Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal

Hilal
@mahlasrimas
mαtkσnѕhe ghαfєl • "Okuma hevesimi dünyanın tüm hazinelerine değişmem." Tolstoy
İstanbul
İstanbul
38 okur puanı
Temmuz 2015 tarihinde katıldı
576 syf.
·
Puan vermedi
·
180 günde okudu
İdeolocya Örgüsü | Necip Fazıl Kısakürek
İdeolocya Örgüsü ° Necip Fazıl Kısakürek "Bu eser, benim bütün varlığım, vücut hikmetim, her şeyim... Ben, arının peteğini hendeseleştirmeye memur bulunması gibi, bu eseri örgüleştirmek için yaratıldım."  diyor üstad Necip Fazıl "İdeolocya Örgüsü" için... Uzun  ve sancılı bir okuma oldu benim için. Zira eser öyle kolay anlaşılıp hazmedilebilecek bir eser değil. Üstadın engin kaleminden çıkan cümleleri bazen defaatle okumam gerekti. Okumayı bitirdiğimde ise; düşündüğüm tek şey; Türk - Müslüman mefkuresine dayalı bir devlete yönetici olacakların  bu eseri kesinlikle okuması gerektiği oldu. Çünkü üstad, bu eserde Platon'un devlet ideası gibi ama daha detaylı, katmanlarıyla açık seçik bir ideal devlet  hâlini bizlere sunuyor. Öncelikle doğu ve batıyı anlıyoruz, sonrasında kendi geçmişimizi ve nihayetinde Türk Müslüman mefkureye dayalı devlet, ahlak ve  insan anlayışına dair büsbütün bir  klavuz oluveriyor eser bizlere. Böyle bir derdi, şuuru olanların kesinlikle okumasi gereken bir eser #necipfazılkısakürek #ideolocyaörgüsü #reading #bookstagram #kitaplarım
İdeolocya Örgüsü
İdeolocya ÖrgüsüNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20152,210 okunma
Reklam
143 syf.
·
Puan vermedi
Sezai Karakoç | Yitik Cennet
Düşmeden kalkmayı öğrenemez insanoğlu. Hz. Adem ve Hz.Havva'nın cennetten kovulup imtihan alemine sürgün edilişi bizlere en büyük ders,  en büyük temsil. İnsanın varoluş anından itibaren yaşam serüvenini ele alıyor üstad " Yitik Cennet"te.. Üstelik bu sefer dildeki ustalığını konuşturuyor. Kalemiyle bir sanat ortaya koyuyor. Bu da okuyucuya ayrı bir lezzet veriyor. Kesinlikle okunması gereken bir şâheser yine üstad Sezai Karakoç'tan Ah! Düşüşsüz insan! Benden övgü bekleme. Düşüşün tadını almayan insan! Senin yücelerin serinliğinden, arılığından ne haberin vardır? Ruh gecesinin yedi katlı karanlığına batmamış yürek! Sana ışıklar ve aydınlıklar ne der ? ... Cennette hiç bir sarsıntıya uğramadan yaşayacak olan insanoğlu mu, yoksa ayağı kayarak yeryüzüne düşen ve orada âbı hayat ararcasına karanlıklar arasında geçen, dünya çilesini çektikten sonra Tanrı'ya özlem duyan insan mı? Yurdunu hangi insan daha çok sevecektir? ... Şeytan şeytan olacaktı. Yılan, yılan. Adem'in Adem olması için şeytanın, yılanın ve insanın cennet varlığı olmaktan çıkmaları, cennetin şartlarından faydalanma kolaylığını yitirmeleri, Cenneti yitirmeleri gerekiyordu. Cenneti bulmak için yitirmek gerekiyordu.
Yitik Cennet
Yitik CennetSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20219bin okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
İslam'ın Dirilişi | Sezai Karakoç
"İslam'ın Dirilişi" adlı  eserinde Sezai Karakoç'a olan hayranlığım bir kez daha arttı diyebilirim. Öncelikle bu kadar ince bir kitaba bu kadar şey sığdırabilmek herkesin hakkı değil zaten. Ancak Sezai Karakoç gibi bir üstadın dili bu kadar açık, net  olabilirdi.  Eserin içeriğine gelecek olursak da; ilk önce dünya ülkelerinin konumlarını, medeniyetlerini, inananların yani Müslümanların durumunu ele alıyor. Sonrasında dirilişin nasıl olabileceğini başlıklar altında anlatıyor. Düşüncede diriliş, inanışta diriliş,edebiyat ve sanatta diriliş ve aksiyonda diriliş gibi... Eserin sonunda da tüm dinlere mensup olan insanları ve hatta bir dine inanmayanları dahi kucaklayarak bu dirilişe davet ediyor. En sevdiğim kısımlardan biri bu kısımdı. Kitap gerçekten muhteşemdi. İslam'ın değil inananlarının dirilişe ihtiyacı olduğunu çok güzel bir şekilde ele almış üstad Kesinlikle okunmalı
İslamın Dirilişi
İslamın DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20219,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
232 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Kayı ١ : Ertuğrul'un Ocağı  | Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil
Öncelikle Kayı serisinin Osmanlı Tarihi'ni en başından alması ve padişahları tek tek tanıtması, anlatması yönüyle çok başarılı buluyorum. Kayı ١ 'de de Osmanlı İmparatorlugu'nun kurucusu Osman Gazi ile başlayıp, sırasıyla Orhan Gazi, Murad Hüdavendigâr, Yıldırım Bayezid ve Sultan Çelebi 'ye kadar padişahların dönemlerinde yaşanılan olayları, gazaları, gazaların sebep sonuçlarını, hizmetleri ve dış ülkelerle ilişkileri ele alıyor. Her padişahın konusunun sonunda ileri gelen yerli ve yabancı tarihçilerden o padişaha has yorumlar okuyorsunuz. Her yönüyle tarihimizi sevdiren, yazarın büyük bir özveriyle hazırladığı bir seri olduğu aşikâr. Edebiyat severler de bu eser içerisinde o dönemde yazılmış gerek padişah gerekse şairler, alimler tarafından söylenmiş şiirler bulacaktır. Ben şahsen tarih okurken biraz daha süssüz bir dili tercih ederim. Bu yüzden bazı şiirleri okumadan geçmiş olabilirim. Padişahları, dönemi tanımak isterseniz okuyun derim
Kayı 1: Ertuğrul'un Ocağı
Kayı 1: Ertuğrul'un OcağıAhmet Şimşirgil · Timaş Yayınları · 20132,795 okunma
224 syf.
6/10 puan verdi
Kadın Beyni Erkek Beyni | Dr. Serkan Karaismailoğlu
Merhaba Pia Mater ve Arachnoid Mater kitaplarını okuduktan sonra yazarın bir diğer kitabı olan Kadın Beyni Erkek Beyni'yi okumak istedim. Yeni bir hazine keşfetmiş gibiyim çünkü Beyin ile ilgili bir şeyler öğrenmek benim için önemli. Çünkü beynimizi tanımak demek, kendimizi tanımak demek. Kendimizi tanımak demek, insani ilişkilerimizde daha 
Kadın Beyni - Erkek Beyni
Kadın Beyni - Erkek BeyniSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20198,9bin okunma
Reklam
424 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Pia Mater & Arachnoid Mater
Pia Mater & Arachnoid Mater Serkan Karaismailoğlu • Pia Mater ve Arachnoid Mater; -Nöro-Roman kategorisinde üçlemenin ilk iki kitabı olma özelliğini taşıyor. İki kitap da iyi kurgulanmış bilimkurgu dizisi izlemişsiniz gibi bir tat bırakıyor. Bilimkurgu türünde film/dizi izlemeyi çok severim bu yüzden serinin kitaplarını da severek okudum. Bir kaynak kitaptan edinebileceğimiz ama muhtemen anlamadığımız, muhtemelen aklımızda da kalmayacak olan "bilimsel" (Sinirbilim, Biyoloji , Fizyoloji) bilgileri yazar kurguya o kadar güzel serpiştirmiş ki, hem çok daha iyi anlayabilmek hem de bilginin kalıcılığının sağlanması benim için çok kıymetli oldu. Pia Mater'in İlk 150 sayfasında merak ettim acaba konu nereye gidecek diye... Sonrasındaysa elimden bırakamadım. Arachnoid Mater de de bu heyecan, süreklilik hali hiç bozmadan devam ettiDura Mater 'i ( serinin 3. kitabı ) sabırsızlıkla bekliyorum. "İyiler hep kazanır. Sadece sonucu görmek için zamana ihtiyaçları vardır. Kimi için bir gün, kimi için bir ömür. Bazen ömür yetmez. Sonuç değişmez. İyiler kazanır..." Bir Afrika kabilesinden şöyle bir söz vardır: "Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar. " Yani bugün dünyayı yakanlar, aslında zamanında ihtiyacı olan sevgiyi alamayan çocuklardır. Başka bir şey değil...
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,6bin okunma
488 syf.
7/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Pia Mater & Arachnoid Mater
Pia Mater & Arachnoid Mater Serkan Karaismailoğlu • Pia Mater ve Arachnoid Mater; -Nöro-Roman kategorisinde üçlemenin ilk iki kitabı olma özelliğini taşıyor. İki kitap da iyi kurgulanmış bilimkurgu dizisi izlemişsiniz gibi bir tat bırakıyor. Bilimkurgu türünde film/dizi izlemeyi çok severim bu yüzden serinin kitaplarını da severek okudum. Bir kaynak kitaptan edinebileceğimiz ama muhtemen anlamadığımız, muhtemelen aklımızda da kalmayacak olan "bilimsel" (Sinirbilim, Biyoloji , Fizyoloji) bilgileri yazar kurguya o kadar güzel serpiştirmiş ki, hem çok daha iyi anlayabilmek hem de bilginin kalıcılığının sağlanması benim için çok kıymetli oldu. Pia Mater'in İlk 150 sayfasında merak ettim acaba konu nereye gidecek diye... Sonrasındaysa elimden bırakamadım. Arachnoid Mater de de bu heyecan, süreklilik hali hiç bozmadan devam ettiDura Mater 'i ( serinin 3. kitabı ) sabırsızlıkla bekliyorum. "İyiler hep kazanır. Sadece sonucu görmek için zamana ihtiyaçları vardır. Kimi için bir gün, kimi için bir ömür. Bazen ömür yetmez. Sonuç değişmez. İyiler kazanır..." Bir Afrika kabilesinden şöyle bir söz vardır: "Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar. " Yani bugün dünyayı yakanlar, aslında zamanında ihtiyacı olan sevgiyi alamayan çocuklardır. Başka bir şey değil...
Arachnoid Mater
Arachnoid MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20207,9bin okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
İnsancıklar | Dostoyevski
İnsancıklar, Dostoyevski'nin ilk romanı ve Rusya'nın ilk toplumsal romanı olma özelliğini taşıyor. İlk çıktığı zamanlarda o dönemin insanları ve yazarları tarafından da oldukça seviliyor. İçeriğine gelecek olursak da ; yazar, orta yaşlı memur bir adamın kendisinden daha genç ve yanlız bir kadın olarak yaşayan akrabasına yazdığı sevgi dolu, şefkatli ve koruyucu mektupları aracılığıyla toplumun sosyoekonomik durumu ve gündelik yaşantısına dahil ediyor bizi... Öyle ki; zengin fakiri , fakir ise kendinden daha fakir olanı eziyor . Sefalet içerisinde geçen yaşamlara tanık oluyoruz. Benim etkilendiğim kısım; bu genç kadın Varvara'nın çocukluk hatıralarındaki ölen arkadaşı Pokrovski'nin babasıydı.. Dostoyevski'nin insana dair analizleri ve durumu ortaya koyuş gerçekçiliğine hayranım ilk romanı olmasına rağmen bile bu gözlemlerini en belirgin hatlarıyla ortaya koyabilmiş. Ne demeli Dostoyevski hep okunmalı -Çevremizde canavar ruhlu insanlar çok. - "Mutlu da olsa kederli de olsa hatıra dediğin şey hep acıtır. En azından benim için, yine de bu acıda mutluluk da vardır. Tıpkı sıcak bir günü takip eden nemli bir akşamüstünde çiseleyen bir yağmurun güneşin kavurduğu zavallı ve sıska çiçekleri tazelemesi ve canlandırması gibi, anılar da ağırlaşan, sancıyan, ümitsizliğe kapılan ve kederlenen yüreği tazeleyip canlandırır." -Oldum olası hem insancıl hem yabaniyimdir, alıştığım köşeden kolay kolay ayrılamam.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,2bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
Beyaz Kale | Orhan Pamuk
Orhan Pamuk'a ait okuduğum ilk kitap oldu "Beyaz Kale". Okuduktan sonra araştırdığımda #SessizEv kitabını daha önce okumamın daha iyi olabileceğini anladım. Çünkü kitabın ilk sayfalarındaki yazı aslında #SessizEv kitabındaki Faruk adında bir kahramana ait. Yani kitaplararası bir üstkurmaca var. Velhasıl kelam geç olsun güç olmasın yazarla ilk bu kitapla tanışma fırsatı buldum. Sayfaları az olabilir fakat çok yoğun bir kitaptı çok fazla gönderme ve ironi biraradaydı. Karakterler içiçe bir durumun bütünüydü. Bir Venedikli'nin İstanbul zindanlarına atılması ve ardından padişah tarafından köle olarak kendisi gibi astronomi, fizik gibi bilimlerle ilgilenen bir Türk'e verilmesiyle başlıyor hikaye. Kölenin tek vazifesi de düşünmek ve yazmak... Birbirlerine görünüş ve beceri itibariyle de benzeyen bu iki karakter zamanla bir bütün oluyor. "Niye benim ben?" sorusu tekrarlanıyor sürekli... Kitabın sonlarını zor etsem de değişik bir deneyimdi. Yazarın diğer kitaplarıyla da diline, tarzına aşinalığımın pekişeceğine inanıyorum. "Hayatın bir bekleyiş değil de, tat alınabilecek bir şey olabileceğini bu dört yılda öğrendim." "...Yoksa, yıkım, insanların ve inançların farkına varmadan değişmesi anlamına mı geliyordu? Belki de yıkım, ötekilerin üstünlüğünü görerek onlara benzemeye çalışmak demekti... " Gene de inanmak istemiyordum; dışarıda her şey o kadar olağan, pencerenin önünden geçen insanlar o kadar sakindi ki, vebanın varlığına inanmam için telaşımı benimle paylaşacak birini bulmam gerekiyordu sanki.
Beyaz Kale
Beyaz KaleOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229bin okunma
520 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Martin Eden | Jack London
Martin Eden, her ne kadar denizcilik yapan yoksul Martin'in üst sınıfa (burjuvazi) mensup Ruth'a olan aşkı için eşine rastlanmamış bir değişim ve başarı örneği göstermesini ele alıyor gibi gözükse de ; toplumdaki sınıf ayrımları, kapitalist düzen, sosyalizm, felsefe gibi konuların işlendiği ve aslında üst sınıf olarak gözüken burjuvazinin iç yüzünü ortaya çıkaran bir eser. Baş karakter Martin Eden'i ise çok seveceğinize eminim Bu arada Jack London'ın bu eseri yazarken kendi hayatından doneler de eklediği söyleniyor. “Seni kitap okuyan insanlarla tanıştıracağım.Hayat, ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer.” "Dünyanın güçlülere ait olmasında şaşacak bir şey yoktu. Köleler, kendi köleliklerine saplantıyla bağlıydı." Senin de fikirlerin, tıpkı giysilerin gibi başkaları tarafından üretilmiş. "Bir zamanlar öylesine saftım ki; yüksek mevkilerde oturan, iyi evlerde yaşayan, öğrenim görmüş ve bankalarda hesapları olan insanları saygı değer kimseler sanırdım."
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,3bin okunma
Reklam
152 syf.
7/10 puan verdi
Deliliğe Övgü | Erasmus
Erasmus , insanlığın aslında gayet de akılcıl sanıyla düşündüğü , faaliyete döktüğü eylemleri konu konu eleştiriyor ve ne kadar akılcıl delilik varsa gözler ònüne seriyor. Bunu deliliğin kendi ağzından yapıyor üstelik. Kitabında deliliğe methiyeler dizerken ince ince düşündürüyor . Bazı yerlerinde sıkılıyorsunuz yani surekli aynı konunun dönmesi durumundan ben sıkıldım öyle söyleyeyim ama kitabın sonuna konulan oyun ile nokta atışı yapılmış. Harika olmuş. Kitaptan iki alıntı bırakıyorum buraya ben de . Deli dostlarıma .. ...🕸 Onlar öyledir. Biraraya geldiklerinde deli olduklarını kabullenmezler. Kendi aralarında hep akıllı geçinirler, sadece başkalarına hep deli gözüyle bakarlar. ...🕸 . Hiçbir canlının doğal sınırlarla bir sorunu yokken, insan kendi varlığına zincir vurduğunu düşündüğü her şeyi kırmak eğilimindedir.
Deliliğe Övgü
Deliliğe ÖvgüDesiderius Erasmus · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202111,6bin okunma
339 syf.
10/10 puan verdi
Bu Ülke | Cemil Meriç
Yazar, kitabında ancak durup düşününce anlayabileceğimiz veya daha sonra tekrar okudukça kavrayabileceğimiz bir fikir ziyafeti sunuyor bizlere. Hayatın akışına göre yön alan düşüncelerin aslında bize ait olmadığını, birileri tarafından düşünmemizin sağlandığı (hakikatmişçesine) bence 'özümüzü kaybetmeye' doğru gidişatımızı gözler önüne seriyor. Kesinlikle 'Bu Ülke'nin çocukları okumalı.
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,1bin okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
İrade Terbiyesi | Jules Payot
Cemil Meriç'in "Disiplin içerisinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim." dediği kitap "İrade Terbiyesi" Gerçekten verimli çalışma ve iradeyi, dolayısıyla nefsi dizginlemeye dair yöntem ve fikirlerin bulunduğu bir kitap bu. Başlıklar ve bölümlerle kademeli olarak anlatmış yazar. Gençlerin ve verimli olmak isteyen herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. _ Bazı insanlar da kendi kendilerine yabancıdır. Bakışlarını asla dış dünyadan kendilerine çevirmeyi bilmezler. Daha doğrusu ilgilerini dışarıda olan bitene o kadar çevirmişlerdir ki var oluşlarını bulup keşfetmek için kendi içlerine inmeye cesaret edemezler.
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Ediz Yayınevi · 201828,9bin okunma
314 syf.
·
Puan vermedi
·
37 günde okudu
Denemeler | Montaigne
Montaigne Denemeler Montaigne, eserinde farklı başlıklar altında hemen hemen insanı ilgilendiren her konuda fikir ve gözlemlerini ortaya koyuyor. Kitabın, "kendini" (insanı) tanımak" düsturuyla yazılmış bir eser olduğunu zaten önsözünde okuyucusuyla paylaşıyor ve fikirlerini de alıntılarla destekliyor. Üslubu sizi anlattığı fikre inanmaya zorlamıyor. Bu tarz kitapları çok seviyorum başucu kitaplarımdan biri olan Halil Cibran'ın "Ermiş" isimli kitabı gibi "Denemeler" in de insanı en iyi anlatan eserlerden biri olduğunu düşünüyorum. Kavuşabildiğimiz zevk ve nimetlerin hepsi mutlaka dertlerle, üzüntülerle karışıktır. İnsan her bakımdan ve her yönden yamalı, alaca bulacadır. Mutluluk bile haddi aşınca acıya dönüşür. Bir kapının kapalı olduğunu anlamak için o kapıyı itmek gerekir. Bir başkasına bağlı yaşamak yürekler acısı ve belalı bir şeydir. Kendimiz ki en iyi, en emin sığınağımız odur, kendimiz bile güvenilir değiliz yeterince.
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054,7bin okunma
196 syf.
·
Puan vermedi
Son Ada | Zülfü Livaneli
'Son Ada' ; insanı düşündürmekte başarılı bir distopya..Olanlara sinirlenip romanın içine dalmak istiyorsunuz .. Çok hayattan . İnsanların aslında evrendeki en zararlı canlı olabileceği hakkındaki düşüncelerim bir kez daha pekişti diyebilirim. İnsanın hırs boyunduruğu altında bir esir gibi yaşaması elbette gözlerini kör edecek ve süregelen yaşamında zulmü bir zafer gibi algılatacaktır..
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,4bin okunma
336 syf.
6/10 puan verdi
·
280 günde okudu
Demir Ökçe | Jack London
| Demir Ökçe | Distopya tarzının ilk örneği olmasına rağmen kitap bana pek distopik gelmedi. Sanki günümüzün bir yansıması kadar gerçek bir kurguya sahipti. Konuların sarsıcı gerçekliği yanında karakterler arasında geçen diyaloglar da sosyalizm hakkında gayet doyurucuydu. Beklemediğim şekilde sonlansa da kitabı sevdim ve okunmalı diye düşünüyorum. Kalın kafalılığınız, okumadığınız kitaplarla tescil edilmiştir Sadece sevgi ölümden güçlüdür. İnsanlar açlıktan ölürken köpeklere hizmetçiler tutulurdu. "Vahşi bir yerli, kapitalist sınıf kadar zalim ve vahşi değildir." Huzursuzluğumun nedeni belli; Düşünüyorum da düşünüyorum.
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,8bin okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
Otomatik Portakal | Anthony Burgess
Otomatik Portakal ••• Öncelikle kitabın anlatıcısı yani kendisini "Mütevazi Anlatıcı" olarak tanımlayan baş karakter Alex'in üslubu çok rahatsız edici. Kullanılan argolar, küfürler çok fazla. Kitapta genel olarak "kötülük" kavramı ve "insan seçimleri" yer aldığı için aslında yazar anlatıcıya bu özelliği vererek durumu daha etkili ve gerçekçi kılmada başarılı olmuş diyebilirim. 15 yaşına kadar kendi çetesiyle her türlü suça bulaşan baş karakter, yaşlı bir kadının ölümüne sebep olduğu için sonunda hapse girer. Iki yıl gibi bir süre sonunda kendisi gibi suçluların iyileştirileceğini öne süren tedavinin ilk deneği olur. Bu tedavi karakterin hayatını altüst eder. Kitapta asıl ilginç kısım da zaten burada başlıyor. İyi ve kötü olmayı seçmek ve bunlara zorlanmak... Etkileyici bir distopya
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,1bin okunma
94 syf.
8/10 puan verdi
Makamda | Sezai Karakoç
Makamda _Yine bir Sezai Karakoç eseri.. Ne denilebilir ki. Bazı cümleler vardır, hayret edersin ve sahibine cümleleri bir araya getirmişliğine dair hayranlık duyarsın. Bu eser de benim için bolca hayranlık barındırıyor. Halil Cibran'ın "Ermiş" adlı eseri gibi nasihatler, gözlemler içeren bu eseri özellikle gençlik okumalı ki; cevherini , özünü unutmasın. "Uyan ki, başka uyanacak vakit yoktur. Ya da o vakit geldiğinde, sen, çok geç kalmış olacaksın." Sen yürürken, tilkiler karşına çıkacaktır. Gülümse ve geç. Tavşanlar çıkacaktır, ürkütmemeye bak onları, yoksa, fazla korkudan, aşırı bir sıçramayla kendilerini belli eder ve yutmak için açılmış ağızlara yem olurlar. Kaplanlara rastlayacaksın, kendini korumasını bil. Ve aslan göreceksin: "selam!" deyip yoluna devam et. . " Senin ruhun Tanrı'nın gizli kalesidir. Gece gündüz gözünü kırpmadan onun bekçiliğini yapmalısın. Yılanların zümrüt gözleri, temmuz sıcağında, seni albeni tuzağına düşürüp, aşırmasınlar mücevherini." . "Gelecek zamanda umut kalmamışsa,gelecek zaman olamaz. Çünkü umut,yeni gerçekleşimler,onun yaşama özüdür."
Makamda
MakamdaSezai Karakoç · Diriliş · 2000434 okunma