Para,güç , iktidar olma isteği, uzun yaşam, mutluluk, huzur ,inançlı bir yaşam..Herkesin hayattan beklentileri farklıdır.Herkes kendi hayatının anlamını kendilerine göre belirlemeye çalışır, kendisine göre seçtiği şeyin hayatın anlamı olduğunu düşünür.Peki gerçekten de durum böyle mi yoksa evrensel herkes için geçerli, hayatın anlamı budur işte diyebileceğimiz bir olay var mıdır?
Kitabı okurken bu sorular kafanızda dönüyor.Her hikayede bunları sorguluyor kiminde hayat gayesini para yapan , kiminde güç yapan kiminde dini inanç yapan insanları görüyorsunuz.Tolstoy size farklı insanların hayatından kesitler sunuyor ve hikayelerinin sonunu genellikle evrensel hatta çoğu yerde Hristiyanlık dininin öğretileriyle tamamlıyor.
Kitabın içindeki en beğendiğim hikayeler "hayatın anlamı" ve "üç soru" oldu.Hayatın anlamında gayet orta halli bir yaşam süren köylü bir adamın para açlığı ve daha çok zengin olma hırsı yüzünden başına neler geldiği anlatılırken ,üç soru hikayesinde ise insanın yaşamında karar alırken,plan yaparken hayatını düzenlerken neyi en öncelikli tutması gerektiğinden bahsediliyordu.Hikayenin sonunda ise yazara göre bunun ne olduğu da eklenmişti.
Biçem olarak yazarın dili gayet sade ve anlaşılırdı.Yazar imgesel bir dilden ve aşırı betimlemeden kaçınıp odağı daha çok insanlara ,olaylara ve öğretilere çevirmiş.Yaşlısından gencine herkesin bir çırpıda okuyabileceği ve anlayacağı bir roman tasarlamış.Bazılarına göre kitap çok basit gelse de yazarın bu basitliğin içinde insanı sorgulatabilme yeteneğinden ötürü ben kitabı beğendim,okumayı düşünenlere de tavsiye ediyorum.