Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir Kitabın Son Paragrafı Olsaydın Orada Ne Yazardı ?
...Önemi kalmamıştı mutluluğunun veya mutsuzluğunun. Ruhu acı çekse de yüzünde sahte gülücükler dolaşıyor,mimikleri ona eşlik ediyordu. Çok şey istemezdi sıcak bir çay ve sessizlik kitap kokusu ona yeterdi. Ah ne güzel olurdu şuracıkta ölüverseydi :) neyse zaten yaşasa da pek birşey etmezdi... Gülümsedi yine o sahte olandan teşekkür etti tüm tanıdıkları na onu hatırlayan veya hatırlamayana da ne güzel olmuştu içindeki mutluluk bir anda solmuştu minnettardı pembe gözlüklü hayatı yok olmuştu. Teşekkür ederim
131 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Vakit Hayattır
Yeni yılın grubumuzla okuduğumuz ilk kitabı , çok doğru bir seçim yapmışız. Zamanın kıymetini anlatan her saniyenin değerini sürekli vurgulayan bu kitapla yıla başlamak bana büyük bir farkındalık kazandırdı. Her vakti daha dolu nasıl geçiririm diye düşünüp her anı verimli geçirmeye çalışıyordum fakat bu kitaptaki örnekleri okuyunca ne kadar eksik
Zamanın Kıymeti
Zamanın KıymetiAbdulfettah Ebu Gudde · OTTO Yayınları · 20165,7bin okunma
Reklam
244 syf.
8/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Bernhard'ın her zaman tercih ettiği gibi yine anlatıcıyı ismen ve şahsen tanımıyoruz. Bir süre önce anlatıcının intihar eden arkadaşı Roithamer'ın geriye kalan el yazmalarını incelemek ve yaşamına son verme sebeplerini anlayabilmek üzere Roithamer'ın ve anlatıcının ortak arkadaşları olduğunu anladığımız Höller'in malikasine
Düzelti
DüzeltiThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2018129 okunma
59 syf.
7/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
- bitse ne olur, bitmese ne?- Evet yeni bir kitap incelemesiyle karşınızdayım. Kimmiş bakalım bu Müzeyyen. Bir yks öğrencisi olarak şöyle bir örnek vererek başlamak istiyorum. Hani paragraf sorusu çözerken bütün paragrafı baştan sona okumuşsundur ama paragraf bitince " oğlum ben ne okudum ya..." diye kalırsınız ya işte o paragraf sorusu, bu kitap. Kitabın ismi beni kendisine çok çekti ve okumak istedim. Elime aldım ve tedirginlik içinde başladım kitaba. Başladım ve bitirdim. Bitirdim ve bomboş bakakaldım. "Ben ne okudum ya, konusu neydi ki bunun..?" İşte o an kitabın son sözü beyninde şak diye beliriverdi. "Bitse ne olur, bitmese ne?" Ahaa buldum işte dedim. " Okusam ne olur, okumasam ne?" Gerçekten kitap tam bı boşluk ve hayal kırıklığıydı benim için. Baş karakterimizin kendi içsel (aşırıya kaçan, sokak ağızı ve boş küfürlerle dolu) konuşmalarıyla kitabı okuyoruz. Yaptığı betimlemeleri de içselleştiremedim. Kitapla bütünleşemeden okudum ve bitirdim. Yani konusunu pek anlayamadım, anlatış tarzını pek sevemedim. Yani edebi açıdan kendime de bir şey katamadım. Kitabın incelemesini tam anlamıyla yapacak kadar bile bir şeyler ekleyememişim kendime. Ah be Müzeyyen neden bıraktın da gittin be adami...
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,2bin okunma
51 syf.
10/10 puan verdi
biri mutlaka vardır/Zonguldak'da Sivas'da..
Eveet istedim yazmak istedim çünkü benim için anlamı çok ayrı olacak..Kitabın ilk sayfasında Ernest Hemingway'in
Kilimanjaro'nun Karları
Kilimanjaro'nun Karları
eserinden "Kilimanjaro 6500 metre yükseklikte karlı bir dağdır." paragrafı yer alıyor..Bunun anlamı; 1982 de yerleşik ama yabancı ruhunu bir türlü bi yere sığdıramayıp,denizle haşır neşir olan kendini, karlı dağlar arasına yani Bingöl'e atışıdır...Elli küsürlük bi şiir kitabında kitlendim kaldım resmen.Kitabı elime aldığımdan beri inceliyorum bu harika ruhu ve okudukça hüzün çöküyor kalbime..Biz ne değerler kaybetmişiz ne harikaları bitirmişiz..Bu dünya elinde rahat görmemiş,yerini bulamamış Metin Altıok..Bir Gün Ölürüm şiirinde bi yer var ki zaten insan-ı kahrediyor "Kötü annem,beni komşunun oğlu kadar seven" diye daha hayata gelirken en özünden almış darbeyi ne denir ki? Metin Altıok bilinmeli daha fazla bilinmeli,ve daha fazla anlaşılmalı... Son olarak beni okumaya teşvik eden değerli arkadaşıma sonsuz teşekkürümü eder,herkese keyifli okumalar dilerim..
Küçük Tragedyalar
Küçük TragedyalarMetin Altıok · Tan Yayınları · 1982225 okunma
324 syf.
1/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Okumak için gösterdiğim çaba öyle büyüdü ki kitabın konusu, verdiği mesajları, zartı zurtu hepsi arada kaynadı. Bir kitabı okumak bu kadar zor olmamalı ya. Üstelik bu zorluk metnin ağırlığında değil, yazım biçiminde.Son sayfaya gelmeye çalışırken yaşama sevincimi yitirdim resmen. O konuşma çizgilerini koymadın, bir paragrafı 5 sayfa yazdın da çok mu zeki, çok özgün oldun? İyi aferin, en nobelli yazar sensin. Kitabın içeriği de öyle ahım şahım değildi hani. Saramago sanki 200 sayfa yazmış da ya bundan bir cacık olmayacak deyip konuyu körlük'e bağlamış gibi. Beğenmedim.
Görmek
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202217,8bin okunma
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
Eğer kısa bir kitap olmasaydı yarıda bırakmak zorunda kalırdım fakat bunda Bay Lewis'in bir suçu yok. Genelde -harika olmasa bile- özenli bir yayınevi olan Kronik'in çevirmeni Fatih Yücel ve son okumayı yapmayanların yüzünden olurdu bu. Hemen hemen her paragrafı kafamda yeniden düzeltip okumak durumunda kaldım. 2024'e girerken artık şu çeviri ve redaksiyon sorunu -en azından büyük yayınevlerinde- ortadan kalkmalı. Kitabın kendisi diğer Bernard Lewis kitapları gibi ufuk açıcıydı.
Tarih
TarihBernard Lewis · Kronik Kitap · 202370 okunma
313 syf.
6/10 puan verdi
Karşılaştırmalı Veba Notları
Veba'yı Jack London'un
Kızıl Veba
Kızıl Veba
'sı ve Daniel Defoe'nun
Veba Yılı Günlüğü
Veba Yılı Günlüğü
'nden sonra okudum. Zaten bu son kitaba atıfla, Defoe'dan alıntıyla başlıyor kitap. Fakat bu iki kitap ardı ardına okunduğunda, neredeyse aynı kitabı özetiyle okumuş gibi oluyorsunuz. Farklar var elbet: Defoe kalemini Tanrı için yorarken, Camus vebanın
Veba
VebaAlbert Camus · Sabah Yayınları · 198520bin okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kısa sürede bitirebileceğiniz inanılmaz güzel bir kitap. Nerdeyse her sayfasında altını çizdiğim cümleler oldu. Anlatımı samimi ve okuması akıcı. Kitap bir ananenin torununa yazdığı mektupları içeriyor. Torununa hayatla ilgili tavsiye verirken kendi yaşamında gizli kalmış duyguları da açığa vuruyor. Kitabın son paragrafı da yüreğime dokundu. Herkese okumasını tavsiye ederim.
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git
Yüreğinin Götürdüğü Yere GitSusanna Tamaro · Can Yayınları · 201316,7bin okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ön yargılar da bir toplumun KAMBUR'udur.
(2021 Ahmet Hamdi Tanpınar Anısına Düzenlenen 20.Roman Yarışması Türkiye Birincisi) Otuz beş yaşında bir kızın (Acibe) ölümüyle başlayan olaylar zinciri, kızın evdeki tabutu etrafında devam ediyor. Kahramanımızın ölümü onun ortaya çıkmasını istediği gerçekleri diriltiyor adeta. Öyle bir ölüm ki öleni diriltip kalanları da bir ölüden farksız hale
Kambur
KamburEsra Kahya · Osmangazi Belediyesi Yayınları · 2021221 okunma
Reklam
282 syf.
9/10 puan verdi
Kitabın popüler kültür nedeniyle çok abartıldığını düşünerek ama çokta merak ederek okumaya başladım. Beklentimin çok üzerinde bir kitaptı. Ana karakter Nora'nın yaşadığı depresif ve umutsuz hayatını noktalamak istemesiyle başlayıp esrarengiz bir şekilde devam eden kitap beni son zamanlarda heyecanlandıran nadir şeylerden biri oldu.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,7bin okunma
Son alıntımı kitabın en ikonik paragrafı ile yapıyorum
“Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin. Bunu sonuna kadar götüremediysen, kabahat senin değil... Bana hakikaten yaşamak imkânını verdiğin birkaç ay için sana teşekkür ederim. Böyle birkaç ay, birkaç ömür kıymetinde değil midir?…”
"Ben doğduğumda, olduğum şeyin bir ismi yoktu. Anneme, teyzelerime ve bin kuzenime benzeyeceğimi varsayarak nympha demişler bana. Küçük tanrıların en küçükleri olarak güçlerimiz o kadar mütevazıydı ki ölümsüzlüğümüzü güçbela sağlayabiliyordu. Balıklarla konuşur, çiçekleri besler, bulut damlalarına ve dalgalardaki tuza tatlı diller dökerdik. O
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese merhaba Bugün sizlere sayfaların nasıl akıp gittiğini, şu sayfayı okuyayım,şu paragrafı okuyayım derken kitabın nasıl bittiğini anlamadım. Öyle bir kitaptı yani İntikam... Katilin cinayet masasına yolladığı resimde,bir sofra'nın etrafına çizilmiş oniki kişiyi de öldüreceğini söyleyen ve her cesedin başına bir sonra ki kurbanının kim olduğunu iddia ettiği şifreli mesajlar bırakan manyak bir katil.. Kitap aslında kimse ile bir bağı olmayan Ayşegül'ün cesedinin bulunması ile başlıyor. Komiser Yusuf ve yardımcısı Uğur cinayeti çözmeye çalışırken katilin işlediği cinayet ve sonraki kurbanının kim olduğunu belirten itiraf ettiği bir mektup geliyor. İkinci kurbanın cesedine ulaşan emniyet mensupları işe çözülmesi gereken ipuçlarını bekliyor. Katilin son anda ellerinden kurtulduğu eski bir bina da bulunan, üzerinde bir isim kazınmış olarak bulunan yepyeni bir dolmakalem. Devamlı cinayetlerin olduğu yerde görünen sakallı, çok şık giyimli bir adam.. Ve Tuzla'daki eski bir boya fabrikasında bulunan Tayfun, Alp ve Taner'in yaşam mücadelesi.. Kitabın temposu hiç düşmüyor. Kurgu bağlantıları çok çok başarılı. Şiddetle tavsiye edilir. Her daim kitapla kalın
Şaban Alıyev
Şaban Alıyev
@keremkas77 Alıntı . . Zamansız her ölüm, ardında derin sorular bırakır evlat. Bende dünyanızın toprakları altında yatan ölülerden farksızım..
İntikam
İntikamKerem Kaş · Az Kitap Yayınları · 201945 okunma
SUÇ VE CEZA SON PARAGRAFI...
Ama burada yeni bir öykü başlıyor: Bir insanın yavaş yavaş yenilenmesinin, yeni bir hayat bulmasının, bir dünyadan başka bir dünyaya geçmesinin, hiç bilmediği yepyeni bir gerçekle tanışmasının öyküsü... ve bu öykü yeni bir kitabın konusu olabilir. Bizim şimdiki öykümüzse burada bitiyor.
Sayfa 687 - FYODOR MİHAYLOVİÇ DOSTOYEVSKİKitabı okudu
433 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.