“Sanırım o kıza aşığım.”
“Peki, kimmiş bu kız?”
“O bir nehir,” diye iç geçirdim gözlerimi kapatırken.
“Onu bırakmayacağım, baba.”
“Tamam, oğlum,” dedi yatıştırmaya çalışarak. “Bırakma o kızı."
“Kalbimi yerinden öyle bir oynatıyor ki yani böyle...”
“Gerçekten mi?"
“Çok fena, baba,” diye iç geçirdim. “Güm, güm. Lanet olası güm diye atıyor kalbim.” Başımı iki yana salladım. “Sürekli böyle.”