Bilgelik,farklı bakış açısı, özgür düşünce,bilgisizlik,kimlik arayışı,bencillik,kibir, doyumsuzluk, kötü düşünce, ölüm koşulsuz sevgi, aşk ve hayat üzerine yazılan kısa kısa öykülerden oluşuyor.
Halil Cibran'nın kendine has üslubu, şiirsel dili,kısa ama yoğun anlatımını bu kitapta da görüyoruz.
Kitap ince ve hikayeler çok kısa ama bir çırpıda okunup bitirilebilecek kitaplardan değil.
Hikayelerin her biri derin anlamlarla yüklü ve oldukça düşündürüyor.
Hikâyelerin biri olan
"Eleştirmenler" başlığıyla anlatılan hikaye şöyledir.
Bir adam dinlenmek için hana girerken atını dışarıya bağlar.
Sabah uyandığı sırada atının çalınmış olduğunu görür ve üzülür.Handaki diğer yolcular yanına gelip teselli etmek isterler.
Ama herkes farklı şeyler söyleyerek adamı suçlamaya başlar.
Biri der niye atını dışarıya bağladın, yanlış yapmışsın.
Diğeri gideceğin yere atla gidilir mi hiç.
Bir diğeri ise,
sadece tembel insanlar ata ihtiyaç duyar
gibi eleştirilerde bulunurlar.
Yolcu bu duruma şaşırır.En sonunda sinirlenip bağırır,
benim tüm hatalarımı, eksiklerimi,yanlışlarımı yüzüme vurdunuz ama hırsızın yanlış davranışıyla ilgili hiç bir yorum yapmadınız der.