Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“‘Beni kimler mi ayıplıyor? Hiç şüphesiz, pek çok kişi... Ve bana doyumsuz da diyeceklerdir onlar. Ama benim bu konuda yapabileceğim bir şey yok: Huzursuzluk benim doğamda var; öyle ki zaman zaman o yüzden acı bile çekiyorum...” 'İnsanların huzur ve sükûnet içinde olmakla yetinmeleri gerektiğini söylemek yararsızdır, çünkü onlar hareket etmek için doğmuşlardır ve diledikleri canlılığı bulamadıkları takdirde onu kendileri yaratırlar. Milyonlarca kişi benimkinden bile daha durgun yaşamlara mahkûmlar ve hepsi de kaderlerine karşı sessiz bir isyan halindeler. İnsanların toprakla örttüğü nice hayat yığınlarında kim bilir ne denli isyanlar mayalanmaktaydı? Kadınların genellikle çok sakin olmaları beklenir ama hissetme konusunda onlar da erkeklerden farksızdır; onların da yeteneklerini çalıştırmaya ve çabalarını yönlendirebilecekleri bir alan edinmeye en az erkek kardeşleri kadar ihtiyaçları vardır. Onlar da kalıplaşmış yasaklardan ve mutlak durağanlıktan tıpkı erkekler gibi acı duyarlar. Daha ayrıcalıklı türdeşlerinin onların muhallebi yapıp, çorap onarmakla, ya da piyano çalıp nakışlı çantalar üretmekle yetinmeleri gerektiğini söylemesi ise, tam anlamıyla bir dar kafalılıktır. Şayet kadınlar geleneklerin onların türü için yeterli gördüğünden fazlasını yapmak ya da öğrenmek istiyorlarsa, onları yargılamak ya da onlarla alay etmek düşüncesizlikten başka bir şey değildir.”
Jane Eyre, Charlotte BronteKitabı okuyor
Yalnızlık...
YUMU Ortalığa çıkarsam. Bütün kentte duyulur. Biri alır diyordum. Açsam ardına kadar Bir gönül kapısını.
Reklam
Güneş'e Bakarken Kimler Bu Sözleri Hatırlıyor Acaba?..
Kim bilir, belki de o an atası İbrahim Peygamberin sözlerini hatırlardı. "Güzelsin. Ama kaybolup gidiyorsun. Demek güzelliğin senin değil. Başka bir 'güzel' var. Her güzel şeye, güzelliğinden minik bir parça yansıtan Bir zât. Tüm güzelliklerin Kaynağı. Her güzel şey, O'nun güzelliğinin bir aynası. Gerçek sevgi ve saygıya sadece o layık. Senin gibi batıp gidenler değil!"
Sayfa 120 - Timaş Yay.Kitabı okuyor
–ah. kimler bilir bir yüreğin bir yüreği sevmesini.
Sır Bilgiler
Şeytan Neden Telaş İçinde Sağa Sola Saldırıyor? Bazı sır bilgileri açığa çıkarma zamanı geldi. Bilinç yeteri kadar yükseldi. Çünkü zaman daralıyor. İnsanlar da daralıyor. Olup bitenler bunalttı herkesi. Şeytana hizmet ederken geniş davranış göstererek daralmayanlar hatta utanmayanlar çare aramak yerine çaresizliği tercih ederek bunalıyor
Reklam
Beklem’li günler geçti, İçimden kimler geçti; Biri bilir diyordum.
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Kimler gözlerini kaçırır bilir misiniz? Sevgisiz büyümüş insanlar... Evet, sevgisiz büyümüş bir insanı gözlerinden tanıyabilirsiniz. Bu bakışlar diğer insanlara göre daha soğuk daha vahşidir. O sebepten, bu tür insanlar acı sırlarını ifşa etmemek için her daim gözlerini kaçırırlar.
Sayfa 5
Ama nasıl oldu da sizi böyle sürgüne yolladılar? Bir yanlışlık olmuştur mutlaka. Mussolini'nin herşeyden haberi olacak değil ya! Kim bilir kimler iyi bir şeyler yapalım derken türlü haksızlıklar ediyorlar. Sonra, şehirde düşmanları da olur insanın.
Sayfa 52 - Aylak Adam Yayınları Mart 2021Kitabı okudu
Reklam
Bilgi ne garip bir şeydi. Şişede hapsedilmiş bir cin gibi yıllarca duruyor, senin gelip kapağını açacağın günü bekliyordu. Benim hayatımda duymadığım bu konuda kimler ne çalışmalar yapmıştı kim bilir.
Sayfa 179Kitabı okudu
Beklemeli günler geçti, İçimden kimler geçti; Biri bilir diyordum..
Hava ağarıyor, bıldırcın göçü var sanki ya da yel sesi, içerlek kapılardan küf esintisi, yukarı çıktıkça ahali artıyor, çıraklar, erkenciler, yarı uykulu köpekler bir yere yetişecekmiş gibi hızlı hızlı (henüz serilip kuytulara, bazen de tam ortaya yatmamışlar), bir evin alçak, yarı açık penceresinin ve gelişigüzel kapalı perdesinin ardından çalar saat sesi, kara kara bomboş bakan gece artığı bir sarhoş, alt geçitte inerken farketmediği sidik kokusu. Aslıhan'ın karşısında, dükkânın içindeki asma katta beş yavrulu kedi besleyen çiçekçinin önünde soluklanış. Siftah çiçekçiden. Tramvay ilk seferini yapıyor, lacivert paltolu vatman, raylar, tren, kızının ağlamaları, içine dolan tren düdükleri. Eğin'den buraya göçler. Daha kim bilir nerelerden kimler. Göçler. Karşı büfede Orhan, Rize'den, gazete satar, gofret satar, tespih satar, çiçekçinin yanındaki saatçi Mardin'den, kahve içer, boyacı Arap Balkan'dan, akşamdan kalık. Saat dokuza kadar Yeniçarşı'nın ağzında, lodosa karşı. Dokuzda yerini simitçiye devredeceksin. Kuralı, kanunu var bu işlerin. Boğazkesenliler'in mıntıkasına girmeyeceksin. Bulutlardan haber alırlar, koyu kırmızı sıvılar sıçratırlar yerlere orandan burandan, haram kılarlar insanı.
Sayfa 95 - Koyu KırmızıKitabı okudu
Allah, düşmanlarınızın kimler olduğunu sizden daha iyi bilir. Gerçek dost olarak Allah yeter, yardımcı olarak da Allah yeter,,
Sayfa 127Kitabı okudu
865 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.