsanlar arasında duygusal yönden en çok acı çekenler en sağlıklı ve en duyarlı olanlardır. En büyük acıları çekenler en üstün liderlerdir. Duygusal hastalıkların kökeninde yatan, duygusal acılardan kaçma isteğidir. Mutsuzluk, şüphe ve ümitsizlik yaşayanlar kendinden daha emin, daha mutlu ve kendi kendine yeter görünen insanlardan daha sağlıklı olabilirler. Asıl hastalık acı çektiğini reddetmektir.
Sayfa 117
Mahremiyet
-Bana bütün bunları anlatmak istediğinize emin misiniz? -Neyi -Anne babanızı, paranoyaları... -Ne anlatıyorum ki size ben? Hiçbir şey. Ben size Tanrı'nın, herkesin bildiği şeyleri anlatıyorum. Annemle babam ölümleriyle meşhur olacaklar. Bu benim onlar için hazırladığım anma töreni olacak. Size tüm bunları anlatırım, babamın bacaklarının
Reklam
Fakirlikten çok şikayet etme. Senden daha fakirleri de vardır. Kendinden daha fakirini gördüğün zaman, "Benim halim yine de iyiymiş." deyip Rabbine şükretmeyi unutma.
Sayfa 116Kitabı okudu
Yeni bir elbise giyen adam az çok benliğinin dışına çıkmışa benzer: Kendinden uzaklaşmak, ona bir değişikliğin arasından bakmak ihtiyacı, yahut “Ben artık bir başkasıyım!” diyebilmek saadeti.
Sayfa 16
doğunun sevdaları (|||)
sen ilkyazı önce kendinde oluştur ve sonra büyüt hiç solmayanı bir dağ ki kendinden umulmayanı senin yüzünde devşirip birden ve en hoyrat, en sevecen gözlerin ağır bir suçtur ve benim kalbimi yeniden yazabilmek için el aldığım çok olmuştur eski fütûvvetnâmelerden sen o ki dokunuşların ve acının derin bahçıvanı sevda, belki bir susuştur ve kimbilir nasıl ve nerden gelen bir türküyle duyulmayanı bir soluk güldür, ki duyurmustur eski fütûvvetnâmelerden sen ilkyazı önce kendinde oluştur ve sonra yürü yol olmayanı
Çok şeyi olan değil, çok veren zengindir. Bir şeyi yitirmekten korkan istifçi, ne kadar çok şeyi olursa olsun, ruhbilim dilinde yoksul ve yoksun bir kişidir. Ancak kendinden bir şeyler verebilen kişi zengindir.
Reklam
İnsanın kendisi hakkında çok fazla düşünmesinin ilacı, kendinden daha kötü durumda olan birine yardım etmekti.
“ Medeni Kanun’un 23. maddesi, kişiyi kendinden korumayı hedefliyormuş. Yani tam böyle değildir tabii de böyleymiş gibi algılamaktan çok hoşlanıyorum. Sen yokken kendimi kendimden korumakta güçlük çekiyorum. ”
En çok aferini nerede aldıysa, en çok neyle ilgi gördüyse oraya gitme gayretinde şekillenen kişilik.. Bunu yapmazsan senin için şöyle derler, bunu yaparsan böyle olursun"lar arasında geçmiş çocukluk. Öteki, beriki, aşağıdaki, yukarıdaki, standartlar içinde, kalıplar içinde bir benlik... Her şeyden her parça, kendinden eksik... Kendini bir kimliğe oturtabilmek için, öyle ya da böyle olabilmek için kendinden uzakta geçen hep ömür parçası.
• Ruh sükûneti muhteşem bir şey kendinden hoşnut olmak da aynı şekilde. Sevgili dostum, keşke çok değerli bir mücevher olan bu duygu, güzel ve paha biçilmez olduğu kadar kırılgan olmasa.
Reklam
Kendinden emin olma. Çünkü sen akıbetinin ne olacağını ve Cenab-ı Hakk'ın senin hakkında ne takdir ettiğini bilemezsin. İçinde bulunduğun günlerin güzelliği seni aldatmasın, bunların sonunda pek çok felaketlerle karşılaşabilirsin!
Sevilmeyi, çok sevilmeyi istiyorsun ama seni sevenleri itip kendinden uzaklaştırıyorsun. Asıl önemli olan senin sevmen çünkü.
Sayfa 40 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 7.Basım, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okuyor
İnsan elinde olandan ne çabuk sıkılıyor! En çok da kendinden.
Sayfa 77 - Şule Yayınları, Mart 2024Kitabı okudu
SAİD NURSİ CEHENNEME ATILMAYA HAZIR!
"Rabbim, beni nimet cennetinin vârislerinden kıl!" Hz. İbrahim (a.s.) (Şuara, 26/85) "...bütün kanaat ve kuvvetimle ehl-i imana bir hizmet-i imaniye yapmak için, değil yalnız dünya hayatımı ve fânî makâmatımı, belki -Lüzum olsa ahiret hayatımı ve herkesin aradığı uhrevî bâkî mertebelerini fedâ etmeği; hatta cehennemden bazı biçâre
Sayfa 530Kitabı okudu
Ahmaklik/Dahilik ve Yazarlar
Hatta dâhilik ve ahmaklık da kopmamacasına bağlı- dırlar birbirlerine; ahmak sayılmak, cezalandı- nılma korkusuyla yasaklandığından, insanlar fazla konuşmanın ve kendinden fazlaca söz etmenin ilginç bir yolunu bulmuşlardır: Yazar- lar üzerinden. Yazar, bütün insanlar adına ko- nuşarak bir şeyden tat aldığını ya da güneşin gökte durduğunu anlatabilir, kendi fikirlerini söyleyebilir, sırları açığa vurabilir, itiraflarda bulunabilir, kendi özeli olan konularda dü- şüncesizce hesap verebilir (en azından pek çok yazar bunu gözetir!) ve bütün bunlar öyle gö- rünür ki sanki insanlık aslında kendine yasak- ladığı bir şeye, istisna yapıp izin veriyormuş gibi olur. Bu şekilde durup dinlenmeden ken- dinden söz eder insanlık ve yazarın yardımıy- la aynı hikâyeleri ve olayları milyon kere anla- tır, sadece koşullar değişiktir, ama kendisinde ne bir gelişme ne de duyu zenginliği olmuştur.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.