Insanların bildikleri nelerdir? Benlikleri ve zevkleri adına çok şey bilirler. Lakin hak ve hakikate dair ne bilirler? Hiç! Akıl yürüterek hakki itiraf mümkündür, fakat bilmek, anlamak mümkün mü?
Clay aralarındaki binlerce kilometrenin, onu Julia'nın yalanlarına ve canını yakma ihtimaline kar- şı koruyacağını düşünüyordu. Aralarındaki kilometre farkını kapatmadığı sürece sorun olmazdı. Bu yüzden de telefonu çalıp da ekranda Julia'nın adını görünce hemen cevapladı.
"Merhaba."
"Selam," dedi Julia uykulu ve
Çok meşhur kitapları olan yazarları hiç de bilinmeyen kitaplarıyla okumaya başlamak çok garip bir şey. Sanki uçakta yan yana denk gelip muhabbet etmişim de sonra bir öğrenmişim meğer benim uçak arkadaşım meşhur mu meşhur biriymiş. John Fowles'in Koleksiyoncu'nu da Fransız Teğmenin Karısını da defalarca duydum bir denk gelip okuyamadım.
Üniversitede öğretim üyesi olan bir kadının sıradan hayatına gittiği mekanlar üzerinden tanık oluyoruz. Gittiği mekanlarda geçmişe doğru yapılan geri dönüşlerle hayatı sorguluyor. Şu an bulunduğu yer ile olabileceği yerleri kıyaslıyor. Okurken büyük bir beklenti ile okudum. Acikcasi biraz sıradan buldum kitabı. Yazarın dili basit ve anlaşılır.
"bir milletin kadınları, erkeklerle aynı safta dövüşe girerlerse o milleti yenmek hiç mümkün mü? en ilkel insan topluluklarında bu böyle iken zamanla nasıl unutulmuş? hep erkek budalalığı..."
#KemalTahir
.
Çürüme - eylem sefaleti.. Düşüncelerinin yörüngesini değil, özünü yitirmesi. Kelimelerin boşalmış içlerini doldurabilmek mümkün mü? Bu kelime fuhuşunu bakir bir duyguyla sonlandırmak?.. Sanmam. Bakir duygular için bakir kelimeler gerek. Oysa ağızdan ağıza gevelediğimiz kaç bin kelimeyi tekrar çiğniyoruz dişlerimiz arasında! İnsan miadını doldurmuştur artık. İnsanlıktan eser kalmamıştır. Ya bizler? Müstakbel kadavralarız sadece - kefenlerini ellerinde taşıyan... Ölüme günübirlik kamplar kurmak ister gibi yeryüzünü baştan başa dolaşan cesetler topluluğu...
Eylül ayında kitabım çıkmıştı. Ekim'de Çürümenin Kitabı'na bi göz atayım demiştim. İkinci sayfada "Anti-Peygamberlik" diye bir başlık vardı. Şaşırıp kalmıştım. Çünkü Anti-Peygamber kavramını ben de yazmıştım kitabımda, hem de ne kadar bakir bi' duyguyla. Sonra hemen gidip kitabı satın aldım. Okumaya başladım. Sarsıldım. Kendi hissettiklerime, kendi yalnızlık biçimime, kendi varoluşuma ve olmama çaba'ma bu kadar yakın, bu kadar aşina birine hiç rastlamamıştım. Değerli ve 'bana benzerliği yönünden' şaşırtıcı bir kitaptı. Kesinlikle okuyun derim..
Çürümenin KitabıEmil Michel Cioran · Metis Yayınları · 202110,3bin okunma
"Ben bilmek istiyorum;
gerçekten de yaşamak dediğimiz sey
şu bir avuç yerde
yaşlanıncaya kadar dolaşıp durmaktan mı ibaret;
yoksa dünyada başka şekilde
yaşamak da mümkün mü?"
Samed Behrengi
— Sultanım, sen viranede gömülü bir hazinesin.
Bense hikmete susamış bir avareyim.
Lütfen istifade etmeme müsaade eder misin,
ver elini öpeyim.
— El öpmek?.. (Şaşırarak) Niçin?
İstersen konuşalım, lakin sözden ne çıkar?
Şimdiye kadar kim bilir kaç hayvan yükü kitap okudun,
ne anladın?
Hiç, değil mi?
İnsanların bilgisi nedir?
Zevk ve kibirlerinin ihtiyacı olan sanayiye ait olanları
diyelim ki bir şeydir.
Lakin hak ve hakikate dair ne bilirler?
Hiç! Akıl denklemiyle hakkı itiraf mümkündür.
Fakat bilmek, anlamak mümkün mü?
Ne konuşalım?
Harfleri birleştirmekle hikmet noktası bilinir mi?
•••