Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Beyza Ekici

Beyza Ekici
@mimozacicegii
8 Şubat 2002
9 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
Ağaçları ben kesmiyorum, kuşları öldürmüyor, denizleri kirletmiyorum. Sizin o şişinip durduğunuz modern teknoloji kurduğu sistem, o sistemin kanlı dişlileri arasında öğütülüp duruyor bu güzelim tabiat, bu masum çocuklar, gökyüzü ve bulutlar.
Reklam
Şimdi Unuttuğunu Hatırla
Dünyaya adım atan ilk insan sen değilsin. Yeryüzü sana dar geliyor, sığamıyorsun ama balığın karnında değilsin. Göğün sanki küçücük, hep karanlık ama o derin kuyunun dibindeki de değilsin. Sızlayan yaraların var ama dünyaya babasını kaybetmiş olarak gözünü açan o küçük değilsin.
Sayfa 24
Madem ki içinde bulunduğun yer, konuştuğun kimse sana feyiz vermiyor; terke mâni olan ne?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Elektriğin ulaşamadığı bir dağ başına çıksam diyorum. Orada bir sabah ezanı dinlesem. Kesret içinde kaybolan yaralı kalbim şifa bulur mu dersiniz? Yoksa bu derdin dermanı Lokman'a mı kaldı?
Travma
Travma sana olan şey değil, senin içinde olandır.
Reklam
Aşk
Etle tırnağı ayırırcasına acı veren o gidiş olmasaydı, bu aşk, aşk olmayacaktı aslında. Aziz Bey mecnuna döndü. Daha çok gençti. Bundan daha büyük bir acı olamayacağını, sokaklarda Maryam'ın adını sayıklarken ölüp gideceğini sanıyordu. Ama bilmiyordu ki vücudun ruha ihanet etmediği anlar pek azdır. Ne çok ister insan büyük kederlerin ardından ölüp gitmeyi de, başaramaz. Ruh, başına kara bir hale takarak göğe yükselmek için çırpınır ama vücut dünyalıdır; yer, içer, yaşar.
Şehrin bir yerinde birileri ölüyor, ne korkunç! Beklenmedik ölümler beklenen ölümler apansız gelenler habersizce gelenler. Kahvede otururken ölenler bir otobüs yolculuğunda ölenler gece yatağına yatıp da kalkamayanlar vazife başında can verenler onulmaz hastalıklardan ölenler başını taş duvarlara çarpa çarpa gidenler aşk derdiyle ölenler, aşksız ölenler.
Gitmek
Gitmek zehri insanın kanına bir kez karışınca artık iflah olamıyorsun. Dünya üzerinde yapmak istediğin ve düşündüğün tek şey gitmek oluyor, sürekli gitmek.
Solmuş ve çürümüş köklerden yapılmış bir kalp taşıyoruz şimdi, gelecek bahar kurtarır mı bizi?
Zaman
Oysa zaman yaşamın kendisiydi. Ve yaşamın yeri yürekti. İnsanlar zamandan tasarruf ettikçe, zaman azalıyordu.
Reklam
"Zengin olmak marifet değil." derdi Momo'ya. "Her isteyen zengin olabilir. Birazcık zenginlik için hayatlarını ve ruhlarını satanların haline bir baksana ne hale gelmişler ! Yok. Ben onlar gibi olmak istemem. Varsın bazen cebimde kahve param olmasın. Ama yeter ki hep aynı Gigi kalayım!"
Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla, aynı üzüntüden payını alan büyük ve üzgün kişiler.
Düşünmek
Düşünmek, sonlu ve geçici bir dünyada bulunmanın ruhlarımızda açtığı yaraları sarmak için başvurduğumuz bir tedavi yöntemidir. Kaybettiğimizi bulmak için ayağa kalkmaktır. Bulmak ve bulunmak için varlık âleminin bütün dehlizlerine dalıp çıkmaktır. Düşünmek, farklı görünen şeylerin aynı olduğunu anladığımız anda aynı gibi görünen şeylerin farklı olduğunu kavramanın sancısıyla aramaya devam etmektir. Çare diye sarıldığımız şeylerin elimizden kayıp gittiğini gördükten sonra batmayan, solmayan, yok olup gitmeyen bir kaynağa doğru uzanmaktır.
Hiçbir şeye şaşırma, hakikatin de insanların da iki yüzü vardır.
Sayfa 63
...Derdim aktı gece gündüz kelâmdan Mezarıma su taşıdım elemden Seni suâl ettim bütün âlemden Sen beni ölümden bile, sormadın...