Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

252 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Merhaba arkadaşlar, Yakup Kadri'nin 1934 yılında yayımlanan Ankara adlı romanı hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Eserde; milli mücadele döneminde küçük bir kasaba görüntüsünde iken başkent yapılan Ankara'nın, sonraki dönemlerde hangi aşamalardan geçip de büyük ve modern bir şehre dönüştüğü anlatılır. Özellikle milli mücadeledeki başarılardan sonra cumhuriyetin de ilanı ile başlayan gelişim sürecinde yazar, bir şehrin portresini, değişen çehresini ortaya koymuştur. Tabi bunu yaparken taraflı olmuş, nesnel olmamıştır. Yakup Kadri, şehrin değişimini ortaya koyarken şehirle birlikte yaşamları değişen insanların da sosyal ve kültürel dönüşümünü ortaya koymuştur. Kitabın başkarakteri Selma Hanım üzerinden ve onun çevresindeki insanlar ile dönemin insanlarının yaşayış şeklini yansıtmıştır. Daldan dala atlayan Selma Hanım, ancak üçüncü kocası ile doyum noktasına ulaşmış ve durulmuştur. Kısaca özetleyecek olursak; Yakup Kadri hem şehirlerin hem de insanların zaman içinde değişebileceğini ve bu değişiklik sürecinde bazılarının değerlerine hala sıkı skıya bağlı iken bazılarının ise kendini modernlik adı altında kötü alışkanlıklara bağlayabileceğini anlatmıştır. Eser akıcı bir şekilde ilerliyor. Okumanızda fayda var. Keyifli okumalar dilerim...
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20184,195 okunma
252 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ankara
Ankara
Bitti. sanki
Yaban
Yaban
romanı tarzı gibi, ama daha yumuşak.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
tüm romanlarında olduğu gibi akıcı, sürükleyici heyecan verici tarz devam ediyor.. Aynı anlaşılır pırıl pırıl temiz
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20184,195 okunma
252 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Gerçekten çok beğendiğim bir roman oldu. Buram buram taş toprak kokusunun içinden iliklerime kadar hissettiğim bir milli mücadele ruhunu ciğerlerime çektim. Monoton renkler arasından kesintisiz bir biçimde ışıldayan, tüm göğü sarmış bir kızıllık cümbüşü içinde buldum kendimi. Hiç bitsin istemedim, kapağını kapattığımda bu inkılap düşü halen damarlarımda akıyordu. Kitabın başındaki not okurken hiçbir zaman aklımdan çıkmadı, hatırlamamaya çalışsam da realitenin acısının vücuduma saplandığını hissediyorum. Keşke hiç uyanmasam… open.spotify.com/track/1hRpKqssY...
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20184,195 okunma
252 syf.
·
Puan vermedi
Çünkü seviyordu. Çünkü, gençlik denilen şeyin bir sevme kabiliyetinden, bir sevme kudretinden başka bir şey olmadığını anlıyordu. Belkide kitap boyunca en iyi anladığım ve en çok kendimle özdeşleştirdiğim cümle oldu. Sadece birini değil; bir toprağı,bir evi, bir vatanı sevmek de sevmenin kudretinden veya kabiliyetinden daha fazlası değildir.
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20184,195 okunma
Ankara Romanı
252 syf.
8/10 puan verdi
Merhabalar, derste anlatırken kendimden geçtiğim romanı yorumlamadan anlatma kararı aldım. Ankara romanı yine yabanlık meselesi var (başka nerede var diye düşünmeyin yazarımızın Yaban adlı eserinde
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20184,195 okunma
İyi ki kitaplar var!..
252 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bir dönemi tanımak için o dönemin hakim zihniyetini yansıtan romanları okumak her daim faydalıdır. Yakup Kadri, Ankara romanında Cumhuriyet öncesi, Cumhuriyet'in ilk yılları ve Cumhuriyet sonrasının hâkim zihniyetini işlemiştir. Kurtuluş Savaşı döneminde Anadolu'ya geçen Selma Hanım ve eşi Nazif Bey üzerinden Ankara'nın kültürel ve sosyolojik özelikleri romanın ilk bölümünde işlenmiştir. Milli Mücade komutanlarının savaş yıllarındaki idealizmi bu bölümde resmedilmiştir. İkinci bölümde ise Cumhuriyet'in ilan edilmesi ve Ankara'nın başkent olmasıyla birlikte Ankaradaki sosyolojik ve kültürel değişim ele alınmıştır. İlk bölümde ele alınan Milli Mücadele komutanlarının idealizminin; arazi rantına, pazarlamacılığa, komisyonculuğa ve çıkarcılığa evrimi ele alınır. Cumhuriyet'in ilanı ile başlayan Batılılaşma sürecini kendi kültür potasında eritemeyen Türk toplumunun trajedisini ele almıştır. Üçüncü bölümde ise 1938-1944 yılları arasındaki sürecin tahlili yapılmıştır. Yazar ele aldığı üç dönemi de karakterlerin özellikleri üzerinden vermeyi tercih etmiştir. Selma Hanım'ı ortak karakter olarak ele alan yazar Selma Hanım'ın ilk kocası Nazif Bey üzerinden Cumhuriyet öncesini, ikinci evliliği üzerinden Cumhuriyetle birlikte Ankara'yı, Selma Hanım'ın son evliliği üzerinden ise Atatürk sonrası dönemi ele almıştır. İyi okumalar dilerim...
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20184,195 okunma
1/10 puan verdi
Yabani okuduktan sonra bu kitap bende tam bir hayal kırıklığı yarattı, sanırım bu adamın kitabını bir daha okumayacagim. Cumhuriyet dönemi ve öncesi kitaplarda hattinden fazla Arapça ve Farsça sözcük var bunları gördükçe o tür kitaplardan soğuyorum . Bence bu kitap zaman kaybı.
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20184,195 okunma
252 syf.
·
Puan vermedi
Ankara; üç bölümden oluşan ve çok yönüyle değerli bir roman. Hem bir Kurtuluş Savaşı romanı, hem bir toplumsal eleştiri romanı, hem de ütopik bir roman. Kitap, baş karakter Selma Hanım’ın ilk eşiyle beraber 1920’lerin başlarında tayinle Ankara’ya yerleşmeleri ve Milli Mücade Dönemi ile başlıyor. İkinci bölüm, savaş sonrası yeni Türkiye’nin kuruluşunu konu alıyor; milli mücadele ruhunun kaybedilmeye başlanmasının ve yanlış batılılaşmanın altı çiziliyor. Son kısımda ise, 1942’ye uzanan ideal bir gelecek kurgulanmış. Halk-aydın çatışması, şekilci batılılaşma çabaları ve toplumun bir kesiminin kapıldığı snobluğa getirilen eleştiriler önemli noktalardı. Yakup Kadri, Ankara’yı 1934’te kaleme almış ve bundan otuz yıl sonra, kitabın üçüncü baskısına bir önsöz yazarak, yirmi yıl içinde varmayı idealize ettiği Türkiye’ye hala kavuşulamamasından dolayı yaşadığı üzüntüyü dile getirmiş. Ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan hala romanın ikinci bölümünde resmettiği manzara içinde debelenmemizden ve devrimlerin hayal edildiği şekilde hayata geçemeyişinden azap duymuş. Bu bölümleri ve Atatürk’ün olduğu sahneleri içim cız ederek okudum. Roman bazı bölümlerde anlatım olarak sürükleyiciliğini kaybediyor bence; ancak değindiği konular ve duygular o kadar güzel ki, Yaban gibi Ankara’yı da mutlaka okumanızı önereceğim.
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20184,195 okunma
252 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Duvarları katı sabır taşından Kar altındadır varoşlar, Hasretim nazlıdır Ankara. Dumanlı havayı kurt sevsin Asfalttan yürüsün Aralık, Sevmem, netameli aydır. Bir başka ama bilemem Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat Kalbim, bu zulümlü sevda, Kar altındadır." Ahmed Arif'in çok sevdiğim Karanfil Sokağı şiirinden. İstanbul değil Ankara. Ciddi ama yaşanabilir. Ciddiyet önemli.Hep böyle idi benim için. Selma hanımın, aynı zamanda Ankara'nın 3 dönemini de anlatan 3 evliliği. İnsanın değişimini de bir şehrin değişimini de çok güzel aktarmış Yakup Kadri. Bizim için doğru her zaman başkalarının gördüğü değildir. İçimize, sezgimize güvenmeliyiz. Hatalarımızla yüzleşerek yüzmeyi öğreniyoruz. Hayat bu işte.
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20184,195 okunma
252 syf.
8/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Bu kitap yaşadığım yerin Ankara olması nedeniyle ilk ilgimi çekti. Daha sonra farkettim ki sadece yaşanılan yer değil hepimizin bir başkent olarak nasıl bir hale geldiğini nasıl bir süreçten geçmiş olduğunu tüm Türkiye'deki insanların öğrenmesini okumasını istedim.. Ayrıca kpssye çalışanlar varsa tarihe destek olarak milli mücadele konusuna gelmis öğrencilere kesinlikle "kitap okumakta istiyorum ama öyle bir kitap yok ve ya da Kpss ye çalışmam da gerekiyor diyenlere " ek bir kitap bence okuduğunuzda tarihinize etki edecektir emin olun.. Oldukça güzel bir kitaptı teşekkürler Yakup Kadri Karaosmanoğlu..
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20184,195 okunma

Yazar Hakkında

Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri KaraosmanoğluYazar · 29 kitap
27 Mart 1889´da Kahire´de doğdu. İlköğrenimine ailesiyle birlikte gittiği Manisa´da başladı. 1903´te İzmir İdadisi´ne girdi. Babasının ölümünden sonra annesiyle yine Mısır´a döndü, öğrenimini İskenderiye´deki bir Fransız okulunda tamamladı. 1908´de başladığı İstanbul Hukuk Mektebi´ni bitirmedi. 1909´da arkadaşı Şehabettin Süleyman aracılığıyla Fecr-i Âti topluluğuna katıldı. 1916´da tedavi olmak için gittiği İsviçre´de üç yıl kadar kaldı. Mütareke yıllarında İkdam gazetesindeki yazılarıyla Kurtuluş Savaşı´nı destekledi. 1921´de Ankara´ya çağrıldı ve bazı görevler verildi.  1923´te Mardin, 1931´de Manisa milletvekili oldu. Bir yandan da gazeteciliğini ve roman yazarlığını sürdürdü. Kadro Dergisi 1932´de Vedat Nedim Tör, Şevket Süreyya Aydemir, Burhan Asaf Belge ve İsmail Hüsrev Tökin ile birlikte Kadro dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Savunduğu bazı görüşler aşırı bulunduğu için Kadro dergisinin 1934´te yayımına son vermek zorunda kalmasından sonra Tiran elçiliğine atandı. Daha sonra 1935´te Prag, 1939´da La Haye, 1942´de Bern, 1949´da Tahran ve 1951´de yine Bern elçiliklerine getirildi. 27 Mayıs 1960´tan sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi. Siyasal hayatının son görevi 1961-1965 arasındaki Manisa milletvekilliği oldu. 13 Aralık 1974´te Ankara´da öldü.  Yazı Hayatı: Karaosmanoğlu yazarlığa Ümit, Servet-i Fünun, Resimli Kitap gibi dergilerde başladı. Fecr-i Âticiler´in `sanat şahsî ve muhteremdir` görüşünü paylaştığı ve `sanat için sanat` yaptığı bu ilk döneminde Nirvana adlı bir oyun, makaleler, denemeler, düzyazı şiirler ve öyküler yazdı. Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı sırasında ülkenin durumu, sanat anlayışını değiştirmesine yol açtı. Türk toplumunun çeşitli dönemlerdeki gerçekliğini sergilemek istediği için bir ikisi dışında eserlerinde belli tarihi dönemleri ele aldı. Kiralık Konak I. Dünya Savaşı öncesinin, Hüküm Gecesi II. Meşrutiyet´in, Sodom ve Gomore Mütareke döneminin, Yaban Kurtuluş Savaşı yıllarının, Ankara Cumhuriyet´in ilk on yılının, Bir Sürgün II. Abdülhamid döneminin işlendiği romanlardır. Panorama 1923-1952 yıllarını kapsar. Karaosmanoğlu 1920´lerden sonra iyimser bir devrimci görünümündeyken, sonra umutlarını yitirerek romancılığını devrimci yönde kullanmaktan vazgeçmiştir. 1955´ten sonra da anı kitaplarından başka bir şey yazmamıştır.Romanları arasında en ünlüleri Nur Baba, Kiralık Konak ve Yaban´dır. Nur Baba Nur Baba, Karaosmanoğlu´nun ilk romanıdır. 1922´de kitap olarak çıkmadan önce gazetede yayımlanmıştır. Ama yazılışı ondan sekiz dokuz yıl öncesine gider. O yıllar Karaosmanoğlu´nun Eski Yunan ve Latin edebiyatıyla ilgilendiği ve Çamlıca´daki bir Bektaşi tekkesine devam ettiği dönemdir. Nur Baba´yı Euripides´in Bakkhalar´ından esinlenerek ve tekkedeki gözlemlerine dayanarak yazmıştır. Roman, öykü ve makaleleri ile Türk toplumunun Tanzimat’tan bu yana geçirdiği değişiklikleri anlatmış bir yazardır. Asıl ününü romanları ile sağlayan yazarın en ünlü romanları Nur Baba, Kiralık Konak ve Yaban'dır. Edebiyat yaşamının başında Fecr-i Ati edebiyat topluluğunun kurucu üyeleri arasında yer almış; daha sonra bireyci düşüncelerden uzaklaşarak toplumculuğu kabul etmiş bir yazar olarak değerlendirilir. Milli Mücadele yıllarında ve sonrasında etkin bir siyasal yaşam sürmüştür. Milli Mücadeleden itibaren Atatürk’ün yakın arkadaşları arasında yer almış; TBMM II., IV., XII. dönemlerde milletvekilliği yapmıştır. Kadro Dergisi'nin kurucularındandır. Dergi, devrin yöneticileri ile fikir ayrılığına düşüp Kemalizm’i değiştirmekle suçlanarak kapanmasından sonra diplomat olarak yurtdışında çeşitli görevlerde bulunmuştur. Anadolu Ajansı'nın kurucularındandır, ömrünün son yıllarında ajansın yönetim kurulu başkanlığını yapmıştır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.