"Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?"
Koçali Prenses'e âşıkmış. Onu saf ve temiz bir sevgiyle seviyormuş. Ona kalırsa bunda hiçbir yanlışlık yokmuş. Nasıl bir yanlışlık ola- bilirmiş ki? Sevmenin neresi yanlışmış? Bahçede birlikteyken, Padişah'ın kızı kelebek kovalar ya da çelik- çomak oynarken Koçali'nin içine anlatılamaz bir mutluluk doluyormuş. Ona bakmaya doyamazmış. Kızın elinden tutup onunla birlikte kelebek kovalamayı hep. Ama Prenses kendisinden başkasını sevmiyormuş ve hizmetçilerle kölelerini köpek yerine koyup kimseyi yanına yaklaştırmıyormuş. Koçali böyle yaşayıp gitmekten mutluymuş, ama artık sevgisini gizleyemez olmuş. Bu yüzden bir gün, kele- bek kovalarken kıza 'Prensesim, size âşığım. Büyüdüğümüz zaman lütfedip benimle evlenir misiniz?' demiş.
Şunu öğrendim ki balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. Sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?