“sen hep gidecek bir yerin olmayışından, daha doğrusu gidecek cesareti bulamamaktan yakındın; ama bil ki asıl dönecek bir yerinin olmaması fecidir, çaresizliklerin en beteridir.”
İnsan birini özlemeyegörsün,özlenenin sureti inatçı bir hayalet gibi yakasına yapışıyor.Atılan her adımda,alınan her solukta sinsice kendisini hatırlatıyor.O zaman özledigine dair tüm hatıraları bir bir temize çekiyor kişi ve en çok onların arasına yenilerini katamayacağına üzülüyor.Galiba hatıraları böylesine kederli yapan,onları çoğaltamayacağımızı bilmek...
Nermin Yıldırım "Sen hep gidecek bir yerin olmayışından, daha doğrusu gidecek cesareti bulamamaktan yakındın; âmâ bil ki asıl dönecek bir yerinin olmaması fecidir, çaresizliklerin en beteridir."
Saklı Bahçeler Haritası kitabım Hitler’in savaşından bahsediyor. Kendi düşüncemi de buraya not edeyim dedim.
Evet Yahudi ırkı bencil, cimri ve egoist insanlar olarak nitelendiriliyor olabilir. Hatta duyduklarıma göre o dönemde dünyaya hükmetmek gibi amaçları da varmış. “Zorba Nasıl olunur?” adlı belgeselden Hitler’in bölümünü izleyip empati yapmak istesem de bence ne olursa olsun Hitler acımasız bir adamdı ve bu katliam çok fazlaydı. Sokaklarda işkencelerle çocuk yaşlı genç herkesi katletmişlerdi. Benim için Almanya-Polonya mücadelesi acımasızlıktan başka bir şey değil. Bu fikrimi ‘Piyanist’ filmiyle de tescillendirmiştim. İzlemediyseniz de öneririm:’)