"Oysa ben kendimi o kadar da dingin hissetmiyorum. Sanki farenin biri hissettirmeden tatlı tatlı ruhumu kemiriyor gibi. Kötü değilim ama iyi de değilim. Aslında işin garibi hiçbir şey değilim."
Sevgi’ye yaranmayı denedim. Belki de karşısında böyle alçaldığım için yanlış tanıttım kendimi. Belki de olduğum gibi görünseydim sonumuz böyle olmazdı.
" Nasıl ki kemikler, et parçaları, bağırsaklar ve kan damarları derinin altına gömülü olduğu için insan görüntüsü çekilir bir hal alıyorsa, ruhun heyecanları ve tutkuları da aynı şekilde hiçliğe gömülüdür; hiçlik, ruhun derisidir.
Bize hiçbir şey yapmadilar, bizi tümüyle hiçliğin içine yerleştirdiler, çünkü bilindiği gibi "yeryüzünde hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapmaz".