Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
434 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Güneş de sanıyor ki bir tek o yanıyor.-
"Aşk, bir bedende iki kişi." “Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi Şapkandan bir kumru havalansın Bana öyle büyük ki bu kalp, Gelsin yüreğime yuvalansın” Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018501 okunma
434 syf.
10/10 puan verdi
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum. -Sevgi, Kilidi olmayan tek hazinedir.- -Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018501 okunma
Reklam
256 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Nazan Bekiroğlu'ndan daha önce hiç okumamıştım. Sitede paylaşılan alıntılarını okuyordum. Bu alıntılar üzerinden yazarın, sekr - "manevi sarhoşluk" haliyle yazdığını düşünmüştüm. "Kelime Defteri"yle biraz yanılmış olduğumu anladım. Yine de bu sekr hali apaçık belli oluyor olmasına ama bu halini kontrol ede bilip objektif edebi değerlendirmeler yazabiliyor. Hatta beklentilerimin üzerinde beni şaşırtacak derecede. Bu yönüyle Nazan Bekiroğlu takdire layıktır. Diğer kitaplarını okumadığım için böyle değerlendirmem sadece "Kelime Defteri" üzerinden geçerlidir. Genellikle, yazarların edebi görüşlerini, değerlendirmelerini okurlarıyla paylaştığı eserlerini daha çok severim. Bunun hem yazarı daha iyi tanımamıza hem de eserlerini daha iyi şekilde anlamamıza ve değerlendirme açısı yakalamamıza büyük katkısı oluyordur. İnanıyorum ki "Kelime Defteri" okuyucusunda güzel bir izlenim bırakacaktır. Tolstoy, Dostoyevski, Bulgakov, Çehov, Gorki vb. dehalardan bahseden sayfalar karşınıza çıktığında çok memnun olacak ve tam anlamıyla bir edebi ortamda hissedeceksiniz kendinizi. (Rus dili ve edebiyatı okuduğum için sadece rus yazarların ismini andım, spoiler anlayışının geçerli olduğu bir platformda içeriğe yönelik inceleme tercihim değildir.) Bu kitabı okuduktan sonra düşünüyorum ki Nazan Bekiroğlu okunmalı, en azından "Kelime Defteri".
Kelime Defteri
Kelime DefteriNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20201,392 okunma
DİNLE İMANIM!
Dervişlik özüne hakim olmaktır, Esir-i nefs olan derviş değildir. Aşkı rehber edip hakkı bulmaktır Keşkül, teber, asa , tığ, şiş değildir. İbadet namına kalkıp oturma, Bağırma, tepinme, göğsüne vurma, “Yahü!” “Yahak!” diye köpürüp durma
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~ Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!.. 1 Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir... Kitab-ı Aşk, İskender Pala
Reklam
Şathiye nedir? Ömer Hayyam Şathiye duayenidir.
“Şath” kelimesi Arapça’da alaylı söz anlamına gelir. Tasavvufta ise sûfînin cezbe/coşku hâlindeyken (kendisinden geçtiği) bir sırada söylediği şeriata aykırı söz ve hareket anlamına gelir. Din ve tasavvuf gibi ciddi konulardan teklifsizce, alaycı bir dille ve iğneleyici bir üslupla söz eder gibi yazılan şiirlerdir. Genelde hece ölçüsü kullanılarak yazılmıştır. Kafiye şeması bakımından koşma ile aynıdır. Şathiyeler, bazı mutasavvıfların vecd (manevi sarhoşluk) halindeyken kendi iradeleri dışında söyledikleri sözlerdir. İrade dışı söylendiği için, bu hali tatmayan insanlar tarafından anlaşılmaması bir yana, bu sözlerin saçmalık olduğu biçiminde yorumlanma ihtimali bile vardır. Bu yüzden şathiye söyleyen bazı şairler, yaşadıkları toplum tarafından zaman zaman dışlanmışlardır. Hallac-ı Mansur ve Seyyit Nesimi’nin başına gelen üzücü olaylar bu yüzden olmuştur. Şathiyeler ilk bakışta İslami inanç açısından sakat, komik ve alaycı gibi görünür ama asıl özelliği şiirin arkasındaki düşüncedir. Bu şiirlerin düz anlamlarına değil de sembollerin ardındaki ifadelere bakıp yorumlandığında çok derin anlamlara sahip olduğu görülür. Dolayısıyla yorumlamak ve hatta anlamak için belli bir tasavvuf bilgisi gerektiren şiirlerdir. Bu tür şiirlerde aslında toplumun ve insanların eleştirisi yapılmakta ve tasavvuf kavramları anlatılmaktadır. Daha çok Bektaşi şairler tarafından söylenen şathiyelerde mecaz ve simgelerle dolu, anlaşılması zor, kapalı bir üslup vardır. Bu türün en başarılı temsilcisi Kaygusuz Abdal’dır.
176 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Hayalin Derinliklerine Yolculuk
Raci, dindar ve çok iyi kalpli bir annenin eksiksiz özeniyle geçen çocukluğuna, mükemmel bir tahsil görmesine rağmen yine de kuşku denilen canavara esir olur. Kalben tasdik ettiğine aklen ikna olmaz, aklen bulduğuna kalben razı olmaz. Ne inkar edebilir tümden ne de kalbi mutmain. Her şeyin üstünde olan o gücü arar, okur, araştırır ama bulamayıp sarhoşluk ve boş vermişliğe sığınır. Raci, zanlar deryasında çırpınıp dururken, varoluş kaygılarıyla çalkantılı bir ruh hali içindeyken, mahallenin mezarlığında, eski püskü, yamalı, ayna parçaları yapıştırılmış kıyafetiyle bir meczubu andıran Aynalı Baba'yla tanışır. İkisi de hep bu karşılaşmayı beklemiştir sanki. Aynalı Baba ney üfler, gazel okur. Raci kahvesini içerken kendinden geçerek hülyalara dalar. Hakikatin peşinde, geçmiş ve gelecek zamanlara, mekanlara doğru manevi bir yolculuk başlar. Yaratılmış alemleri seyre çıkar. İlk yolculuk Buda'yla Hiçlik Tepesi'nedir. Buraya ancak kalbinde bir arzu, emel taşımayanlar, kendine hakim olabilenler çıkar. İkinci gün, Zerdüşt'ün huzuruna çıkar. İkilik meydanında savaş vardır; nur ve karanlık, iyi ve kötü, nifak ve muhabbet, Hürmüz ve Ehrimen, gazap ve hikmet arasında mücadele vardır. Aynalı'nın çaldığı neyin hüzünlü iniltilerini dinleyip hayal alemlerine dalarak dokuz gün geçirir Raci. A'mak-ı Hayal, tasavvufi, felsefi, mistik bir kitap. Bir arayış, oluş, aslına dönüş hikayesi. Ruhun tekamül yolculuğu.
A'mak-ı Hayal
A'mak-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Ataç Yayınları · 202016,8bin okunma
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
528 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Çile, Necip Fazıl Kısakürek'in  Bankacılık yıllarında yazdığı bütün şiirleri bünyesinde toplayan bir kitap... Necip Fazıl Kısakürek'in ruh evriminden sonra kaleme aldığı, ve bu inklap sancısını anlattığı, şiir-destan. Necip Fazıl bu şiirinde maddi ve manevi yolculuğunu anlatıyor. Bir nevi kendi özyaşamını mısralarına döküyor. keşif bir varoluş
Çile
ÇileNecip Fazıl Kısakürek · İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Başkanlığı Yayınları · 021bin okunma
Reklam
. Sarhoşluk kadehi yine uzatıldı bana, şimdiden içime çekiyorum kokusunu, şimdiden hissediyorum köpüren müziğini -ama önce umutsuzluğun yalnızlığında oturmuş bir ruhu kurtaran ona bir şarap sunacağım! Selam olsun kadın yüce gönüllülüğüne! Çok yaşa sen düşüncenin yüce uçuşu, fikrin hizmetindeki manevi tehlike! Selam sana kavganın tehlikesi! Selam sana zaferin kutsal coşkusu! Selam sana sonsuzluğun girdabındaki dans! Selam sana beni uçurumda kaplayan azgın dalga! Selam sana beni yıldızların üzerine fırlatan azgın dalga! .
Sayfa 276Kitabı okudu
"Amma hülyaların bütün güzelliği müphem oluşundadır, hayal de manevi bir buğu, bir nevi sarhoşluk değil mi?"
Sayfa 110 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Menzil tekkesinin bulunduğu saha mahşer yerini andırıyordu. Binlerce kişi kurak toprağa yayılmış vaziyette iç içe sohbetler edi­yor, çay sigara içiyor, gözlerinin feri gitmiş bazı tarikat ehli şahıs . ilahi aşka gelip cezbeye kapılıyor, tıpkı “Ekmek Teknesi” dizisin­deki “ölü” karakterinin titremeli bağırışına benzer çığlıklar atıyor­du. Bağırmanın yerine, vücutlarım orantısız hareketlerle sağa sola sallayan kimi müritlerin ağızlarından anlamsız sözler çıkıyordu. Bi­ze manasız gelen bu haberin sebebini sorduğumuzda, bunun mane­vi sarhoşluk olduğunu öğrenmiştim.
Sayfa 88 - Doğan Kitap 7.Baskı Kasım 2019Kitabı okudu
Amma hülyaların bütün güzelliği müphem oluşundadır, hayal de manevi bir buğu, bir nevi sarhoşluk değil mi?
Sayfa 110Kitabı okudu
167 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.