Abisiyle aynı evde yaşayan genç kız...
Esat, suyu uzatan eline baktı kızkardeşinin. Bu ellerde beklediği ilgiyi görmemiş gibiydi. Genç kız, Esat’ın bakışlarının farkında olmadı. Gözlerini boşluğa dikmişti. Burada soluyorsun saydam çiçek. Bir masal kahramanının bu duvarların ötesine götürmesini bekliyorsun seni. Hem de uzun süredir bekliyordu. Bu evde yaşlanmaktan korkuyorsun.
Masal deyip geçmeyelim.
İnsan, kaba kuvvetin hükümran olduğu bir devirde hayata katlanmak için bambaşka bir dünyanın varlığına inanmak zorundadır.
|| Cemil MERİÇ
Ömür bir masal gibidir, ne kadar uzun olduğu değil, ne kadar güzel yaşandığı önemlidir.
Mutlu sonla biten masal yoktur, insanın inanmak istediklerine gönüllü olarak kanması vardır.
Sayfa 240
Ne kadar mustarip olursanız olun, güneş bu ıstırabın arasında er geç bir çatlak buluyor, oradan altın bir ejder gibi kayıyor. Sizi iç mahzeninizden çıkarıyor, bir yığın imkanı bir masal gibi anlatıyor. "Sanki, bana inan, ben her mucizenin kaynağıyım, her şey elimden gelir; toprağı altın yaparım. Ölüleri saçlarından tutup silker, uykularından uyandırırım. Düşünceleri bal gibi eritir, kendi cevherime
benzetirim. Ben hayatın efendisiyim. Bulunduğum yerde yeis ve hüzün olamaz. Ben, şarabın neşesi ve balın tadıyım" diyordu.
Sayfa 30
Sevip de yanmaktan kaçanların
Masal anlatmaktır bütün işi.
Sayfa 108Kitabı okudu
Gelenek denen şey, insanların kafasını kuma gömmesine izin veren bir tuzaktır. Sanki eskiden her şey çok hoş, çok çekiciymiş, her şey daha sadeymiş, insanlar seks yapmıyormuş, komşular birbirini tanıyormuş, akrabalar birbirini seviyormuş, aileler masumca huzurluymuş ve domestik saygı gerçekmiş ve riya ve korku üstüne inşa edilmemiş, bütün saçmalıklar kutsal bir amaca dayanıyormuş, boyun eğmek istemedikleriniz size uzun vadede mutluluk ve huzur olarak geri dönecekmiş, hayat sadece kısa bir süreliğine saçma ve çekilmezmiş ve anlamsızlığı bir gün sona erecekmiş ve her şey çok güzel olacakmış gibi.. Bu saçma bir masal.
“Aklınla yaptığın yanlışı , gücünle tamir edemezsin.”
Diyor kitabında 
Ahmet Ümit
Olmayan Ülke Gerçek sevginin önünde hiçbir engelin duramayacağını okuyoruz bu güzel eser içerisinde.
Akıl Ülkesi’nin Prensesi ile Hayal Ülkesi’nin Büyücü Prensi’nin aşkı bizlere hayata, geleceğe dair dersler vermekte.
Çok severek okudum. Herkese naçizane tavsiye ederim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Yayın hayatınızda başarılarınızın devamını dilerim. Ahmet Ümit
Arka Kapaktan Alıntı:
Bir varmış bir yokmuş, yeryüzünde varlık çokmuş...
Akıl Ülkesi’nin Padişah’ıyla Hayal Ülkesi’nin Büyücü Kral’ının koca dünyayı paylaşamayarak tutuştukları savaş geride kalır. Fakat huzur ve mutluluk tüm canlılar için halen bir hayaldir. Öfke, korku ve en çok da sevgi yoksunluğu savaşların sonsuza dek süreceğinin habercisidir. İşte bu ümitsizlik devrinde iki isyankâr çıkar ortaya. Padişahın kızı ve kralın oğlu el ele verir, hamuruna sevgilerini kattıkları bir dünya kurmaya koyulurlar.
İyilik, doğruluk ve güzellik, onların varoluş nedeniymiş...
Masal Masal İçinde’yle aynı çizgide ilerleyen Olmayan Ülke, nesilden nesile, kulaktan kulağa anlatılarak zenginleşmiş ve nihayet Ahmet Ümit’in kaleminde can bulmuş, yediden yetmişe herkesin severek okuyabileceği bir ütopya tasviri.
Büyücüler ay tozundan yaratıldıkları için topraktan gelen insanları küçümsermiş. İnsanlar da büyücülerin kendilerinden daha yetenekli olmasını çekemez, onları uğursuz sayarmış. Böylece bu iki zeki varlık karşılıklı hep düşmanlık besler, birbiriyle hep savaşırmış.
Acıyı bilmeden sevincin anlamını kavrayamayız.
Sayfa 24Kitabı okudu
Küçük bir masal kurup çölün ortasında gerçekleşmesini bekledim.
... bir baştan bir başa hayat, gülünç bir kıssa, inanılmaz ve ahmakça bir masal değil midir?
Yapı Kredi Yayınları - 4.basım - epubKitabı okudu
