İnsanın "Yeraltı" kafasının içidir... Kafasının içindeki mağaradır... İç dünyasındaki korkak benliğidir...
Dostoyevski, beynin sınırlarını zorlayan bir eserle çıktı karşıma. Aslında bu eser her anlamıyla sınırları zorluyor; vücut bulmak için, anlamak için, anlamlandırılmak için...
Öncesinde kitabın genel hatlarından bahsedeyim. (Ayrıca
"Bazen çabaladığımla kalıyorum, nedenini bilmiyor ve üzerine düşmeye korkuyorum. Belki de bu korkaklık kaybettiriyor, ya da zaten baştan kaybettiğim yarışlarda çaba gösteriyorum bunu biliyorum, ama gerçek şu ki sadece kendimi ziyan ediyorum."
𝓔𝓵𝓲𝓯𝓲𝓷
Var olduğumuzdan beri insan doğası bizler için hep soru işareti oluşturmuştur. Geldiğimiz noktada bile insanı, bu gizemli varlığı tam olarak anlayabilmiş değiliz. Yazar da insanı, insana anlatmaya çalışmak gibi zor bir işe girişmiş.
Ahlak, erdem, cesaret, korku, kıskançlık, merhamet gibi birçok kavramı ele alıyor. Bu kavramların yerine göre iyi
Yeraltından Notlar, Dostoyevski'nin okuduğum 7. kitabı oldu. Bu kitapta Dostoyevski, diğer kitaplarından farklı olarak, isimsiz bir yeraltı kahramanına yer vermiş ve yeraltı kahramanının hezeyanlarını önümüze sunmuş.
Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde isimsiz yeraltı kahramanımız, yeraltından nutuk çekiyor bizlere. Ama ne nutuk...
Özel bir kitabın incelemesi ile birlikteyiz arkadaşlar. Kitaba, kısa roman demek mümkün bence. Kitabın ana kahramanı isimsizdir. İsimsiz kitaplardaki mesajları çok iyi bilirsiniz. Aynı örnekleri