Merhaba sevgili okur,
Jack London kalemine hayran olduğum yazarlardan birisidir. Bir kuzey macerası’nda da beni şaşırtmadı. İlk bölümde biraz sıkıldım ama biliyordum ki sabırla okursam iyi bir okuma deneyimi beni bekliyor ve aynen de öyle oldu.
Levent Cinemre’nin Jack London çevirilerini çok seviyorum.Açıklayıcı dipnotları da oldukça aydınlatıcı. Tek sıkıntım dipnotların kitabın sonunda yer alması, sık sık arkaya gidip gelmeye üşeniyorum.
Alt metni fazlasıyla dolu bir metin. 45 sayfada nasıl bu kadar çok şey düşündürüyor, hayret doğrusu. Bir kere nasıl küçük bir dünya içinde yaşadığını fark ediyor insan, kendi yaşam sınırlarımızın dışında nasıl bir dünya var, bi haber yaşayıp gidiyoruz.Hoş bu küçük dünyamızdan çıkmak için de bir sebep gerekiyor; peki çıktık diyelim, işin sonunda değip değmeyeceğini bilmek istiyor insan. Peki bunu bilebilir miyiz? Hayat da aynen böyle işte. Sonunda tüm çabamıza değecek mi bilmeden yaşıyoruz, gayret ediyoruz. Son olarak da dünyanın kişinin kendi etrafında dönmediğini hatırlıyoruz. Bu ve bunların dışında daha çok şey var.
Beğenerek okuduğum bu güzel hikayeye puanım: 8/10 efenim. Herkese tavsiye ederim. İlk bölümde sıkılsanız dahi bırakmayın lütfen.
Bir alıntı: “Ölmüşlerin kavgasını neden yeni doğacak olanlar sürdürmek zorunda diye hayret ettim, bu işte doğru bir yan göremedim.”