“Ve nihayet onu sorunsuz sevebilmek ne büyük bir sevinç kaynağıydı ! “ diyor Antal syf 138. Saflıkla ve heyecanla. Sonra ekliyor syf 220: “Bazı geceler seni sarsarak uyandırıp parolayı zorla ağzından almak, sana kavuşmak için nereye gitmem gerektiğini nihayet söyletmek gelirdi içimden.” diyip sayfanın devamında ekliyor “..seni terk etmem gerektiğini anladım.” İlerleyen satırlarda bencil ve korkak olduğundan bahsediyor İza’nın, zavallı diyor bir yerde. Yıllar sonra gelişen olaylar neticesinde İza Antal’in evinde onun koltuğunda uyuyakalıyor ve onu uyurken bulup seyretmeye başlayan derin düşüncelere dalan Antalcığımız bir kazayla onu uyandırıyor ve bi konuşmadan sonra İza’ya doğru bir hamle yapıyor?? Bu hamlenin ne olduğunu bilmiyoruz. Ona sarılmak için bile eğilmiş olsa bunu yapabilmesi için Iza’nın hayatta tam anlamıyla yapayalnız mı kalması gerekiyordu ??