Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Acı, mantığı dinlemez! Kendi sebebi vardır, ki bu mantıklı değildir."
Reklam
Üstelik kendi kapımın eşiğine varmıştım artık, yüzyıl içerisinde kadınların himaye altına alınmış bir cinsiyet olmayacağını düşündüm. Bir zamanlar onları yok sayan bütün etkinlik ve uğraşların içinde mantıklı bir şekilde yerlerini alacaklar. Bebek bakıcısı kömür taşıyacak. Dükkanda çalışan kadın motor sürecek.
Sayfa 48 - Kızıl pandaKitabı okudu
Varlığımdaki bütün çelişkileri fazlasıyla mantıklı bir yöntemle devre dışı bırakmıştım ve bu çelişkilerin eksikliği canlılığımı tüketiyordu. İstemelerimin gittikçe zayıflayarak azaldığını, duygularıma bir tür donukluğun hakim olduğunu fark ediyordum ; bu durum belki de şu şekilde daha iyi ifade edilebilir, bir tür ruhsal iktidarsızlığa ve yaşamı tutkuyla sahiplenme beceriksizliğine düşmüştüm.
Aşkın akılla alakası yoktu. İnsanın âşık olduğu kadının mantıklı düşünüp düşünmemesi önemli değildi. Aşk, aklın üzerindeydi.
Mantıklı bir güven arayışı ile paranoya arasında ince bir çizgi vardır.
Reklam
...Anılarını ve mantıklı düşünme kabiliyetlerini kaybetseler de el alışkanlıkları yok olmuyor. ...Demansın kendisini iyileştirmek çok zor ama stres kaynaklarını azalttığımızda semptomları durdurabileceğimize inanıyoruz...
Sayfa 117 - Doğan Kitap — Dünya EdebiyatıKitabı okudu
Çok mantıklı
Mustafa Güzelgöz gençlere şöyle söyledi: “Sizlerle ili rakım kuracağız. Birbirinizle maç yapacaksınız. Ama hepinizin önce kitaplığa gelip kitap okumanız gerekiyor. Takımlara kitap okuyanları alacağım.” “Neden efendim; bizi yeniden okula mı başlatıyorsunuz?” “Hayır, okula başlatmıyorum; ama kafanızın bilgilenmesi gerekiyor! Başka türlü karşı takımı yenemezsiniz!” “Golü atar yeneriz efendim!” “Tamam, golü atar yenersiniz; ama golü nasıl atarsınız?” “Birbirimize pas verir, ayağımızla atarız.” “Hayır, hayır! Gol önce kafadan, sonra ayaktan çıkar. Siz de golü önce kafanızdan, sonra ayağınızdan çıkaracaksınız. Onun için kitaplığa gelip kitap okumalısınız!”
...çağımızın mucizeler ve olağandışı olaylar çağı olduğu kuşku götürmez bir gerçektir. Fakat günümüzün rasyonel insanları, mantıklı bir nedene bağlamaksızın hiçbir şeyi kabul etmiyorlar. Buna karşılık, makul bir gerekçe olursa inanmamaları için hiçbir neden de kalmıyor...
Sayfa 31 - Can Modern — ÖyküKitabı okudu
İnançları,öğretiye ters yaşayan insanların ağzından dinlediğimde, beni nasıl tiksindirdiğini, onları nasıl da boş bulduğumu hatırladım. Aynı öğretiyi ona inananlar tarafından dinlediğimde, hayatlarını öğretilere göre sorduran insanları gördüğümde, inançların bana çekici ve mantıklı geldiğini fark ettim. Artık öğretiler beni kendilerine çekiyordu, onları anlamlarla dolu görüyordum. Yolumu kaybettiğimi, durumun başıma nasıl geldiğini anladım. Yoldan çıkmamın sebebin yanlış düşünmem kadar kötü yaşamanın da bir sonucu olduğunu fark ettim.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Reklam
Sivas vilayeti, çok sayıda Ermeni'nin yaşadığı bir merkez değildi. O vilayetteki Müslüman sayısı Ermenilerin sayısının altı katından daha yüksekti. Eğer amacı Müslümanları kaçırtıp Ermenilere ait bir yurt yaratmak olsaydı, o bölgede isyan çıkarmak mantıklı düşünceyle bağdaşmazdı. Ancak, o vilayetin stratejik önemi çok yüksekti. Orta Anadolu'dan Rusya hududuna giden kullanıma müsait yegâne yol Sivas vilayetinden geçiyordu ve her mevsim doğuya ulaşıma açık kalan pek az ana yoldan birisiydi. Sivas'ta yaratılacak isyan ve çetecilik hareketleri, Rusların savaş gayretine önemli yarar sağlardı. Yol, Ermeni isyan çetelerinin saldırısını kolaylaştırıcı tepeler ve ormanlarla dolu, engebeli arazilerden geçiyordu.
Sayfa 153 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Güçlüler Sorumluluk Alır
Kendi hayatımızın başkanı olarak (ve gücümüzün mantıklı seçimlerimizle bağlandığını ve orada bittiğini bildigimize göre) aynı yaklaşımı içselleştirmek konusunda başarılı olabiliriz. Bu alan dışındaki şeyleri kontrol edemeyiz ama davranışlarımızı ve bu olaylara vereceğimiz karşılıkları kontrol edebiliriz ve bu da önemli bir şeydir. Her güne sorumluluğu üzerimizden atacağımız birinin olmadığını bilerek başlamak bile yeterlidir. Zincirin son halkası biziz.
Şeytan güçlü ve zayıf arasındaki karşılıklı ilişkiyi kimsenin düzeltemediği hatayı yaratan o bilinmedik güçtü. güçlü zayıfın hayatını aksatmalıydı.doğa yasaları böyle söylüyordu.karmakarışık ilişkilerle örtülü günlük hayatta ufak tefek ayrıntılı insan ilişkilerinde bu durum bir yasa olmaktan çıkıyordu.mantıklı bir saçmalığa dönüşüyordu.zira hem güçlü hem de zayıf kurdukları Bu ilişkiden ötürü zarar görüyordu.
Günümüz kutuplaşmış toplumunda çok fazla insan kendilerinden farklı düşünen insanların salak olduklarına ve asıl gerçeklerden bihaber olduklarına inanırlar -bu eğilim genellikle siyasi kampanyalarda kendini göstermektedir-. Bu inanılmaz ölçüde yanlış bir bakış açısıdır. İşe o akıllı, mantıklı insanların seninle aynı fikirde olamayabileceklerini ve böyle olması için de yeterli sebeplerinin olduğunu anlamakla başlamalısınız.
“Ne olursa olsun mantıklı düşünmek zorundasın. Ölüler hep dirilmek ister. Sense hâlâ hayattasın ve mücadele ediyorsun, ölemezsin!”
Sayfa 174
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.