merih

20 Haziran 2020 18:25

133 syf.

10/10 puan verdi

Beğendi

26 saatte okudu

Türk tarihinin olduğu kadar Çin tarihinin de en önemli olaylarından biridir Çin İmparatorluğuna bir başkaldırı hikâyesi olan Kürşad isyanı. Göktürk devletinde yeni bir bilincin doğup, devletin yeniden ve daha güçlü olarak tarihteki yerini almasına neden olacak sonuçları doğuran bu kalkışmanın, buna neden olan etkenleriyle birlikte ele alınmasının

Son Bilgiler Işığında Kürşad İsyanıTilla Deniz Baykuzu · Kömen Yayınları · 201718 okunma

Reklam

merih

12 Haziran 2020 20:11

396 syf.

Puan vermedi

Beğendi

7 günde okudu

Kavimlerin Kayıp Tarihi tarih öncesi ve ilk çağ dönemine, alışılagelmiş teorilerin sorgulandığı farklı bir bakış açısı getiriyor. Aidiyeti güçlü bir kalem tarafından yazılmış olmasına rağmen ideolojik kaymalara hiç girmeden tarih-bilim dünyasındaki köken ve uygarlık karmaşasını bilimsel metodlarla inceliyor.. Bana göre bu çalışmada ortaya çıkan iki önemli husus

Kavimlerin Kayıp TarihiTamer Sağcan · Tün Kitap · 201815 okunma

merih

06 Haziran 2020 14:19

192 syf.

10/10 puan verdi

Beğendi

4 günde okudu

Yaşantımızda karşılaştığımız semboller ve konuştuğumuz kelimelerin etimolojisi ile ilgili ne kadar şey biliyoruz? Yaratılışla ilgili eserler okurken genellikle -doğal olarak- bilim dünyasının sundukları ile yetiniriz. Oysa okumanın, gerçek manâda okuma ve araştırmanın zihnimizde bazı çözülmemiş sorulara ışık tutabileceğini de düşünerek bu eseri

Kelimelerden Tamgalara Evrenin YaradılışıDoğan Erçetin · İrfan Yayıncılık · 20105 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör

merih

01 Haziran 2020 22:04

167 syf.

Puan vermedi

Beğendi

5 günde okudu

Bu kitaba inceleme yapılabilir mi ondan bile emin değilim.. İnsana dair, daha doğrusu kişi olmamıza, hadi kitabi dille olsun; varoluşçuluğa dair ihtimal dahilinde tasavvur edebileceğimiz tüm ruhsal arızalara, içinde bulunduğu korkunç duruma rağmen bilimsel bakışını yitirmeden onarıcı bir açıklama getirebilmek.. Bu kitap, bir uzman doktor olarak ders kitabı olsun diye çalışma odalarında yazılmamış; bu kitabı, uzman psikiyatrist bir doktor, bir Nazi tutuklusu olarak ölüm kamplarında, günün her dakikasında ölüm korkusu altında yaşarken, bir insanın neye dönüşebileceğini gerçek bir 'laboratuarda' gözlemleyerek zihninde biriktirmiş. Her durumda 'insan' kalabilmek başka türlü anlatılamazdı. Bu kitabın okunması gerek dostlar, hiç bir inceleme, alıntı ya da özet bu müthiş dersi anlamaya yetmez..

İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,7bin okunma

merih

29 Mayıs 2020 22:02

Puan vermedi

Nedir bu?

(Okuyucudan özür dileyerek..) "Kötü kitap yoktur, kötü okuyucu vardır.." klişe iddiaya da itirazla... Kitap(!) inceleme için değmezdi gerçi, zaten 1K listesinde de yoktu.. Ama nasıl olduysa, site yönetimince kitap kabul edildiğinden olsa gerek artık var ve bu şeyi bu mecraya da sokmaya başaran yazar(!)'ın (laf aramızda) hayli

Kürşad ve Kırk ÇeriBuse Çetin · Arrow Kitap · 20193 okunma

Reklam

merih

25 Mayıs 2020 19:43

100 syf.

Puan vermedi

Beğendi

20 saatte okudu

İvan İlyiç insanlığın iki yüzünden biridir: Olmasını arzu ettiğimiz ve -aslında olduğumuz- iki yüzümüzden, 'olduğumuz' yanımızı görmemizi sağlayan bir aynadır. Yaşam dediğimiz bilinç süremizin mutlu bir son için bir çok fırsatlar sunmasına rağmen, tamamen kendi seçimlerimizle, onu çevremize karşı ihtiyaç önceliklerimizin çok önünde bir rekabet alanı gibi kullanmanın; ıskalanmış bir hayat, kaçırılmış mutluluklar, kaybedilmiş koca bir oyun ve tüm bunların getirdiği ağır bir yenilgi duygusu ile dolduğunu gösteren bir ayna. Tolstoy okura aslında basit bir 'hepimiz, her ne yaşamış ve yaşayacaksak bu kendi seçimlerimiz sonucudur' mesajı verir. İvan İlyiç karakterine içinde bulunduğu koşulların dışında bir yaşam tecrübesi yaşatarak en yakınındakilerden başlayan ilişkiler halkasının sahteliklerini anlamasını sağlar.. 'Yanlış bir yönde başladığın bir yarışı, ne kadar hızlı koşarsan koş yanlış çizgide bitirirsin.' Kitabın ana teması, mutlu ölüm için mutlu yaşam önerisi sunan bir felsefedir.. Hepimizin kendi yaşamlarımızdan benzer ilişki örneklerini görebileceğimiz güzel bir kitap, okumayan herkese öneririm..

İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,7bin okunma

merih

20 Mayıs 2020 03:36

Puan vermedi

Kitabı 1/4'üne kadar okumama rağmen bu çeviri(!) faciasına daha dazla katlanamayacağım. Bu ifademin yayınlanabilmesi için 'inceleme' yazısının en az 150 karakter olması gerekiyormuş, sırf bunun için bir kaç satır yazıyorum. Coşkun Yerli. Bu skandal çeviriyi yapan, ya da çeviri yaptığını sanan kişi çevirmenlik kariyerine bu kitapla başlamışsa umarım başka çeviri yapmamıştır. Ama asıl sorun böyle bir çeviriyi kabul edip, edebiyat adına bunu yayınlayan yayınevinde bence. Kitaba böyle başlayınca, konu, kurgu.. aşılmaz geldi. Gençliğin hormonel buhranları satırlarda değil kamera karşısında sunulmalı derim. Sanırım yazarın hitap çevriminin dışında kaldım... Üzgünüm.

Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,5bin okunma

merih

19 Mayıs 2020 22:34

319 syf.

9/10 puan verdi

Beğendi

5 günde okudu

Yazar hakkında.. Yazarlar hikâyelerini oluşturuken okurları kitabın içinde sokmaya çalışmaktan başka, kitapla -aslında kendileri ile- hemfikir olmalarını sağlayacak kişisel fikirlerini de satır aralarında 'gümüş tabaklar'la sunarlar. Peyami Safa ise o tabağı genellikle kitaplarındaki bir karakter vasıtası ile servis ediyor okura. Matmazel Monariya'nın koltuğu.. İki evreli bir kitap, ilk evrede ruhsal sorunlar yaşayan bir insanın yaşamının incelendiği bu roman psikoloji, felsefe ve inançlardan mistik arayışlara kadar derin konuların ana karakter üzerindeki etkilelerinin gözlemlendiği bir mecradan, madde-manâ ilişkisinin felsefi çözümlemeleri ve bunun ana karakterin dönüşümüne etkilerinin görüldüğü ikinci evredeki finale gidiyor. Matmazel Monariya'nın koltuğu da sonlarda tüm soruların cevabının bulunduğu bir 'vargı'yı sembolize ediyor. Bence Peyami Safa Türk Edebiyatında hakettiği yerde olmayan bir değerdir. İfadelerini, hem düşündüren hem öğreten bir teknikle sunup, bunu, hem Türkçenin hem de edebiyatın tüm zenginliklerine başvurarak yapıyor olması çok güzel. Onun, felsefi derinlikler, bilimsel metodlar, sosyolojik gerçeklikler ve mistik yorumlarla eserlerini oluşturuken fikirlerinin okur üzerindeki etkisinin keyfini çıkarmayı da düşündüğünü sanıyorum.. Bu kitap bence okura 'gümüş tabak'la sunulmuş harika bir edebi eserdir. Okunmalı..

Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20177,7bin okunma

merih

15 Mayıs 2020 21:15

416 syf.

9/10 puan verdi

Beğendi

3 günde okudu

Peyami Safa ütopyası insanlığa bir umut olabilir miydi? Neden olmasın ki.. Romanında ruhsal problemleri ve sosyal sorunları iç içe veren yazarımız kişilikleri ele veren karakteristik davranışlara yaptığı ustaca analizlerle psikolojiye ve türev bilimlere oldukça hakim olduğunu gösteriyor. Her bir bireyine farklı karakerterlerin oturtulduğu ve aynı evde yaşayanların hikâyenin merkezine alındığı romanda toplumsal değer yargıları ile sorunlar yaşayarak birbirine giderek yabancılaşan ve sonunda kalabalıklar içinde yalnız kalan bireyler üzerine kurulu insan doğasının ikilemleri, tüm ruhsal rahatsızlıkların nedeni ve bunun toplumsal yansımalarına Simeranya adı verilen bir ütopya düzeninde çözüm alternatifi sunuyor. İçinde gerilim ve trajedileri ile birlikte mistik mesajları da olan ve okunduktan sonra okurda etkisini sürdürmeyi başaran bir kitaptır, Dostlara okumalarını öneriyorum..

YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,8bin okunma

merih

11 Mayıs 2020 17:02

168 syf.

Puan vermedi

17 saatte okudu

'Korkunç' bir kitap!. "Nerede tükettin ömrünü?" sorusunun altını doldururken, 'kendin için ne yaptın?' yargılamasına girmeden, okuru 'kendine ne yaptın?' öz sorgulaması ile başbaşa bırakıp giden 'korkunç' bir kitap.. Kendimizle ilgili karakterize ettiğimiz tüm tanımlamaları 'karamsarlığı saklamak için korkakça çekilmiş bir örtü' gibi nitelendirmesi ürkütücü gibi dursa da, bunu daha çok; 'ifade ettiklerinden hangisi sensin?' felsefi sorusu olarak almalıyız diye düşünüyorum. Tam bu noktada

Terry Eagleton nın

Kötülük Üzerine Bir Deneme kitabındaki

Jean-Paul Sartre ye atfen; "Cehennem, Jean-Paul Sartre’ın iddia ettiği gibi, başkaları değildir. Tam tersi doğrudur, insanların en korkuncuyla, akıl almayacak kadar monotonuyla, yani kendinle, bir yere tıkılıp kalınandır cehennem." paragrafına sığındım bu 'korkunç' kitabı anlamaya çalışırken.. Bir ayna koyup, o aynaya hangi 'kendin'le bakacağına dair seçenek arayışlarına sokmadan, çelişkilerimizi, zayıflıklarımızı, sınırlarımızı gösterip, karamsarlığımıza çektiğimiz örtüyle başbaşa bırakmış okuru kitabın içinde yazar. Sarsıcı ama okunmalı derim..

Çürümenin KitabıEmil Michel Cioran · Metis Yayınları · 202110,5bin okunma

Reklam

merih

09 Mayıs 2020 23:30

208 syf.

9/10 puan verdi

Beğendi

1 saatte okudu

Hikâyedeki fantastik sunum fazla iddialı gelse de, asıl sürpriz final sayfalarının kaçınılmaz senaryoyu olağanlaştırmasıydı.. Okucuyu iyi yakalıyor, geleceğimizi koca evrende sıradanlaştıran bir boyuta oturtuyor, gelecekteki acizliğimize farkındalık oluşturması açısından çok etkileyici bir kurgu. Evrim konusu, türler arası fizikselsel-biyolojik değişimden alınıp, akıl ve mantık transferi-değişimi senaryosuna oturtularak, teorik bir yorumla yeniden hikâyelendirilmiş. İlginç, ve 'mümkün mü?' sorusu ile bir süre meşgul olabileceğimiz bir senaryoyu düşündürten okunabilecek değişik, ilginç ve sarsıcı bir finali olan güzel bir kitap. Keyifle okuyabilirsiniz, evren çok büyük çünkü :))

Maymunlar GezegeniPierre Boulle · İthaki Yayınları · 20185,3bin okunma

merih

06 Mayıs 2020 11:25

152 syf.

Puan vermedi

Beğendi

4 günde okudu

Bir tarih karşılaştırması ile başlarsam, "Erasmus bu kitabı sadece yüz yıl önce yazmış olsaydı, Avrupan'ın Rönesans öncesi bağnaz din mahkemeleri tarafından 'içinde yaşayan bin şeytanla birlikte' bir meydanda yakılarak idam edilirdi.." fikrini rahatlıkla öne sürebilirim. Kitap aslında edebi zenginliği bir yana, Rönesans sonrası batı uygarlığına düşünce ve ifade özgürlüğü ile birlikte gelen aydınlanmanın nasıl sağlandığının bir kanıtı.. Kitapta tüm uygarlıklar, filozoflar, dinler -daha çok hristiyanlık- sanatçılar, siyasiler.. Aklınıza gelebilecek kim varsa eleştiri, hiciv ve kinayeden nasibini almış. Yerden yere vurmadığı geçmişin entellektüeli kalmamış. Onu haklı varsaydığımızda 'tarih bir çılgınlıktı' sonucu ortak bir fikir olurdu. Onun, geçmiş kişi ve uygarlıkları eserleri ile birlikte çok iyi etüd edebilmiş olması müthişti.. Kullandığı dilde edebiyatın tüm anlatım zenginliklerine başvurması da keyifle okunmasını sağlıyor..

Deliliğe ÖvgüDesiderius Erasmus · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202111,7bin okunma

merih

01 Mayıs 2020 22:14

258 syf.

Puan vermedi

Beğendi

7 günde okudu

Varoluşundan bu yana, yaban, kendi kuralları ve tüm doğallığı ile, içerisinde barındırdığı tüm canlılarla birlikte zaman yolculuğunda olanca ahengi ve güzelliği ile akıp giderken insan-hayvanın dokunuşu ile farklı kurallar ile baskılandı, baskılandı.. Beyaz Diş bu baskılanmış kurallarla dolu dünyaya yabanda gözlerini açtığında anne tarafıdan 'mühürlüydü'; soyuna annesi tarafından karışmış evcil türdeşleri gibi içgüdülerini, onun gözünde 'insan-tanrı'nın yarattığı uygarlık(!) yasalarına göre törpülemesi istendi, bu ikileme zorlanırken o yaradılışına ters gelen davranışları yapabildiği kadarı ile yaşamasına izin verildi... Jack London yarattığı 'Beyaz Diş' karakterinde yabandaki bir kurdun hikâyesi ile insan-yaban ve uygarlık arasındaki denkleme müthiş bir inceleme yapmış. Hikâyedeki ana karakter bir kurt olmasına rağmen aslında 'insanı'yargılamış. Daha çok genç okurlara hitap ediyor gibi gözükse de, kendi yarattığımız ve adına uygarlık denen canavarın kirlettiği dünyada, yabanın güzelliklerinin farkına vardırıp, doğayı bir kez daha sevdirmeyi sağlaması açısından herkesin okuması gereken bir kitap. Kitabı okuduğumuzda, yazıldığı yıllar olan 20.nci yüzyıl başlarındaki şartlardan bu güne yabanın gözünde 'insan-tanrı'nın ne kadar ileri gidebileceğini anlamalı ve yaban hayatına verilen tahribatın yeni 'Beyaz Diş'leri doğurmamasını sağlamalıyız. Farkındalık için okunmalı derim.. Bir küçük temenni; bu kitap 1K'nın inceleme bölümündeki 'konu' başlıklarından hangisine konumlandırılabilir ki? 'Doğa' adı altında bir başlığın olması gerekir diye düşünüyorum..

Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,9bin okunma

merih

26 Nisan 2020 00:34

352 syf.

Puan vermedi

Beğendi

12 günde okudu

Edebiyat ile ilgili bilgi dağarcığımızı bu kitabı 'okumadan önce-okuduktan sonra' olarak iki zamana bölebiliriz. Sanat kavramının tarihteki doğuş nedenlerinden, kültür, sanat ve edebiyat dünyasının çok çeşitli eserler ürettiği zamanlardan başlayarak eleştirel bakışın neden iyi bilinmesi gerektiğini bu kitabı okuyunca anlayabiliyorsunuz. Kitap, edebiyat ve sanattaki tarzları, ve onlara yönelik eleştirel bakış başlıkları altında sanat ve edebiyat dünyasını iyi anlamamızı sağlıyor. Neyi, nasıl eleştirip, nasıl anlam yükleyeceğimiz hakkında bir fikir sahibi olabileceğimiz bilgiler içeriyor. Konu biz okurlar için biraz ağır olsa da, bu mesleğin icracıları için olmazsa olmaz denilebilecek bir kitap. Daha çok bir ders kitabı okuduğumu düşünüyorum. Okumak isteyenler için bunu bilmek önemli olabilir..

Edebiyat Kuramları ve EleştiriBerna Moran · İletişim Yayınevi · 2021936 okunma

merih

09 Nisan 2020 10:42

318 syf.

Puan vermedi

4 günde okudu

Kitap iki bölüm olarak ele alınmış. Ömer Hayyam dönemi ve 19.ncu yy Avrupasının Hayyam ile tanışma dönemi.. Birinci bölüm ağırlıklı olarak Semerkant merkezli yazılsa da, omurgasına 11.nci yy İranlı şair ve bilgin Ömer Hayyam, aynı dönemin Selçuklu'nun önce hafiye teşkilatı, daha sonra terör örgütü ve cinayet şebekesi ve sapkın bir mezhep