Bereketiyle ünlü çukurova topraklarına, iş bulmak/ para kazanmak için Sivas’ın Ç. Köyünden çıkıp gelen 3 arkadaşın hazin ve hüzünlü hikayesini anlatıyor kitap. Cehaletin, fakirlik ve imkansızlıkla harmanlandığında toplum hayatında açtığı yaraları, yozlaşmayı, insanın insana kulluğunu ve acımasızlığını muntazam anlatmış büyük yazar. Fakat çarpıcı bir tespit de, o günkü ırgat-ustabaşı ilişkisi bugünkü beyaz yakalı dünyada, çalışan-yönetici ilişkisi şeklinde çıkıyor karşımıza. Yine ciddi bir sömürü, yine fakirlikte eşitlik, yine sonsuz kültürel yozlaşma, yine beklenen/istenen gönüllü kulluk(!) 1950de yazılanlar 2050ye hızla ilerlediğimiz dönemde, biçim ve isim değiştirmiş haliyle yine bizimle. Okumanızı tavsiye ediyorum, özel bir eser. Bir güzel tarafı da, kitabın neredeyse tamamı diyaloglardan oluştuğu için 1.5-2 günde bitiyor, çok akıcı.