Kitap, yasak İngilizce çevirisiyle Talmud'un bir bölümünden oluşuyor ve binlerce sayfa uzunluğunda yani haftalar sürecek heyecan verici bir okuma vaat ediyor. Benim gibi kör cahilleri hariç tutmak üzere özellikle tasarlanan antik Talmud söylevlerini sonunda deşifre edebileceğime inanamıyorum. Zeidy, dolabında kilit altında tuttuğu İbranice kitapları okumama izin vermiyor, onlar yalnızca erkekler için, diyor, kızların yeri mutfaktır. Ne var ki Zeidy'nin neler öğrendiğini ve bilginlere yaraşır bir coşkuyla titreyerek, eğilip saatlerce okuduğu kitaplarda tam olarak ne yazdığını merak ediyorum. Okuldaki öğretmenlerimin sunduğu sulandırılmış birkaç damla bilgi, yalnızca daha fazlasını arzu etmemi sağlıyor..
Sayfa 47 - Nemesis KitapKitabı okudu
Onu en çok saldirganlastiran da aileden birini kitap ya da gazete okurken görmekti.Okuma yazma öğrenecek zamanı olmamıştı.
Sert bir adamdı, kimse onunla dalaşmaya cesaret edemezdi. Karısı pek gün yüzü görmemişti. Bu kabalık onun için yaşam kaynağı, sefalete direnme gücü ve erkek olduğuna inanmanın bir yoluydu. Onu en çok saldırganlaştıran da aileden birini kitap ya da gazete okurken görmekti. Okuma yazmayı öğrenecek zamanı olmamıştı. Sayı saymayı biliyordu.
Sayfa 19Kitabı okudu
Güzel havalarda eline bir kitap alır, yeşilliklerle örtülü bir yeri kendine okuma yeri yaparsın.
Güzel havalarda eline bir kitap alır, yeşilliklerle örtülü bir yeri kendine okuma yeri yaparsın.
İnsan hayatta olduğu için ev yapar, ama ölümlü olduğunu bildiği için kitap yazar. Sürü halinde yaşadığı için topluluk içinde oturur, ama yalnız olduğunu bildiği için okur. Bu okuma ona, başka bir arkadaşlığın yerini almayan ama bir başka arkadaşlık tarafından da yeri doldurulamayacak bir yoldaşlık sağlar. Kaderi üzerine kesin bir açıklama getirmez, ama hayatla onun arasında sıkı bir suç ortaklığı örer. Hayatın trajik saçmalığını aydınlatırken, çelişkili yaşama mutluluğunu anlatan çok küçük ve gizli suç ortaklarıdır bunlar. Öyle ki, okuma gerekçelerimiz en az yaşama gerekçelerimiz kadar gariptirler. Ve hiç kimse bize bu yakınlığın hesabını soramaz.
Bana okuyacak bir şeyler veren birkaç yetişkin, kitaplar önünden hep çekildiler ve bana ne anladığımı sormaktan sürekli kaçındılar. Tabii ki, böyle insanlara okuduklarımdan söz ederdi. Hayatta olsunlar olmasınlar, bu sayfaları onlara hediye ediyorum.
Sayfa 147 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Güzel havalarda eline bir kitap alır ,yeşilliklerle örtülü bir yeri kendine okuma yeri yaparsın
Sayfa 249 - CanKitabı okudu
Güzel havalarda eline bir kitap alır, yeşilliklerle örtülü bir yeri kendine okuma yeri yaparsın.
Sayfa 249Kitabı okudu
Georg Christoph Lichtenberg daha o zamanlardan kitabın tarihindeki bu paradoksları ve başı çna gelecekleri çok iyi görüp dogru söylememiş mi?-"Dün çyada kitaplardan daha tuhaf satış metalarına rastlamak galiba imkansızdır: Anlamayan kimseler tarafından basılır, anlamayan kimseler tarafından satılır, anlamayan kimseler tarafından okunur,
Uğultulu Tepeler
Güzel havalarda eline bir kitap alır, yeşilliklerle örtülü bir yeri kendine okuma yeri yaparsın..
Sayfa 249Kitabı okudu
Çocukluk: Sıkıntılar İçinde Bir Memur Ailesi
Bizim yaşlarımızda, çocuk yaşta, en çok giyilen şey, cızlavet lastikler vardı. Başka türlü ayakkabı falan alamazdık. Ama amcam bize zaman zaman bayramda ayakkabı alırdı. Doktor amcam... Zaten elini öperdik amcamın bayramlarda. 5 lira, 2,5 lira falan para verirdi. Onları da getirir koşa koşa annemize
Güzel havalarda eline bir kitap alır, yeşilliklerle örtülü bir yeri kendine okuma yeri yaparsın.
Sayfa 249Kitabı okudu
Onu en çok saldırganlaştıran da aileden birini kitap ya da gazete okurken görmekti. Okuma yazmayı öğrenecek zamanı olmamıştı.
Okuma Alışkanlığının Oluşumu
Yeri gelmişken, sanatçı olmanın bir takım kurallarının olduğunu herkesin anladığını söylemek zordur. İnsanlar , orijinal bir tablo veya heykelin karşısına geçerek 'Kuralların peşinden gitmiyor. Yaptığı şey bütünüyle orijinal, daha önce yapılmamış ve dolayısıyla kuralları olmayan birşey ' diyorlar . Ne var ki sanatçının bunu yaparken ne tür kuralları izlediğini kaçırmış oluyorlar. Katı şekliyle ele aldığımızda bir tablo ya da heykel yapmanın olmazsa olmaz, nihai kurallarından söz edilemez. Fakat tuvalin hazırlanması , boyaların karıştırılması ve uygulanması ve çamura şekil verilmesi veya çeliğin eritilmesinin bir takım kuralları vardır . Bir ressam veya heykeltraş, bu kuralları izlemedikçe işini yapamaz . En sonunda ortaya çıkardığı ürün ne kadar orijinal olursa olsun, geleneksel olarak bildiği sanatının 'kurallarına' ne kadar az uyar görünürse görünsün bunu üretmek için gerekli beceriyi edinmek zorundadır.
Sayfa 60 - Atıf YayınlarıKitabı okuyor
Güzel havalarda eline bir kitap alır, yeşilliklerle örtülü bir yeri kendine okuma yeri yaparsın.
Sayfa 249 - Can yayınlarıKitabı okudu