ilk kitabı ne kadar çok sevdiğim düşünüldüğünde bu tam bir hayal kırıklığıydı. birinci kitap gayet tadında bitmişti ve ikinci kitaptan yana bir beklentim de yoktu buna rağmen kitabı hiç sevmedim. ilk kitaptan nasıl keyif aldıysam bunu da bir o kadar zorlanarak okudum, birçok kez yarım bırakmanın eşiğinden döndüm. hepimizin bazı çizgileri vardır, mazur göremeyeceğim şeylerden biri de aldatma. ilk kitapta yine katlanabildim Ike ölü bir ruh olduğundan ve birbirilerine dokunamadıklarından ötürü bu daha kolaydı, bana kalsa hiç olmamasını isterdim tabii. fakat bu kitapta o kadar sinirlendim ki, kızın anında Ike ile öpüşmesi ve hatta yatması... okudukça kadın karakterden nefret ettim ve George için çok üzüldüm.
"ikinizin de başka bir kadınla birlikte olduğunuz düşüncesine katlanabileceğimi sanmıyorum."
ULAN SEN İKİSİYLE DE BİRLİKTESİN??
üstelik kardeşler bir de, ikizler...
onun gibi birinin bu cümleyi kurduğuna inanamıyorum gerçekten.
ve cidden bu kitap tüm sinir sistemimi altüst etti. midem kaldırmıyor bu durumu. ne diye kendime bunu çektirdim ben de bilmiyorum. okumayın diyorum sadece. yazar sırf yazmak için ve bizi delirtmek için yazmış sanki. zaten ilk kitapta acı çekmiştik niye aynısını tekrar bize yaşatmaya çalıştı anlamadım. üstelik Charlotte ve George ölünce ne olacak? muhtemelen yine bir arada olacaklar, durumlar çok saçma... tek kitap olarak düşünüp ben ölürsem'i okuyabilirsiniz ama kesinlikle buna bulaşmayın derim okumak istiyorsanız da sadece sinir hastası olursunuz.
AraftaB. N. Toler · Martı Yayınları · 202237 okunma
Bundan 15 sene evvel lise yıllarımda tam metin zannedip okuduğum 500 sayfa civarı bir kitaptı Sefiller. Bana Dünya Klasikleri'ni sevdiren bir kitap oldu. Ama zirveden başlamışım sanırım başka hiçbir kitapta bu tadı bulamadım. Daha sonraları tam metninin 1700 sayfa civarı olduğunu öğrenince çok sevinmiştim. Tüm ayrıntılarıyla okuyabilecektim. Ve
Gülten Dayıoğlu “Çocuk Edebiyatının” usta isimlerinden biri… Birçok kitabını sınıf kitaplığına hemen alıp ekliyoruz. Dayıoğlu’nu farklı kılan yönleri çocukların hayal dünyasına etki edecek çok güzel romanlar yazmasıdır. Yazdığı romanların çoğunda çocukların hayal dünyasını zenginleştirecek ögeler bolca yer alıyor. Aynı zamanda insani değerleri
Bu kitaba yorum girmek ve girmemek kendi içinde yaşadığım çok büyük bir çelişkiydi. Ancak kitap olduğundan farklı lanse edilip alıcılar aslında ne aldığını bilmediği için ben de bunu paylaşma gereği duydum ki insanlar ne alacağının farkında olsun. Bu yorumdan sonra alıp almamak size kalmış.
Ben neden okudum derseniz? Yeni çıkacak bir kitap
Mustafa Kutlu hocayla tanıştığım ve okuduğum ilk kitabı tesadüf mü tevafuk mu bilmiyorum ama yeni tanıştığım yazarların okuduğum ilk kitapları hem çok güzel hemde çok anlamlı oluyor bu konuda kendimi çok şanlı görüyorum ;)
Kitap bir dava arkadaşlığını verilen sözleri hersey eksik iken çok olan dostluğun ve samimiyetin olduğu ama menfaatleri uğruna (Biri
Entel Hadi entel hak
Leysel Hadi illa Hu
Kitap Amerika'da yaşayan bir psikolojik danışmanın tasavvufla tanışması ve geçirdiği değişimi anlatıyor.Dil olarak sade bir dil kullanılmış ve kaliteli bir çevri ile kitabın anlaşılması sağlanmış.
Dünya telaşesi içinde gönlünün sesini duymaya çalışan , aynı zamanda inzivaya çekilmeden seyri sülukünü tamamlamaya çalışan bir dervişin yaşadığı sıradan (!) olayların arkasındaki sırlar ve tevafuklar ile dolu yolculuğunun hikayesi.
Ama hep baklavanın tadı yada bal kavanozunu dışarıdan yalamak gibi oldu okumak..
Flaubert ile Kafka arasındaki farka gelince, Flaubert "saçmalık konusunda bir kitap" yazmak istemiş, oysa Kafka bu yaşamı saçma göstermeye çalışmıştır.
Emekli olduğumda kitap yazma gibi bir hayalim var. Bu uygulama bana çok güzel fikirler veriyor. Üç yıldır çok farklı kişilikler tanıdım. Hepinizden bir şeyler öğrendim. Takip ettiklerim kişilere aşırı saygı duyuyorum. Etmediğim ama gözlemlediğim çok farklı kişiler de var, bunları da anacağım bu kitapta 😀 Bana bu kadar fikir verebilecek başka bir platform olamazdı sanırım. Hayal ürünü değilsiniz aksine hayatın içinden bir parçasınız. Gözlem yaparak analiz yapıyorum. Gözüm üzerinizde🙃 Okuduğum kitaplar hep acılar üzerine, ben tam tersini yazmak istiyorum. Siz benim sanal mutluluğum oldunuz. Bu kadar ayrı kişiliği normal hayatımda bir arada tanıyamazdım. Notlarımı almaya başladım. Şimdiden ne hikâyeler biriktirdim. İsim belirtmeden analizlerimi de yazmayı düşünüyorum buraya. Sizce düşüncemi hayata geçirsem nasıl bir şey çıkar ortaya? 🤗
Kumarbaz gibi bir kitabın,
bir yazar tarafından 29 gün içinde yazmak zorunda olduğu için yazılmış bir kitap olduğuna gerçekten inanılabilir mi?
İşin içinde ki yazar Dostoyevski ise cevap; evet.
Okurken, yine ona ait doneleri bulabiliyorsunuz ,
Bir Dostoyevski eseri okumanın keyfini yaşıyorsunuz ve kumar illetinin, farkına bile varmadan bir insanı nasıl sarıp sarmalayabileceĝini ve ne hallere düşürebileceĝini dehşetle okuyorsunuz.
Ve aristokrat kesiminin güler misin ağlarmısın hallerini de...
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,5bin okunma
Çok beğendim, çok etkilendim. Dün bitirdim, kafamın içinde dönüp duruyor Lauren Elkin’in dünyası. Emin de olamadım biraz bu geçince mi paylaşmalıyım hislerimi yoksa beklemeli miyim, diye ama bu heyecanla yazmaya karar verdim.
Lauren Elkin İtalya’dan göçen Yahudi bir ailenin ABD’de doğup büyüyen ikinci nesli, sonrasında okumak için Paris’e
Arasıra ufak kızımı yatırmak bana düşüyor. Karanlıkta kitap okuyamayacağımdan, şöyle sayfa sayısı 100-200'ü geçmeyecek, bir oturuşta okunacak kitaplar seçiyorum. Ama genelde kızım ilk 30-40 sayfada uyuduğu için bu pdf kitaplar aynı gün bitmeyip elime yapışıyor, rutin okumalarıma engel oluyor. Çünkü kızımı bir daha ne zaman yatırmam