Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
377 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Buğulu camı avuçlarınızla püskürttüğünüz esnada aşina olduğunuz beden, hiç tanımadığınız bir varlık silüetine bürünür. Emsalsiz bir koku bütün yabancılığıyla retinanızdan damarlarınıza kadar zerk olur. Bu kurşuni saçlar size ait değildir. Parmaklarınız istemsiz bir titreme nöbetine tutulur; bu aslında iç sesinizin yankılanan çığlığıdır. En masum
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Amaç Temel Yayınları · 198622,8bin okunma
Reklam
352 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kitabı okumak isteyenler için tavsiyem bu kitabı okumadan önce Schopenhauer okumalarıdır. Arthur Schopenhauer'un nihilizm felsefesinden sonra Sartre'in varoluşçuluğuna güzel bir serüven oldu bu kitap benim için. Kitap içerik olarak ağır olsa da üslubu sizi kendine çekiyor. Kitabı bitirdiğim zaman yalnızlık artık çok da korkunç gelmiyordu bana, bazen yaşadığımız o bulantı anları da. Bir yerde okumuştum "Acı hissedilmek ister." Acıyı hissetmedigimiz ve ondan kaçtığımız zaman taneciklerine ayrılır ve yayılır içimizde. Biz o acıyı kabul etmedikçe içimizde her zerremize yayılır ve bize meydan okurcasına kurulur. Acıyı hisset ve içinde tut yayılmasına izin verme. Bu Sartre'nin bulantısı için de geçerli. Bulantıyı hissetmediğimiz zaman bulantı bizi ele geçirir. Bir nehrin yaprağı sürüklemesi gibi bizi istediği yere yönlendirir. Sartre'nin bulantıyı yaşarken betimlemelere başvurması ve ayrıntıları didik didik etmesi artık o bulantıdan haz aldığını gösterir.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Amaç Temel Yayınları · 198622,8bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
varoluşçuluk’un terimsel keşfi
Bu kitabı elinize almışsanız felsefe ile ilgileniyorsunuz ve temel düşünce ve akımlarını biraz da olsa biliyorsunuz demektir. (Öyle olmalıdır) Kiekegaard’ın “insan form aracılığıyla yaşayamaz ama yaşam aracılığı ile bir forma kavuşur’’ cümlesini (felsefesini), Sartre “Varoluş insan için özden önce gelir” haline dönüştürmüş ve buradan tanrı kavramını söküp almıştır. Peki ya nesneler? onlar için de ‘öz, nesneler için varoluştan önce gelir’ haline dönüşmüştür. Bunlar şuan bizim bildiğimiz üzerine tartışılan o tarihten itibaren geliştirilerek derinleştirilmiş felsefi yaklaşımlar. (Heidegger, Jaspers ve Kierkegard dan da Varoluşçuluğu dinlemek gerek) Ama kitabı Sartre yazdığında tanımlanmamışlardı. Sartre bulantısıyla fikrini doğurmuş bir filozof. Sadece bu kitapta hümanizm hakkında söyledikleri sonraki yaklaşımı ile çelişiyor biraz.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Amaç Temel Yayınları · 198622,8bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
‘Düşüncem, ben’im: işte bu yüzden durduramıyorum kendimi.Varım çünkü düşünüyorum...düşünmeme engel olamam üstelik’ (sy 174) Sartre’ı okumaya başladığım kitap. Başlangıçta oldukça zorlayıcı. Kitap Kurdu ile yemekte konuştuğu bölüm ve Anny ile vedalaşması ana fikrin yoğunlaştığı kısımlar. Varoluşun sancısını yazar kadar olmasa da hissetmeniz olası.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Amaç Temel Yayınları · 198622,8bin okunma
Reklam
352 syf.
4/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kendi varoluşunu anlamlandıramayan ben için ağdalı bir anlatımla ,nesneleri irdeleyerek, varoluşun anlamlandırılmaya çalışılması okurken beni çok yordu.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Amaç Temel Yayınları · 198622,8bin okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bulantı (fransızca La Nausée), Jean-Paul Sartre'ın 1938 yılında yayımlanan edebiyat alanındaki ilk yapıtıdır. Roman, 20. yüzyılın en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Günlük biçiminde yazılan kitapta, romanın kahramanı Roquentin'in dünya karşısında duyduğu tiksinti anlatılır. Bu tiksinti yalnızca dış dünyaya değil, Roquentin'in kendi bedenine de yöneliktir. "Varoluş"la yüz yüze gelen Roquentin'in geçirdiği değişimi anlatan Bulantı, varoluşçuluğun kült kitaplarından biri oldu. Bulantı romanının kahramanı Antoine Roquentin, ilk kez yerde gördüğü bir taş parçasını eğilip almak istediğinde bunu yapamadığını fark eder; çünkü bu anda varoluşun saçmalığına karşı bir bulantı duymaya başlar, varlıkların varoluşuna, doluluğuna karşı duyulan bir bulantı. Dünyanın özündeki kendinde anlamsız varlığı karşısında duyulan bir 'bulantı'dır bu. Sartre'a göre hissedilen bu bulantı hissi, kişinin varlıkların kendiliğinden varoluşlarının doğurduğu anlamsızlıktan sıyrılmasını sağlar ve onu bilinçli bir varlık olma konumuna getirir.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Amaç Temel Yayınları · 198622,8bin okunma
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sizlere Sartre gibi bugün yeni bir şey yok deyip sayfalarca bu kitapla ilgili olmayan şeyleri anlatabilirim. Sonuçta yalnızım ama yapayalnız değilim. Bu incelemeyi okuyacak insanları da düşünüyorum. :) Ama elimden geldiğince kısa yazmaya çalışacağım yine de. Yalnızlığın felsefesinin yapıldığı kitap, diyerek başlamak istiyorum. Neredeyse bütün
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,8bin okunma
260 syf.
9/10 puan verdi
"Yalnızdım; ama bir kentte yürüyen ordu gibiydim..." Varoluşsal sancılarının içinde yaşadığı çaresiz savaşları mükemmel bir şekilde kaleme almış yazar. Aslında tüm savaşlarını, yenilgilerini, beyninin içinde kaleme almış teker teker. Okurken sanki psikolojik nevroz geçiren bir adamın sanrılarından alıntılar görüyoruz. Yaşadığı her acı ve her duygu bazen uzun bazen kısa süren yanılsamalar gibi. Varoluşun, varolabilme duygusunun içinden geçerken ve aynı zamanda var olmanın getirdiği acılarla boğuşurken, yalnızlığını da kucaklamayı öğrenebilmeli belki de insan. Biliyorum. Bana tutku verecek herhangi bir şeye ya da kimseye artık rastlamayacağımı biliyorum. Birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapmayacağımı biliyorum.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,8bin okunma
Reklam
260 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Var olmaktan tiksinmekten yorgun.
Zihindeki kelime kargaşasını yazıya dökmeye çalışılan bir yalnızlık temalı felsefi kitap. Kendi açımdan söylemek gerekirse tahminimce bir aylık süre zarfında bir çoğu yazarın iç dünyasındaki düşüncelerle bezenmiş kitapta kendimi 2 yıldır sıkışmış, anda kaldığımı hissettim. Kitabı okurken keyfim yerindeydi. Çünkü kendi düşüncelerim olduğunu düşündüğüm düşünceler yazıya dökülmüş olarak önüme geldi. İçerdiği düşünceleri kendi içinde ölçüp tatmayan veyahut aynı fikirde olmayan çok az insan vardır diye umuyorum. Yoksa benim gözümde o küçük bir kısım kitabın vermek istediğini almamıştır.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,8bin okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
77 günde okudu
Kim fırlattı ulan bu dünyaya bizi!
VAROLUŞÇULUK VE BULANTI ÜZERİNE YAZILMIŞ BİRKAÇ MAKALE DERLEMESİ AYRICA BENİM BİRİCİK BULANTIM (sonuna kadar okuyana sürpriz var) Kısıtlı zamanım yüzünden usta yazarların(:D) yaptığı gibi ucuz metinlerarasılık numaralarından birinin yapıp kendi incelemelerimden bazı kısımları buraya da ekleyeceğim. Postmodernita bunu gerektirir çünkü. Bir çünkü
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,8bin okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ben de Satre gibi sayfalarca kitapla bir ilgisi olmayan tonlarca şey yazarak bu incelemeyi yapardım ama okuyacak olanlara haksızlık olur bu.. Yalnızlığın felsefesinin yapıldığı bu kitabı okumayı düşünüyorsanız eğer şunu belirtmeliyim ki kitabın özüne inebilmeniz, ruhunuzu anlamsız, absürt nevrotik ve hastalıklı devinimlerin varlığını yutmaya ya da kusmaya hazır hissettiğinizde olacaktır. Mesela ben kitabın ana karakterinin yer yer bir ruh hastası olduğuna, diğer bir yandan da aslında bizlerin düşüncelerinin bu karaktere çokta uzak olmadığına kanaat getirdim. Kitap olay örgüsünden ziyade düşünceler üzerine yazılmış.. Varoluşun kaygısını sonuna kadar hissedebileceğinizden emin olabilirsiniz öyle ki kitabı okurken bir çok kez Chopin in ölüm marşı nı açmışlığım var.. Yine de keyifli okumalar..
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,8bin okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Varolu...
Nihilizm felsefesinden sonra Sartre ile varoluşu tanıdım. Konu ve anlatım olarak ağır bir dili olsa da verilen mesaj anlaşılıyor. Günce ile başlayan kitabın karakteri bir bulantı içerisinde ve hiç olduğunu, sadece bir görüntü olduğunu düşünmekte. Varoluş ile tanışan karakter bu kısımda nihilizmi yıkıp varoluş felsefesinin temellerini atıyor. Sartre en başta nihilizme yakın olan karakterin düşündüğünü, düşünmek istemediğini ama yinede düşünmek istemediğini düşündüğünü belirtiyor ve "Düşündüğüm ile varoluşmaktayım" diye belirtiyor. Hiçliği düşünenler içinde yine bu düşünce kapsamında varoluşmakta olduğunu savunuyor Sartre. Hiçbir şeyin var olmadığını düşünenler içinde şu cevabı vermekte "Düşünmek istemiyorum artık; var olmak istemediğimi düşündüğüm için varım". Varlığı savunan Sartre hiçliğe karşı ağır, yıkıcı cevaplar vermekte ve kitap yazan diğer nihilizm felsefesi yazarlarına cevap olarak bir bölümünde artık var olmasam bile yarattığım karakter(kitap) üzerinde ki düşünceler ile varoluşuyorum demekte. Ayrıca kitaptaki karakter sanat ile ilk kez mutlu olmakta ve sanat ile kitabın sonunda da mutlu ve yeni karaktere sahip olmakta. Yine bulantı içerisine gireceğini bilmekte ve bu bulantı ile kendini tekrar hiçliğe sürüklemek yerine bu bulantıyı kabul edip onunla varoluşarak yaşamayı hayatının felsefesi haline getiriyor. Eşyaların varoluşundan dahi rahatsız olan karakterin hayatındaki 180 derecelik değişimi tam olarak. Bulantıyı en iyi şekilde hissetmek için öncesinde nihilizme dair kitaplar ile tanışıp sonrasında Sartre'yi okuyun, evet her şey bulandı...
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,8bin okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
BULANTI Hani çok gitmek ve gezmek istediğiniz bir yer olur ve siz oraya giden otobüsü kaçırır veya içinde yer bulamazsınız, ardından içinizi kaplayan derin bir hüzün sizi ele geçirir ya işte ben tam olarak okumak istediğim ve sıraya koyduğum her kitap için böyle hissediyorum. Sanki bir şeyler kaçırıyormuşum gibi... Gezmek istediğim o kadar kitap var ki sabırsızlığımın beni bitap düşürme ihtimalinden huzursuzlanıyorum. Bugün ise rafımdan bir kitap daha çıkardım ve başladım. Biraz bilgi vermek isterim. Jean Paul Sartre varoluşçu felsefisiyle karşımıza çıkar. Absürt (saçma) kavramı o dönem varoluşçularının birinci derecede önemli bir kavramıdır. Bunun en güzel örneklerinden biri Samuel Beckett'in "Waiting For Godot ( Godot' u Beklerken )" tiyatro kitabıdır . Okurken hiçbir şey hissetmemiş öylece okumuştum (Vizeler ve finaller arası ne manaysa bir yandan merak edip aradan çıkarmaya çalışıp 1 saat boyunca mescitte okuduğum kitap. Hiçbir zaman unutamam Mekan ,yer, amaç, okunan kitap önemli tabi! ) Esasında bu "absürt" kavramı içerisinde dünya boş ve anlamsızdır. Hiçbir şey anlamlı değil ve insan, hayat, toplum saçmadır. Evrensel bir saçmalıktır. Bunu düşünmek yorucu, hatta hayattan bezdiricidir. Yaşamın hep aynı biçimde sürüp gitmesi altında hayat yaşamaya değmez. Sartre'nin bu felsefeyi bu kitapta somut bir biçimde sunmasını hep birlikte okuyalım.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,8bin okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.