Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nemalanmalı
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim görevlisi olan Prof. DR. Muharrem KILIÇ hocanın öğrencileriyle paylaştığı film listesi: Admission (2013, Paul Weitz) * 3 İdiots (2009, Rajkumar Hirani) - Eğitim Sistemi, Bilime Bakış * Klass(Ilmar Raag) Eğitim Felsefesi, Çocuk Hakları, Çocuk İstismarı* Another Earth Alternatif Evren, Mağara
87 syf.
9/10 puan verdi
Atillanın atını değil benim beynimi çaldın çocuk
Ben ne okudum şimdi ? sorusunu sorduran , tuhaf , karmaşık ve bir nihayete ermeden okuru soru işaretleriyle baş başa bırakan kafa karıştırıcı bir öykü . Baştan sona analoji , alegori , metaforlarla dolu bu kitabı çözmeye çalışırken binbir düşünce trenine bindim ama bir sonuca varamadım . Kuyuya düşen iki kardeş , acı ve hayatta kalma savaşı , öfke ve intikam ile yoğrulan hikayenin sembollerle ve alt metinlerle dolu olduğunu hissedip bütüncül bir anlam çıkaramamak üzücü oldu . Yine de kuyuya atılan iki kardeşin hikayesinin Margaret Thatcher ve Bertolt Brecht önsözü başlaması bende politik arkaplan hissi uyandırdı . Büyük kardeş varlığıyla tam bir otorite timsali , küçük kardeş ise içten içe hırslansa da otoritenin rehavetine kendini kaptırmış ve inisiyatif almaktan kaçan küçük balık. Anne bana devlet anayı sembolize ediyor gibi geldi . Kendi vatandaşlarına zulmeden , ölüme terk eden , kardeşlik bağıyla birbirlerine bağlı bireylerini birbirine düşüren bir otorite sembolü gibi . Ancak bütün bunların tamamı kuyu gibi sınırlı bir evren ve kendilerinden daha büyük bir gücün gölgesi altında yaşanıyor . Düşündürücü , karanlık ve tuhaf bir kısa hikaye beyin yakmak isteyenler için biçilmiş kaftan . Yazarın arka sayfada toplama kampından bahsetmesi kitabın karanlık, düşündürücü kısımlarından. Daha çok okuyan olsun, yeni incelemelerle umarım eksik kısımlara açıklık getiririm düşüncesiyle okuyun derim. (:
Atilla'nın Atını Çalan Çocuk
Atilla'nın Atını Çalan Çocukİvan Repila · Dergah Yayınları · 2020551 okunma
Reklam
231 syf.
·
Puan vermedi
“Bazen çok açık olduğunu sandığınız bir şey yazmışsınızdır. Okur sizin hiç aklınıza gelmeyen bir biçimde yorumlayabilir. Okur bu yorumu metnin bütününü göz önünde tutarak, birçok yerinden alacağı verilerle destekleyebiliyorsa, bambaşka bir okuyuş çıkar ortaya. Yazarın hiç düşünmemiş olabileceği, yazarın hiç amaçlamamış olabileceği birtakım şeyler
Gece
GeceBilge Karasu · Metis Yayınları · 20202,164 okunma
156 syf.
9/10 puan verdi
Kısa Bir Alegori
Koç bıyıklı, koca omuzlu İSTEMEZÜKlerin koca devin mağarasından def-i pak edilmesinden yıllar sonraydı. Mağarayı ‘İstemezüüük! İstemezüüüük!’ naraları yerine ‘Hürriyeeet! Adaleeet! Eşitlik!! “ naraları çınlatmaya başlamıştı. Devin mağarasını yeni naralarla inleten, toz duman edenler, mağaranın dışına çıkıp etrafta biraz dolaşmış Fitneci Zındıklar
Mahur Beste
Mahur BesteAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20196,4bin okunma
144 syf.
7/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
MASAL VE ALEGORİ
1963 yazında, bir lise öğretmeni dünyanın "Oz Büyücüsü"ne bakış açısını değiştirdi. İsmi Henry Littlefield'dı ve Amerikan tarihi adlı bir ders veriyordu Yaldızlı Çağ adı verilen 19. yüzyıla kadar gelebildi, fakat zamanın karmaşık sosyal ve ekonomik olayları içerisinde, sınıfın ilgisini çekme konusunda zorlanıyordu. Bir gece kızlarına
Oz Büyücüsü
Oz BüyücüsüL. Frank Baum · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202212,4bin okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Orta Sınıf Bir Zambak
George Orwell’u çoğu insan, 1984 veya Hayvan Çiftliği eserinden tanımaktadır. Fakat Orwell sadece bu iki eserinden ibaret bir yazar değildir. Orwell tüm toplumların tüm kademesini gezmiş ve incelemiş bunu da eserlerine ustalık ile işlemiş bir yazardır. Orwell birçok eserinde kendi hayatından birebir yaşadığı olayları aktarmıştır. Bu sebeple tüm
Aspidistra
AspidistraGeorge Orwell · Alfa Yayınları · 20214,281 okunma
Reklam
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Koku | #koku Orijinal Adı: Das Parfum: Die Geschichte Eines Mörders | #dasparfum Yazar: Patrick Süskind #patricksüskind Tür: korku-gerilim, gizem, alegori Sayfa: 363 sayfa #kitapalıntısı "Bugüne kadar hep, büzülüp uzaklaşması gereken şeyin genel olarak dünya olduğunu sanmıştı. Oysa dünya değildi, insanlardı. Öyle görünüyordu ki dünyada, insanları boşalmış bir dünyada pekâlâ yaşanabilirdi." #kitapyorumu Kahramanımız Jean-Baptiste Grenouille 18. yüzyılda ülkenin en pis kokulu şehrinde, Paris'te kokusuz olarak doğar. Grenouille dünyanın en hassas burnuna sahip olan, dünyadaki her kokuyu ayırt edebilen ve asla unutmayan biridir. Koku hariç tüm insancıl duygulardan yoksundur. İnsanları sevmez hatta nefret eder. İstediği kokuyu yaratma konusunda son derece yeteneklidir ve bu kokuları yaratmak için cinayet işlemekten çekinmez. Kendi kokusu olmadığını fark ettiğinde dünyası başına yıkılır. İnsanların onu fark edebilmesi için yapay bir insan kokusu yapmak üzere yola çıkar. Yolculuğunun sonunda onu tanrılaştırabilecek bir koku elde etmeyi amaçlar. Etkisinden çıkamadığım bir kitap oldu. Sonunu asla tahmin edemezdim. Sonlara doğru daha da akıcı olamaya ve hızlanmaya başladı ve ben kitabı elimden bırakamadım. Kitap bittikten sonra bir süre boşluğa baktım. Kitap boyunca yazarın anlattığı kokuları kokluyormuş gibi hissettim. En az önem verdiğimiz duyu olan kokunun bu kadar etkileyici anlatılması da kitabın beğendiğim bir özelliği oldu. Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Aynı isimle filme de uyarlanmış. En kısa zamanda onu da izlemek istiyorum.
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201921,9bin okunma
261 syf.
·
Puan vermedi
Bir roman değil, alegori
Merhaba değerli okur, Evvela bir itirafla başlayayım. Kitabı okuma sebebim, adının çok ilgi çekici gelmiş olmasıydı. Nitekim okuyunca hiçte haksız olmadığımı anladım. Gerek konusu, gerek konunun işlenişi, gerekse simgesel anlatımları ile kendini okutan çok çarpıcı bir romandı. Sineklerin Tanrısı, İkinci Dünya Savaşı'ndan kısa bir süre sonra, bu savaşta yıllarca çarpışan insanların birbirlerine nasıl kıydıklarını kendi gözleriyle görüp, birçok umutlarını yitiren biri tarafından yazılmış. Kitap, bir ada'ya uçak kazası ile düşen yaşları 6 ila 12 arasında değişen sayıları belirsiz bir çocuk topluluğu ile başlıyor. Büyüklerin olmadığı bir ada. Ve aynı zamanda yasakların, kısıtlamaların olmadığı, özgürlüğün olduğu -ilk başta sanıldığı desek daha yerinde olur- bir ada. Ada'ya düşer düşmez bu sevinç duygularının yerini akılcı gerçekler alıyor. Var olmanın, otoriter güç olmanın, hayatta kalmanın ve en mühimi korkuların yaşandığına şahit oluyor, eşlik ediyorsunuz. Mutlaka okunması gereken bir eser. Keyifle okudum. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim ve minicik bir alıntı ile incelememi sonlandırıyorum. Kitapla kalın, sevgiyle kalın. "Canavarı düşündükçe, gözünün önüne bir insan geliyordu: Hem yiğit, hem de hasta bir insan. Bizden başka canavar yok belki."
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,3bin okunma
Çaylar hazırsa, George Orwell floodu geldi buyurun buyurun :)
✍️1984 ve Hayvan Çiftliği gibi iki kült romanın yanında dünya edebiyatına pek çok eser bırakan, distopya türünün en önemli temsilcilerinden George Orwell’ın (25 Haziran 1903 – 21 Ocak 1950) hayatındaki bazı dönüm noktalarına kısaca göz atalım… 🔎 1- George Orwell, gerçek adıyla Eric Arthur Blair, 25 Haziran 1903'te İngiliz sömürgesi
76 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Metafor mu? Alegori mi?
"Şaşırtıcı ve cok katmanlı olay akışı".Kitabin arka kapağında bu cümleyi okuduğumda bu kadar kisa bir eserde mi diye sormuştum. Evet bu kadar kisa bir eserde birbirinden farkli kisi ve onlarin hayatlarının analizlerini yapabiliyorsunuz.Buda Yasar Kemal farkı olsa gerek...Halkının terk ettiği fakat neden terk edildiği bilinmeyen gizemli bir kasaba ve kasabaya atandığı halde gidemeyen bir Posta Müdürü. Nihayetinde Posta Müdürünün oraya gitmek isteyen fakat gidemeyen bir cok insanla yolları kesişir.Bir cok yeni hikayeyle...Yasar Kemal bu kısacık romanda anlatıcılıgının sınırlarını zorlamış ve bunuda basarmis.Edebiyatimizin "iyiki var" yazarlarından bir tanesi..Okuyun,seveceksiniz
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
.
Tek Kanatlı Bir Kuş
Tek Kanatlı Bir Kuş
Tek Kanatlı Bir Kuş
Tek Kanatlı Bir KuşYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20139bin okunma
Reklam
261 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Teşekkürler Mina Urgan...
Bu acımasız dünyanın kısa bir özeti aslında bu kitap. Muhteşem bir alegori örneği... Kitaptaki her karakterin, her nesnenin aslında gerçek dünyadaki karşılıklarını düşündüğünüzde yazarın o mükemmel detaycı yanına ve hayal gücüne hayran kalacaksınız. Tercüman Mina Urgan’ın son sözünü okumadan kapatmayın kitabınızı...ve bir temenni bırakıyorum buraya; umarım içimizdeki “Sineklerin Tanrısı”nı bir ömür kontrol altında tutabiliriz.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,3bin okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Belki de Kafka'nın söylediği her eserde bir alegori falan arama alışkanlığı edinmiştim ama bu onun standartlarına göre daha karışık eser. En az iki kez okumak zorunda kaldığım sadece birkaç hikaye hakkında yorum yapacağım. Galeride Seyirci etkisine bir bakış, sömürüyü gizlemeye yönelik
Bir Köy Hekimi
Bir Köy HekimiFranz Kafka · Altıkırkbeş Basın Yayın · 20183,645 okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
Bazı kitaplar aşılamak istediği mesajı direkt verirken bazıları dolaylı olarak verir. Yazarından daha ünlü karakterlere alışığım. Fakat yazarından daha ünlü bir cümleye bu kitapta rastladım. "Yapmamayı tercih ederim." Anlatıcının hukuk bürosuna işlerinin yoğunluğu sebebiyle yeni bir kâtip almak istemesinin ardından verdiği ilâna kısa süre içinde geri dönüş alır. Pasif direnişin sahibi gelir. Kâtip Bartleby. Ona verilen her işi bir zaman sonra yapmamayı tercih eder. Hatta ara sıra yapmamayı tercih ettiğini söylemeyi bile tercih etmez. Eylemsizliğiyle Bill Cosby'yi savunur gibi bir tutumu var. "Size başarının değil ama başarısızlığın formülünü verebilirim: Herkese hoş görünmeye çalışın." Nezaketin toplumun ona biçtiği rollere sürekli boyun eğmek demek olmadığının farkında. İşini ya da potansiyel arkadaşlarını bile riske atabilecek kadar omurgalı bir karakter. Bununla birlikte, Melville'nin bir alegori yaptığı düşünülebilir. Kâtip Bartelby'yi anlatıcının bastırdığı iç sesi veya işçinin patronu köleleştirmesi olarak görenler olmuş. Neden olmasın? Kurallar iyi uşaklar ve kötü efendiler yaratır. Bir kez de bizim uşağımız efendi olmuşsa ne çıkar? Okurların sınırlı algılamalarının bu muhterem şahsı tanımlamasına izin vermeyin. Tavsiye ederim.
Katip Bartleby
Katip BartlebyHerman Melville · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202212,2bin okunma
76 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Halkının neden terkettiği bilinmeyen, gizemi karanlık bir kasaba, bu kasabaya atandığı halde gidemeyen bir posta müdürü, yalnızlığın timsali bir istasyon şefi, “Alamancı” bir genç kadın, ve bütün fantastikliğine karşın son derece gerçekçi gelen bir dünya.. Metafor mu? Alegori mi yoksa? .. Kısa, akıcı, sonu biraz hayal gücümüze bırakılmış. Tek kanatlı kuş, toplumda bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan korkunun romanı.. İnsanın bilmediğinden, görmediğinden nasıl anlamsızca korktuğunu eleştirel bir dille anlatmış Usta, ve yine Anadolu ve dahi Anadolu insanını tasvir edişi eleştiri götürmez. Okunsun .. Keyifli olsun.. Verimli Olsun..
Tek Kanatlı Bir Kuş
Tek Kanatlı Bir KuşYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20139bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Alegori ve metafor ifadeleri oldukça girift kavramlardır. Birbirinin yerine kullanıldıklarında sırıtmazlar. Aralarında tanımsal olarak ince bir çizgi olduğunu biliyoruz ancak genelde okurlar net ve keskin bir çizgi çizemiyor. Son yıllarda modern klasiklerin rağbet görmesi ve baskı sayılarının çoğalmasıyla alegorik ve metaforik eserler tüm kesimlerden okur tabanına yayıldı. Küçük Prens'ten Martı Jonathan Livingston'a, Sineklerin Tanrısı'ndan Küçük Kara Balık'a ve Hayvan Çiftliği'ne daha nice eserde bu anlatım tarzları kullanılıyor. Bu sayede yüzeysel hikayesiyle küçük yaş gruplarına, alt metinleri ile de yetişkinlere hitap ediyorlar. Sinemada "anlatma göster" diye bir kural vardır. Anlatırsan izleyici kendini aptal yerine koyulmuş hisseder. Bırakın onlar çözsün. Bu bence edebiyat için de geçerlidir. Bu tip anlatımlar da bu yüzden çok değerlidir. 5 kısa hikayeden oluşan eserde Oscar Wilde abimiz bir dostluğun nasıl olmaması gerektiği, kibirin ne kadar boş bir şey olduğu ve bencillik üzerine hikayeler anlatıyor. Okumayı düşünenlere ve halihazırda okuyanlara iyi okumalar diliyorum.
Mutlu Prens
Mutlu PrensOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202223bin okunma
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.