Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadınlar bir araya gelip erkek kardeşleriyle eşit koşullarda savaşma hakkı istedi.İsyancı ordunun başkomutanı (Fidel) bu düşünceye yatkındı, ama erkek askerler karşı koydu. "Kan görünce bayılan kadınlar", "öldürmek için çok yumuşak olan kadınlar" ve "kadının annelik içgüdüleri" gibi bütün Nuh nebiden kalma düşünceler bu tartışmalarda su yüzüne çıktı.Bu, modern Küba uygulamasında, kadınların tam katılımına yönelik bilinen ilk ideolojik tartışmaydı.Ne var ki Fidel ısrarlıydı ve en çok karşı çıkanlardan birini, Binbaşı Eddy Sunol'u, kadınlar müfrezesini cepheye götürmekle görevlendirdi.Zaman Eylül 1958'di.Kasım'da Sunol yeni askerlerinin cesaret ve dakikliğini övüyordu.
Toplama kampları
"Toplama kamplarını bizim icat ettiğimizi mi zannediyorsunuz?" Toplama kampı fikri ilk kez 1900-1902 yılları arasında İngilizler tarafından İkinci Boer Savaşı'nda hayata geçildi Hatta daha öncelerinde bu sistemin benzerleri İspanyolların 1868-1878 yılları arasında Küba'da yürüttüğü On Yıl Savaşları'nda da kullanılmıştı ama bir ulusun
Sayfa 309 - Destek yayınları Adolf HitlerKitabı okudu
Reklam
İlk hedef Castro
Kennedy’nin ilk işi Castro’yla kozlarını paylaşmak oldu. Onun ve ABD’nin Castro’ya karşı tükenmez kinleri vardı, çünkü Küba halkı, işbirlikçi egemen sınıflarının Amerikan emperyalizmiyle işbirliği süreci içinde düşürülen halklar gibi, direnme iradesini yitirmemişti. Bu toplumsal ruhun ürünü olan Fidel Castro ve yanındaki gerilla konutanı Che Guevara’yla birlikte dağlara çıkan bir avuç devrimci, Roosevelt’in deyişiyle ABD’nin “orospu çocuğu” Uşak asker diktatör Fulgencio Batista’yı 1959 yılında devirdiler ve Küba’yı özgürleştirdiler.
Sayfa 292Kitabı okudu
"KÜBA ve KAN..."
- "... Bulunduğum odanın duvarına yazdığım yazı yüzünden her perşembe kağıt paralarımızı pekmeze batırıp temizliyorum. Duvarda “Kaşlarını çatınca bir devlet sana karşı / Azan bir küfürdür taşlanan camekânlar” yazıyor. Oysa ben bunu yazarken Küba’yı düşünmüştüm. Sen, ben, annen, kedimiz Fıstık bilmez ama Küba’da zamanında çok kan dökülmüş. Öyle çok dökülmüş ki hatta ölmeyen kimse kalmamış. Memurlar, sadece doğrunun kanunlar olduğunu sanıyor... Oysa ben ne doğruya, ne de kanunlara inanıyorum! Ne var yani şimdi o yazıda? Kızım, sen sen ol memur olma, sen sen ol kanunlara uyma! Doğru diye bir şey olmadığına dair sana en yakın zamanda iki buçuk sayfalık bir yazı göndereceğim.
Özgürlüğü elde etmenin tek yolu dünyadaki diğer tüm ezilmiş halkları tanımaktan geçer: Brezilya, Venezuela, Haiti, Küba ve evet Küba halkının kan kardeşleriyiz bizler.
Sayfa 8 - MAVİÇATI YAYINLARIKitabı okudu
"Özgürlüğü elde etmenin tek yolu dünyadaki diğer tüm ezilmiş halkları tanımaktan geçer: Brezilya, Venezuela, Haiti, Küba ve evet Küba halkının kan kardeşleriyiz bizler."
Reklam
Özgürlüğü elde etmenin tek yolu dünyadaki diğer tüm ezilmiş halkları tanımaktan geçer: Brezilya, Venezüella, Haiti, Küba ve evet Küba halkının kan kardeşleriyiz bizler.
Mendebur Amerikalı 30 Ağustos 1964 tarihli Cumhuriyet gazetesinde ibretle seyredilmeğe değer bir fotoğraf yayınlandı. Bu fotoğraf Dumlupınar meydan savaşından sonra tutsak edilen Yunan Başkomutanı Trikopis ile adı açıklanmayan bir Yunan prensinin ve Yunan Ordusu Kurmay Başkanı General Dionis’in Türk Albayı Reşit Bey tarafından götürülüşünü
Tebliğ yılları Tebliğin beşinci yılında baskılar artınca Osman b Affan başkanlığındaki heyetle bir kısım Müslüman Habeşistan’a göç etti. Kureyş ileri gelenleri başta Rasule itiraz etmediler.Ne zaman ki putlara tapmayı eleştiren ayetler nazil olunca açıkça Hz Muhammed’e tepkilerini gösterdiler.Çünkü Mekke müşrikleri atalarından miras aldıkları
Reklam
Küba'daki İspanya-Amerika Savaşı'nda (1898-1901) dehşet verici rakamlara ulaşan sarı humma kaynaklı ölümlerin üzerine 1900'de ABD ordusu içinde bir Sarı Humma Komisyonu kuruldu. Kurulun başına Johns Hopkins Üniversitesi'nden Walter Reed ve ABD ordu- sunda görev yapan askeri doktor James Carroll getirilmişti. Havanalı doktor Carlos Finlay daha
Sayfa 99
Zapata'nın silahları uykuya dalmadı hiç, Zapata'nın silahları zağlı, dikilmiş Teksas'a doğru Sakın girme Küba'ya, denizin gözlerinden kan ter içindeki şeker kamışı tarlalarına dek uzanan fosfor, tek ve loş bir bakışla bekliyor seni, tek bir çığlık var sesinde, öldürmek ya da ölmek
Hazret-i Ali Kubâ köyüne geldiği zaman ayaklan şerha şerha kan içindeydi ve Allah'ın Resûlü, bu kan peltesi ayakları görünce gözyaşlarını tutamamıştı: « -Sen benim yeryüzünde ve Cennet'te kardeşimsin!»
Sayfa 50
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.