Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Osmanlı Devleti ilk dış borcunu Kırım Savaşı sırasında aldı. Piyasaya tahvil ihraç ederek borçlanma yolunu Seçen Osmanlı Devleti Mısır eyaletinin yıllık vergi gelirini karşılık gösterdi. İngiltere'de bu duruma istinaden tahvillere garanti verdi. Böylece tahviller alıcı buldu ve Osmanlı Devleti borçlanmaya başladı. Ardından da dış borç alımı devam etti ve sonunda devletin iflas etmesine neden oldu. Sonunda Duyun_u Umumiye kuruldu Osmanlı Devleti gelirleri ipotek edildi.
Sayfa 52 - Kanon YayınlarıKitabı okuyor
Bir emperyalist yalan "Ermeni kırımı" iftirası 1921-1923'te, 100 yıl önce çöktü. Şöyle ki: 1915'te I.Dünya Savaşı başlarında Rus Çarlığı himayesinde Türkleri arkadan vuran Ermeni çetelerinin saldırıları sonunda Ermeniler tehcir edildi.Tehcir sırasında yaşanan ölümleri "soykırım" diye adlandırmak yüzleşme değil
Reklam
Osmanlı Devleti, Ağustos 1853'te, Abdülkerim Paşa'ya, muhtemel bir Osmanlı-Rus savaşında kendilerine yardımda bulunması için bir kişiyi Şeyh Şamil'e göndermesini emretti. 4 Ekim 1853'te Kırım Savaşı'nın başlaması, Osmanlı Devleti'nin Kafkasya ile daha yakından ilgilenmesini zorunlu hale getirdi. Sultan Abdülmecid 9 Ekim 1853'te Şeyh Şamil'e bir ferman yollayarak, onu Ruslara karşı cihada çağırdı. Bu çağrıya 13 Aralık1853'te cevap veren Şeyh Şamil, Tiflis üzerine bir askeri harekâta girişilirse Rusların Kafkaslardan çıkarılabileceğini bildirdi ancak bu teklif Osmanlı Devleti'nce kabul görmedi. Osmanlı Devleti, Ma- yıs 1854'te, Dağıstanlı Halil Bey'in teklifiyle Şeyh Şamil'e Dağıstan Serdar-ı Ekrem'i unvanını verdi. Tiflis'e karşı askeri bir harekât yapılması konusunda ısrarlı olan Şamil, Temmuz 1854'te Gürcistan'ın Kaheti bölgesine girdi. Şeyh Şamil, bütün gayretlerine rağmen Osmanlı ordusunun Tiflis'e doğru hareket etmesini sağlayamadı ve karargâhı Dargiye'ye çekildi.
Hiçbir Avrupa gazetesi, Ermenileri imha etmek isteyen aynı Jön Türklerin Yukarı Ermenistan’da yaşamakta olan Kürtleri evlerinden ve yurtlarından sürdüklerini haber yapmadı. Ermeniler gibi Kürtler de Rusların yanında saf tutacak güvenilmez unsurlar olmakla itham ediliyordu. Kürtlerin Çapakçur, Antep ve Muş bölgeleri ile Erzurum ve Bitlis
384 syf.
8/10 puan verdi
Ahidnameler cansız birer varlıktır.Onlara hayat veren milletlerin güç ve iradeleridir. Prusya ile masaya oturan devlet büyüğü " Prusya dedikleri hangi devlettir?" Diye sormuş.. Kristof kolomb Osmanlıya da uğramış.. Kitap önce kısaca Osmanlıyı özetliyor..nedenler ve sonuçlar ilişkisi içinde.. Kırım savaşı döneminde o zamanki Avrupa Birliğine girebilmek için Kırım savaşına katıldığımız...ve dahası.... "Gerçekte batılılaşma bir tercih sorunu olmaktan çok,dünyada tek olan uygarlığın dışında kalıp kalmama sorunuydu.Dolayısıyla,çözüm onu reddetmek değil, onu asıl yörüngesine oturtabilmek, doğru olarak uygulayabilmekti..." Atatürk, uluslararası ilişkilerde düşmanlıkta aşırılıktan kaçındığı gibi, dostluklara da gereğinden fazla bel bağlamamıştır.... "yurtta sulh cihanda sulh" sözü boşa söylenmemiş sanırım.. Bunun dışında kitap bir akademisyenin tez kitabı gibi.. Konu daha etraflıca işlenebilirdi..
Atatürk'ün Dış Politika Stratejisi ve Avrupa Birliği
Atatürk'ün Dış Politika Stratejisi ve Avrupa BirliğiAtilla Sandıklı · Beta Yayınları · 20081 okunma
123 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kırım Tatar'ı olan yazarın çocukluğu Kızıltaş köyünde geçti. Kırım Pedagoji Enstitüsü ikinci sınıfındayken II. Dünya Savaşı çıktı. 1941'de Ukrayna cephesinde Almanlara esir düştü. Almanların yenilmesi üzerine esir kampından kurtularak müttefik devletler safına sığındı.1946 Ekiminde eşi ve kızıyla birlikte önce Edinburgh'a geldi. 1947 yılı başında Londra'ya geçti. 1953'te Fulham Road'da bir lokanta açtı. 1974 yılında Londra'da Wimbledon yakınlarındaki Southfields'e yerleşti ve vatanından ayrıldığından bu yana hiç Kırım'a gitmedi.Cengiz Dağcı, Türkiye'ye hiç gelmediği halde kitaplarını Türkiye Türkçesi ile yazmış, kitaplarının ilk redaksiyonu da şair Ziya Osman Saba yapmıştır. Türkiye'de yayınlanan eserleri sayesinde Türkiye'de birçok insan Kırım’ı ve Kırım Tatarları'nın yaşantılarını öğrenmiş oldu. Eserlerinde Kırım Türklerinin Rusların zulmü altındaki hayatını anlatır. Hüzünlü bir üslûbu vardır.Cengiz Dağcı, 22 Eylül 2011 Perşembe günü saat 12.30 sularında Sauthfields'teki evinde öldü. Yazarın hayatındaki en büyük destekçisi eşi Regina Hanım olmuş. Onun ölümünden sonra da duygularını bu kitapla okuyucuya aktarmış. Ben okurken çok etkilendim. Önerimdir. Okuyun.
Regina
ReginaCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2020189 okunma
Reklam
180 yıl önce...
Prof. Dr. Mehmet Can'ın Ortadoğu'da Amerikan Politikası kitabının Bayrak yayınları Haziran 1993 basımının 35. sayfasından alıntıdır. Ancak Amerikan misyonerleri politik hareket ediyorlar, meselelerini önce Maslahatgüzarlar'ına götürüyorlardı. Ancak o sıralarda ADB Dışişleri bütün diğer sahalardaki kıtlığı paylaşıyordu. ABD, İstanbul'daki temsilcilerine yeterli tahsisat gönderemiyordu. Commodore Porter aylığı ile geçinebilmek için şehir dışında Yeşilköy taraflarında kalıyor, davet edildiği resm-i kabullerin karşılıklarını yapamıyor, bazen gideceği yerler için Rus Sefareti'nin kayığını ödünç aldığı bile oluyordu. ABD temsilcileri İstanbul'daki Maslahatgüzarlar sosyetesinin dışında yaşamak zorunda kalmışlardı. Amerikan iç savaşı doların değerini düşürürken, Kırım Savaşı da İstanbul'daki ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını yükseltmiş, Amerikan Maslahatgüzar'lığı mensupları bu ikisi arasına kısılıp kalmışlardı.
896 syf.
9/10 puan verdi
Sanırım uluslararası ilişkiler okuyanların başucu kitabı... Bu kitap tek başına çok yetersiz..Bu kadar hacimli olmasına rağmen birçok konu yüzeysel geçilmiş. Başka kaynaklardan okumak şart.Kırım Savaşı ve Osmanlı.. Mesela Süveyş krizinde Türkiye'nin takındığı tavır ve sonrasında etkisi hiç konuşulmamış. Osmanlının son yüzyılda yaptığı
20. Yüzyıl Siyasi Tarihi
20. Yüzyıl Siyasi TarihiFahir Armaoğlu · Timaş Yayınları · 2014684 okunma
Avrupa ve Şark arasındaki mesafe merkezi Türkiye'de olan Osmanlı İmparatorluğu'nun 1850'deki Kırım Savaşı'yla doruğa çıkan gerileyişi sayesinde kapanmaya başladı. Türkiye'nin Rusya'ya karşı Fransız ve Bri­tanya'ya katılması Hıristiyan ve Müslüman güçlerin tarihte ilk defa ger­çek bir ittifak içinde yer aldıkları
Sayfa 1015 - Yapı Kredi Yayınları.
Bazı kpss tarih notları
1-) Türk İslam Devletleri Yazar-eser ~Mevlana - Divanı kebir ~Hacı Bektaş Veli - Makalat ~Yunus Emre - Divan ~Ahmet Gülşehri - Mantıkut Tayr ~Hoca Dehhani - Selçuklu Şehnamesi Oğuzlar - Dede Korkut Hikayelerini oluşturan Türk topluluğu Kıpçaklar - Dede Korkut Hikayelerine konu olan Türk topluluğu Akkoyunlular - Dede Korkut hikayelerini yazılı
Reklam
Osmanlı'da batılılaşma denemeleri
Batı yanlısı Osmanlı devlet erkanı'nın büyük devletlerin istediği ıslahatlar yapıldığı takdirde imparatorluğun parçalanmayacağına kalben inanıyorlardı. Oysa İngiltere ve Fransa'yı Kırım Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun safına iten tek neden; ıslahat fermanında açıklanan haklardan ziyade, Rusya'nın sıcak denizlere açılmasını ve bölgede hakimiyet kurmasını istemeyen bu iki devletin milli çıkarlarıdır.
Sayfa 83 - Yeni Şafak
136 syf.
·
Puan vermedi
Hatırlamak etik bir edimdir, kendi başına ve kendisi olarak etik değeri vardır. Hafıza ise, acı verici olsa da, ölülerle kurabileceğimiz tek bağdır. Başkalarının Acılarına Bakmak. Susan Sontag. Toplumda var olan kültürel, sosyal, politik bir çok değeri yıkan, insanlarda onarılması zor travmalara yol açan bir insanlık suçudur savaş.
Başkalarının Acısına Bakmak
Başkalarının Acısına BakmakSusan Sontag · Can Yayınları · 2023450 okunma
184 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Akıcı ve çok manalı mesajlar içeren güzel bir kitap. Fransa ve Rusya arasındaki Kırım Savaşı anlatılıyor. Üç bölüm var: Aralık’ta Sivastopol Mayıs’ta Sivastopol 1855 Ağustos’unda Sivastopol Oradaki insanların psikolojisini çok güzel anlatmış, okurken sanki savaş alanında gibi hissettim. Akıcılığına rağmen okurken bayağı sorgulattırıyor. Bombaların içinde insanların nasıl bir şekilde hayatlarına devam ettikleri, onca ölüm tehlikesine rağmen rütbe ve para kaygıları, abartılan kahramanlık hikayeleri, herkesin cesur görünmeye çalışması, geçici ateşkes olduğunda iki tarafın askerlerinin normal bir şekilde düşman değilmiş gibi sohbetleri, patlayan bombalar, kibir, ölüm korkusu, ölüm kokusu çok güzel bir şekilde anlatılmış. Savaşların neden olduğu da okuyucuya bazı yerlerde hissettirilmeden sorgulanıyor. Gerçekten çok beğendim.
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,213 okunma
Biri barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlatığı gibi..
Kan, acı, vahşet, kırım, kıyım, ne ararsan var. Üstelik de savaş sadece insanları değil bomba, tank, tüfek atılan yerlerdeki bütün hayatı öldürüyor! Kuşu, otu, ağacı, börtü böceği, çiceği, denizi, dereyi öldürüyor. Bombalar yapıyor bunu. Hayatın eski hâline gelmesi için aşağı yukarı 100 yıl geçmesi gerekiyormuş, hele de kimyasal savaşlarda.
Sayfa 22 - Dokuz yayıncılık 1. BasımKitabı okudu
Osmanlı Devleti Kırım Savaşı'ndan sonra başlayan kapitülasyonların kaldırma çabalarına 1908 sonrasında, İttihat ve Terakki'nin ekonomi politikası gereği hız vermeye başlamıştı. Bu amaçtaki İttihat Terakki Cemiyetinin 1908 yılında kabul edilen siyasal programının 9. Maddesinde yer alan " cins ve mezhep tefrik edilmeksizin herkes musavat ve hürriyet-i tammeye malik ve aym mükellefiyete tabidir. Bilcümle Osmanlı- lar huzur-u kanunda ve memleketin hukuk ve vezaifinde musavi olup umum teba ehliyet ve kabiliyetlerine göre miinasip olan memuriyetlere kabul olunacaktır. Gayrimüslime dahi ahz-ı asker kanununa tabi tutulacaktır" (Tunaya, 1998:66) şeklindeki açık- lama, cemiyetin yasa önünde herkesin eşit olduğu ve buna bağlı olarak da aynı mükellefiyetlere sahip olması gerektiği düşüncesinde olduğunu göstermekteydi.
Sayfa 169 - PDFKitabı okudu
1.462 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.