Rousseau bu kitapta hayali öğrencisi Emile’i doğaya uygun bir şekilde nasıl yetiştireceğini anlatmış. Kitap 5 bölümden oluşuyor; kabaca ayırırsak ilk bölümde bebeklik, ikinci bölümde çocukluk, üçüncü bölümde ergenlik öncesi-ergenlik, dördüncü bölümde geç ergenlik ve beşinci bölümde ise ilk yetişkinlik ve kadın-erkek ilişkileri işlenmiş.
Doğaya uygun çocuk yetiştirme fikri beni cezbetti ama Rousseau’nun bazı fikirlerini açıkçası çok uç ve uygulanması güç buldum. Örneğin çok ciddi tıp karşıtlığı var, bir doktor olarak bana fazla geldi :) ya da çocuklara fikir yürütmeyi öğrenene kadar (ergenliği kastediyor) herhangi bir bilgi öğretilmemesini öğütlüyor (bugün bilimsel çalışmalardan bildiğimiz ise; çocuğu erken yaşta olabildiğince kelimeyle tanıştırmak çocuğun bilişsel gelişimini olumlu yönde etkiliyor). Kitabın yazıldığı zamanı göz önünde bulundurursak bu detaylar o kadar gözümüze batmayabilir diye düşünüyorum.
Kitabın özellikle ilk iki bölümü gerçekten çok akıcı yazılmış, her ebeveyne yol gösterecek ipuçlarıyla dolu.
Üçüncü, dördüncü ve beşinci bölümlerde felsefe daha ağır basmış. Felsefe severler belki memnun olacaklardır ama ben ilk iki bölümden daha çok keyif aldım. Beşinci bölümde kadın ve erkeğin rolleri betimlenmiş, günümüz değer yargılarıyla bakarsanız bu bölümü biraz cinsiyetçi bulabilirsiniz.
Rousseau’nun Fransız tarzı ebeveynlik üzerinde çok etkisi olduğunu duymuş ve kitabı okumaya o yüzden karar vermiştim, kitabı okuduktan sonra da buna hak verdim. Her ebeveynin, her eğitimcinin ve çocuk gelişimiyle ilgilenen herkesin bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum.