Kitap bitti, ben tükendim.
Laf olsun diye değil, öyle ki damarlarımdan kanın çekildiğini hissettim, azar azar, acıta acıta... Her cümlede öyle bir sızı... Okurken sizle de paylaştım birçoğunu. Tükenirken sizi de tükettim.
Kehribar Geçidi...
Yedi Uyurlar'ı hiç duymuş muydunuz?
Okuyacağım kitapları genelde önceden araştırır, ona göre okurum,
This is a man's world
(Bu bir erkeğin dünyası)
This is a man's world
(Bu bir erkeğin dünyası)
But it would be nothing
(Ama hiçbir şey olmazdı)
Nothing
(Hiçbir şey olmazdı)
Alınlardan akan ter,
Cephelerde harcanan kurşun;
Sizin için mezarlar, mezar taşları,,
Hapishaneler, kelepçeler, idam cezaları;
Sizin için;
Her şey sizin için.
Ölmüş..
(ebediyeten fani dünyaya küsmüş)
Öldü.. Ölmüş.. Ölü deriz falanca kişi için.
Ancak çoğu kez bunun arkasından gelmesi gereken asıl ikinci kelimeyi kullanmayız.. Bilmeyiz, idrak de etmeyiz zaten. Öldürmekle, ölü demekle yetiniriz. Şahsen ben bu kelimeyi, hele değer verdiklerim için hiç kullanmam.
Öldü den sonra ikinci kelime ve ölü
Bu listeyi daha kolay ulaşabileyim diye buraya yazıyorum. Bu liste Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin SDT dersinde verilmiş okuma önerileridir. Sizlerin de ilgisini çekebilir. Herkese keyifli okumalar. [Toplumbilim Öneri listesi için bakınız; #29219488]
1)Alâeddin Şenel: İlkel Topluluktan Uygar Topluma
2)Alâeddin
Yenilgi, yenilgim, benim ölümsüz cesaretim. Sen ve ben fırtınada birlikte güleceğiz. Biz ikimiz, derin mezarlar kazacağız içimizde ölmekte olanlara. Tutunacağız, tüm kuvvetimizle, güneşin karşısında ve tehlikeli olacağız.
Sen makine başındaki, sen atölyedeki ! Sana yarın su boruları ve tencere üretmeyi bırakıp çelik miğferler ve makineli tüfekler üretmeni emrederlerse, yapacağın tek şey var: HAYIR demek !
Sen laboratuvardaki araştırmacı. Sana yarın eski yaşama karşı yeni bir ölüm icat etmeni emrederlerse yapacağın tek şey var:
HAYIR demek!
Sen mihraptaki rahip !