Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Türkiye gibi boynunu Avrupa'ya uzatmış, ancak kıçı açıkta kalmış bir ülkede yaşayanlar için Amerika zaten uzak, renkli, pırıltılı bir hayaldi ve hayal perdesine düşen ışığı da tabii ki renkli ola- caktı. Oysa Türkiye'de, kavruk kalmış bir coğrafyanın gazete- lerinden birinde, mesela Akşam gazetesinin sarı sayfalarında, karanlık fotoğraflarla çevrelenmiş küskün haberleri okuyup da iki ay önce battığında seksen sekiz kişiye mezar olan Dumlupınar denizaltısının akıntı nedeniyle takılamayan kurtarma çanına kafayı takıp, Kore'de bitmeyen çarpışmalarda boş yere ölen Türk askerlerine üzülürken, İnönü'yle, Menderes'le siyah beyaz bir hayatın vurdulu kırdılı sahnelerinde ucuz bir figüran estetiğiyle yuvarlanıp giderken alıştıkları hayatın, birden Ayhan Işık'ın beyazperdedeki tıraşlı yüzüne vuran ışıkla da olsa renklendiğine inanmak zordu.
Sigara kıtlığı ve siyasetçiler
Ecevit'in ilk başbakanlığı döneminde, bir ara sigara kıtlığı olmuş, bizzat başbakanın sigara bulamadığı, şoföründen sigara rica ettiği o ürkünç günlerde muhalefetin başı olan Demirel; - Memlekette sigara bulunmamaktadır. Memleketin haline çok üzülen zavallı vatandaşın tek tesellisi olan sigarayı da temin edemeyeceklerse, niye hükümet olmuşlardır? Biz bunu soruyoruz işte! Önce buna cevap versinler! diye kükremiş, hemen ardından gelen kendi başbakanlığı sırasında gözümlenen sigara kıtlığında ise; - Hayır, sigara nedir? Neye faydası vardır? Benim vatandaşımın sigaradan önde gelen meseleleri vardır, diye gerdan kırarak topu taca atmıştır. Menderes'in asılmasını hiç hoş karşılamayan Demirel, Deniz Gezmiş'in asılmasını memleket için hayırlı bulmuştur. Kendisine bu sorular sorulduğunda da; - Bakın ben size bir şey söyliiim mi, diye girizgâhladığı demagog ve dermojen tiradlarıyla konuyu saha dışına, kıtalar ötesine ve oradan uzaya fırlatmış, soruyu soranı sorusunu unutur hale getirmiştir. Kendisi bu durumun uzmanıdır.
Sayfa 33 - Bilgi Yayınevi - 22. basımKitabı okuyor
Reklam
Atla ilişkiye girebilmek için at kılığına giren şerefsiz Boreas :D
Boreas bir keresinde siyah-yeleli bir at kılığına girerek Dardanos'un oğlu Erikhthonios'un bir zamanlar Skamandros Nehri (Küçük Menderes Çayı), kenarındaki bereketli meralarda otlattığı üç bin kısrağın içinden on iki tanesine tecavüz etmişti. Tanrıdan gebe kalan kısraklar on iki tane dişi tay dünyaya getirdiler. Bu taylar o kadar hafifti ki, tarlalarda koştukları zaman üzerine bastıkları başaklar yere dahi eğilmiyor, hatta dalgaların üzerinde bile kolayca yürüyebiliyorlardı.
Say yayınlarıKitabı okuyor
Demir-çelik, petro-kimya, savunma, tekstil, dijital 4-0 vesaire vesaire. İstihdam, ihracat, bütçe, maaş vesaire vesaire. Bunları alın, ne yapacaksınız yapın. Bana Gediz'i, Menderes'i, Ergene'yi, Kızılırmak'ı, tatlı suları, bunları besleyen bülbülü eti için öldürmek saydığım HES kurbanı dereleri, atık sular ile kirlenen, yok olan, kuruyan gölleri, zehirden ölmekte olan toprakları, yerleşime açılan tarım arazilerini, yağmalanan yaylaları, balık nesli kurumakta olan denizleri verin.
Sayfa 128Kitabı okudu
Köy Enstitüleri
Yurdumuzda aydınlığa karşı güçlü bir direnme vardır. Bunlar, ortaya Atatürk gibi güçlü adamlar çıkınca sinsi sinsi yatıp uyur görünse de, buldukları ilk fırsatta başlarını deliklerinden çıkarırlar. Anlattım: Halkevleri'ni, Halkodaları’nı öyle kolayca kapatıverdiler! Hele Köy Enstitüleri'ni... Rahmetli İsmail Hakkı Tonguç'u düşünüyorum. O büyük adama kan kusturdular. Sana köyler için öğretmen yetiştiren Köy Enstitüleri'nin nasıl kapatıldığını anlatayım, dinle bak! Doğuda, Van ilinde, köyler sahibi Kinyas Kartal Ağa ile batıda, Aydın ilinde, çiftlikler sahibi Adnan Menderes Ağa vardı. Bunlar seçimlerden önce gizlice anlaşıp birbirine söz verdi. Ağalar oyları Menderes'e küreyecek, Menderes bu yoldan iktidara gelecek. Başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz Köy Enstitüleri'nin kapısına kara kilit asacak. Politikanin gücünü anlamak kimi zaman zordur. Türkiye geniş. Düşün, sizin Yunanistan’ın kaç katı? Ama en doğudaki ile en batıdaki il birleşiyor bak. Arada kaç il, kaç ağa var; listesini yapsan, aklın şaşar. Hepsi el ele verdi; temsilcilerini Büyük Millet Meclisi'ne oturttular. Adnan Menderes Ağa, Kinyas Kartal Ağa’nın dediğini yaptı. Kaldırın kolları; kaldırdılar. İndirin kolları; indirdiler. Tamam, kapattılar enstitüleri.
Sayfa 92 - Literatür
Basın hiç değişmemiş.. Şimdi de o zamanki gibi lüzumsuz ve hadsiz!
". Demokrat Partili sanıkların duruşma salonundaki davranışları, sözleri, insani acizlikleri, bedensel çöküntüleri hep alay ve mizah yönünde kaleme dolanıp yazıldı. "Özel hayat" demeden Menderes'in A. Aydan ve S. Sözen'le yaşadığı aşk öyküleri küçültücü, aşağılayıcı ifadelerle okurlara sunuldu. Bunlar da o dönem basının ayıbı olarak tarihteki yerini aldı..."
Reklam
"10 yıllık Demokrat Parti iktidarının başbakanı Adnan Menderes duruşmalarda büyük bir nezaket ve centilmenlik sergileyerek hâkim ya da savcının sorularını yanıtladı. Acaba akıbetinin idam olacağını bilseydi, bu centilmenlik ya da nezaket sınırlarını aşıp, "Ne diyorsunuz, ben millet iradesi ile bu göreve geldim. Beni millet buradan alır" diyebilir miydi.."
Turgut Erenerol, Atatürk tarafından babası Papa Eftim'e Hizmeti Vataniye Kanunu'ndan bağlanan maaşın Adnan Menderes döneminde kesildiğini söyleyerek şöyle devam eder: "Babamın maaşı kesildikten sonra Kıbrıs krizi patlak verdi. Orada ırkdaşlarımız katledilirken Fener Patrikhanesi herkese kapılarını kapattı. Ama babam, Türk ve dünya kamuoyuna açıklamalar yaparak vatan ve milletseverliğini gösterdi. Sonradan da o maaş yeniden bağlandı."
"Sözde mezarları taşımışlar. Mezar taşınır mı hiç? Zaten taşımayıp, mezar taşlarını kırıp, mevtaların üstüne diktiler bu yedi başlı, yedi günahlı binayı. Ah o Menderes yok mu? Yazık oldu ona da ama..." diye söylenir sık sık Lerna Hanım.
Adnan Menderes enstitüleri kapattı halkın sesi çıkmadı. Bizim halkımız çok yüz yıl öncelerinden beri uyur. Çok kötü biçimde afyon'lanmış gibi uyur. Üfürükle tükürükle sersem tavuğa çevirmişlerdir onu. Bizim halkın durumunda olup da uyanmak çok zordur örneğin.
Reklam
Radyo ile ilgili olarak Menderes başlıca şu dört konuda suçlanıyordu
1. Radyo Gazetesi adlı programı hazırlayan Burhan Belge'ye para verilmesi, 2. 1957'de yapılan genel seçimlerde oy kullanımı devam ederken, seçim sonuçlarının radyodan açıklanmaya başlaması, 3. Radyo Gazetesi adlı programda partizanca yayın yapılması, 4. Vatan Cephesi yayınları.
Pdf, Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
Menderes'in radyonun kullanımı konusundaki düşünceleri
Devlet radyosu her şeyden evvel bir terbiye ve kültür müessesesidir. Bunun dışında herhangi bir şekilde ondan istifadeye kalkışmak, hatta daha ileriye gidip seçim gibi heyecanlı bir zamanda bu kültür müessesesini başka türlü halka tanıtmak doğru bir şey değildir... (Aksoy, 1960: 64)
Pdf, Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
Menderes, Bayar'a — Beyefendi ben çekileyim. Yerine uygun birini getirin. Der ve "Sıtkı Yırcalı ile Nedim Ökten'in" adlarını önerir. Bayar derhal karşı çıkarak; — Çay geçilirken, at değiştirilmez diyerek öneriyi kabul etmez.
:D
Menderes ırmağının miller taşıyarak, eski zamanlarda denize açılan limanlar olan birçok şehri toprak altında boğduğu bilinmektedir. Bugün bile göz göre göre izlenebilen bu süreç ilkçağdan beri Ege şehirlerinin başlıca bir derdi sayılmaktaydı. Tarihsel çağlarda da bir tanrı bilinen ve tanrı gibi tapınılan Menderes'e karşı Milet halkının ayaklandığı ve tarlalarını bataklık, limanlarını da ova haline getiren bu insafsız tanrıya karşı dava açtığı anlatılır. Davaya balan yargıç suçlamayı yerinde görmüş ve tanrıyı Miletlilere ceza ödemeye mahkûm etmiş. Irmak tanrının tapınağında para çok bol olduğu için bu cezayı rahipleri tanrı adına kolaylıkla ödemişler, ama koca ırmak limanları millerle boğmayı gene de sürdürmüş.
Sayfa 198 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.