Abdülhak Şinasi Hisar'ın sanatı için "dil ve hayal işçiliği" demek, sanıyorum ki doğru olur. Okumuş olduğum her kitabında görmüş olduğum bu özelliği Ali Nizami Bey'in Alafrangalığı ve Şeyhliği'nde de gördüm. Sağlam bir üslup, dengeli ve şiirsel bir dil; safha safha, çiçek çiçek açılan, ilerleyen bağlantılar, benzetmeler...
Hisar, okuduğum kadarıyla, bütün yazdıklarında hep belli bir çevreyi işlemiş, her kitabında bu çevrenin, hayatın başka köşelerini göstermiş. Bu bakımdan "Ali Nizami Bey'in Alafrangalığı ve Şeyhliği"ni Hisar'ın diğer kitaplarıyla birlikte, bütüncül olarak değerlendirmek, anlamak lazım. Bana kalırsa öncelikle "Fahim Bey ve Biz", "Çamlıca'daki Eniştemiz", "Boğaziçi Mehtapları"nı okuyan okur, bu kitaptan daha çok hisse alacak, onu daha doğru değerlendirme imkânına sahip olacaktır.
Abdülhak Şinasi Bey'in bütün kitapları gibi, tavsiye edilir.